İsmet TAŞ

İsmet TAŞ

Siz insan değil, hayvan bile olamazsınız!

Siz insan değil, hayvan bile olamazsınız!

Onlar insan olarak yaratılmıştı. İnsanlıklarını bırakıp hayvanlığı ele aldıkları için hayvanlığın daha aşağı derecesine düştüler. Çünkü hayvanlar hayvan olarak yaratıldığından mesuliyetleri ona göredir. Ama onlar insan olarak yaratılıp hayvan sıfatına girdikleri için bu kadar aşağı seviyeye düştüler.

İnsan, ideolojik ve biyolojik bir varlıktır. Beden ve ruhtan yaratılmıştır. Düşünme, tahlil, irade, akıl yürütebilme özelliğine sahip olup, üstün vasıflarla donatılmıştır. Bundan dolayıdır ki, insan Allah’ın yer yüzündeki halifesi kılınmıştır. Bunun içindir ki insan, iyilik yapma, merhamet etme, yardımlaşma, doğru, dürüst bir anlayışla, akıl ve bilimle yer yüzünü daha yaşanılır hale getirme sorumluluğu vardır.

İnsan bu özelliği ile meleklerden daha üstün olabilir. Çünkü Yaratan meleklere sadece akıl verdi ama nefis vermedi. Hayvanlara ise sadece nefis verdi. Allah İnsana hem akıl hem de nefis verdi.

İnsanın aklı, nefsine, şehvetine, sınırsız dilek ve isteklerine hâkim olursa, yani aklı nefisine galip gelirse, meleklerden hayırlı olur. İnsanda nefis olduğu için, günahlara, haramlara, her türlü gayri insani, gayri ahlaki işlere meyil edebilir. Ama meleklerde sadece aklı olduğu için günah ve haram işlemezler.

Diğer taraftan insanın nefsi aklına hâkim olursa, galip gelirse yani haram ve günah olan, gayri insani, gayri ahlaki her türlü kötülüğü yapar, bütün insani değerleri yok sayarak sadece nefsinin çıkar ve menfaatlerini, kendi heva ve hevesinin peşinde koşar, hayatını ona göre planlarsa, işte o zaman da onlar hayvandan daha aşağı olurlar. Çünkü hayvanlarda sadece nefis vardır, akıl yoktur. Onlar akılları olmadığı için hiçbir şeyden sorumlu değillerdir.

Bu tipler hayvandan aşağı olan yaratıklar, gözleri vardır görmezler, kulakları vardır duymazlar, kalpleri vardır ama kararmıştır, anlamazlar, vicdanları vardır ama yok etmişlerdir. Hayvanların yapmadığını yaparlar.

Onlar yeryüzünün lanetlenmiş yaratıklarıdır.

Kimden mi bahsediyoruz?

Hepinizin bildiği gibi Gazze’de yaşayan iki milyon üç yüz bin insan, bir taraftan İsrail bombaları ile ölüyorlar, diğer yandan, açlıkla, kıtlıkla, sefaletle, hastalıklarla mücadele ediyorlar, yavaş yavaş yok oluyorlar.

Bir halk göz göre göre imha ediliyor.

İsrail denen hayvandan aşağı yaratıklar, yaptıkları bu kadar zulüm yetmemiş olacak ki bu sefer de Gazze’ye gelen her türlü insani yardımları ya engelliyorlar ya da yardım tırlarını, konvoylarını vurarak yardımları yok ederek Filistin halkına ulaşmamasını sağlıyorlar.

Ne olduğu belli olmayan yaratıklar, göstermelik, sembolik olarak yardımların geçmesine izin verdiklerinde de “Biz hiçbir şey yapmıyoruz, söylenenler kara propaganda” diyerek insanların aklıyla alay ediyorlar. Ve bunu yaparken de kendilerine destek verecek uşakları, yalakaları, hayvandan aşağı yaratıkları bulmakta güçlük çekmiyorlar.

Lahey Adalet Divanın da” Soykırımı biz değil Filistinliler yaptı” diyen bu hayvandan aşağı yaratıklar değil mi?

Peki bütün bunlar olurken kendine “insan” diyenler ne yapıyorlar? Hani özgür dünya diyorlar ya, insan hak ve özgürlükleri konusunda mangalda kül bırakmıyorlar ya, işlerine geldiğinde demokrasi kahramanlığını kimseye bırakmıyorlar ya…

Bir insanın en temel hakkı hayat hakkı, hayatını devam ettirme hakkı değil midir? Ve bunu sağlamak insanlığın görevi değil midir? Bir halk düşünün, açlıkla, sefaletle, yoklukla, kıtlıkla, bulaşıcı hastalıklarla mücadele ediyor, ölümle pençeleşiyor, masum savunmasız bir şekilde bombalanarak öldürülüyor, soykırıma uğruyor bu da yetmiyor gelen yardımlar engellenerek göz göre göre ölüme terkediliyorsa, onların en temel hakları ellerinden alınmış olunmuyor mu? Bütün bu olanlar karşısında sus-pus olmak neyin ifadesi?

İnsan olanların vicdanları sızlıyor, kahroluyor, gözlerine uyku girmiyor.

Gazze halkına yapılan insanlık dışı bu zulmü daha da yüksek bir sesle haykırmalıyız ki, sağır olan kulakları duysun, kör olan gözleri görsün, kararmış vicdanları merhamete gelsin. Yapılanları anlatmaktan bıkmadan, usanmadan anlatmalı, gündemden düşmesin izin vermemeliyiz.
Bizler de bütün bu olanları canlı yayında izlemekten vaz geçip zulmün karşısında durmalıyız.

Şahsım dahil her birimiz kendimize şu soruyu soralım;

ZULÜM KARŞISINDA SESSİZ KALMAK, ZULME ORTAK OLMAK DEĞİLMİDİR.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR