Alperen Aydın

Alperen Aydın

Sessiz devrimin öncüsü: Mahmud Efendi Hazretleri (K.S)

Sessiz devrimin öncüsü: Mahmud Efendi Hazretleri (K.S)

Ümmetin bir kalesi daha gitti… Mahmud Efendi Hazretleri (k.s) Rahmeti Rahmana kavuştu.
Türkiye’de dizayn edilen sistem, birtakım yeniliklerle güya çağdaşlaştırdığı Türkiye’de İslâm’ın bir gericilik unsuru olarak görülmesini sağlıyor; Müslümanlığı tam yaşamaya asla müsaade etmiyor, Müslümanlığı tam yaşamak isteyen insanları da zorbalıkla sindirmeye çalışıyor.
Yüzyıllardır İslâm’ın sancaktarlığını yapmış Türk Milletini, en sevdiği değer olan dini İslâm’dan uzaklaştırmayı biricik hedef hâline getirmiş olan sistem, bir şeyi hesaba katamıyordu.
Hesaba katamadığı şey de şüphesiz Allah’a savaş açıp da galip gelen olmadığıydı. 
Batıl sistem, her ne kadar laik-batıcı tek tip insan hedefi için her şeyi ayarlasa ve kısmen başarılı olsa da kendi üretmeyi istediği gibi insanlar değil de ‘’üretim hatası’’ olarak, Milli ve Manevi şahsiyetlerin öncülüğünde sistemin başına bela olacak insanlar da karşısına her zaman çıkacaktı!
Allah-ü Teala’ya hamdolsun ki nusretini hiçbir zaman üzerimizden esirgemedi. Sevdiği kulları, dostları vesilesiyle her zaman düştüğümüz yerden kalkacak fırsatları elimize verdi. Yüce Rabbimizin Müslüman Türk Milletinin sistemle olan savaşında bizlere göndermiş olduğu en büyük kahramanlardan birinin de şüphesiz Mahmud Efendi Hazretleri (k.s) olduğu kanaatindeyim.
93 senelik ömründe sisteme adeta meydan okuyarak Sünnet-i Seniyye’nin Türkiye’deki şahlanmasına vesile oldu. Asrı Saadet tablosunu örnek alarak sarığı, sakalı, cübbeyi ve çarşafı unutturmadı. Tavizsizdi, İslâm ne diyorsa ona tabiiydi!
Bazı gruplar dininden taviz vererek batıl sisteme yaranmaya çalışırken o asla dininden taviz vermedi!
Düşmana şirin gözükerek kendine yer bulmaya çalışan şarlatanlardan olmadı! 
Batılla Hakkı getirmeye çalışanlardan hiç olmadı!
Bütün bu yanlışı yapanlar, yaptıkları yanlışı İslâm için yaptıklarını savunurken kendi kitlelerini gerçek İslâm’dan uzaklaştırdılar ve maalesef belki küfrün verebileceği zarardan daha fazlasını Müslümanlara verdiler. 
Dini bir market gibi kullanıp işine geleni alıp işine gelmeyeni almayanlar, sisteme karşı zararsız olduğunu kanıtlamak için dinin nice hakikatlerini saklarken, Mahmud Efendi (k.s) Hazretleri ise Şeriat’ı olduğu gibi anlatıyor, ümmeti ilimle yoğuruyor, bir yandan sistemle olması gerektiği gibi savaşırken bir yandan da İslâm’a isteyerek ve istemeyerek zarar vermeye kalkışanlara karşı mücadele veriyordu.
Efendi Hazretleri’ne (k.s) duyduğumuz saygının en büyüğü bundan kaynaklıdır. Dostları ve düşmanları belliydi! 
Gerçek bir aşk, vecd, aksiyon ve dava adamı olmasının ötesinde zamanımızın en büyük kâmil mürşit ve Allah dostlarından biriydi.
Yaptıkları ile bana hep merhum üstad Necip Fazıl’ın ‘’Ve bir Devrim evvela Devrimi devirecek!’’ sözlerini hatırlattı. Ehli Sünnetin en sağlam kalelerindendi.
İşte o vefat haberini alır almaz yüreğimizi yakan kor, yurdun içinden ve dışından milyonlarca insanı cenazesinde buluşturacak hikmet, Allah’ın sevgili kulu ve dostu olmasından başka ne olabilirdi ki!
Ayasofya’yı açtığımız o kutlu günden sonra İstanbul’a ilk gidişimdi. Daha otobüste bile Efendi Hazretlerine son görev için gelmiş olan insanlarla karşılaşmaya başladık. Birçoğu Efendi Hazretlerine intisaplı bile değildi. İstanbul’da cenaze için Cuma öncesi Fatih Camii’ne girmek bir yana, avlusuna bile varamadık. Sokaklara, caddelere taştık. Milyonlarca insan Efendi’yi uğurluyorduk! 
Bir ümmet onu sahiplendi! Çünkü o bir ümmeti sahiplenmişti ve bu dine çok büyük hizmet ederek, Müslümanlara da en büyük hizmeti etmişti.
Bu fani dünyadan gidişin bizleri yasa boğdu. Sen aslında hastalığından sonra sessiz sessiz durduğun sanılırken Batıl sisteme karşı kurduğun Hak sistemin öyle bir işledi ki ‘’Sessiz Devrim’in’’ cenazende belli oldu!
Asla hizmetlerini ve seni unutmayacağız.
Çağımıza İslâm’ın şanlı mührünü vurup gidiyorsun Efendi! (k.s)
Himmet ve şefaatin nasib olsun. İnşallah sevenlerinle ve sevdiklerinle cennette buluşursun!
İnşallah tekrar buluşuruz Efendi! (k.s)
Ruhuna El-Fatiha! 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR