Ahmet Fidan

Ahmet Fidan

Terörle Mücadele ve Sivil Toplum Kuruluşları

Terörle Mücadele ve Sivil Toplum Kuruluşları

 

Terörle mücadelede, başından beri göz ardı edilen, görmemezlikten gelinen bir gerçeğin nihayet farkına varıldı. Hem sivil toplum teşkilatları hem siyasi otorite, STK’ların varlığını keşfetti. Geç kalınmakla beraber dün Ankara’da Sıhhiye Meydanında binlerin katılımı ve coşkulu,  yerinde ve amacına uygun bir gösteri gerçekleşti. Pazar günü daha kapsamlı ve daha kapsayıcı bir toplantının da İstanbul’da yapılacağı açıklandı.  

Ankara’da yapılan gösteri amacına ulaştı mı? Kanaatime göre, daha açıklanır açıklanmaz amacına ulaşmıştı. Yeterli mi, değil. Terörle mücadele için STK’ların daha çok mesafe kat etmeleri gerekmektedir.

Ankara’da ki gösterinin amacına ulaştığı nasıl anlaşılacak?  Gösterinin hedef kitlesi daha gösteri olmadan birkaç gün önce ayağına çivi batmış himar gibi anırıyordu. “Böyle bir gösteriye ihtiyaç yok. Biz barış istiyoruz…” Seni de barışını da sevsinler.

STK’ların birkaç gün önce Diyarbakır’da gerçekleştirdiği ve karanfil dağıtmakla sınırlı gösterisi bile büyük bir anlam ifade ediyordu. Nerde kaldı Ankara’da gerçekleştirilen görkemli gösterinin mesajının yerine ulaşması.

Terörle mücadelede STK’lar kendinden beklenileni yapamaması bir ihmal, yapamadılar ve ya yaptırılmadı. Zararın neresinden dönülürse karadır. STK’ların terörle mücadelede en ön safta yerleri, sorumlulukları bulunmaktadır.  Çünkü terörün hedefinde sadece devlet değil, zarar gören STK’lar bulunmaktadır. Ankara’da STK’ların ortaklaşa düzenlediği gerçekleştirdiği geniş katılımlı ve anlamlı gösterinin çok yönlü süreklilik kazanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. 

Terörün kanlı yüzünü göstererek süreklilik gösterdiği bir dönemde STK’lara büyük görev ve sorumluluk düşmektedir.

STK’lar terörle mücadelede nasıl bir yol izleyebilir?

Konuyla ilgili sürekli bir sekretarya oluşturulabilir. Bu sekretaryanın bir tarafında üniversiteler, öbür tarafında düşünce kuruluşları görev almalı, ama merkezde STK’ların sekretaryası.

Terörle mücadele için kurulacak sekretarya uzun vadeli ve özellikle terör örgütünün amacına yönelik yok edici kamuoyu oluşturacak imkân vermeli.

Sekretarya araştırmaya dayalı, bilimsel, kalıcı faaliyetler planlamalı ve hemen hayata geçirmeli. Şehirlerin ana arterlerinde billboardlara terörün çirkin yüzünü ve asıl amacını ihtiva eden afişler hazırlanmalı, asılmalı ve zihinlere kazınmalıdır.

El ilanları, broşürler, cd lerle  tv kanallarına  spotlar üretilmelidir. Yürüyen kültürel faaliyetler düzenlenerek halkla bütünleşecek, açık oturum, panel, sempozyumlar düzenlenmeli ve her biri diğerini takip etmeli ve tamamlamalı.

En önemlisi birkaç gün sonra yeni başlayacak eğitim ve öğretim yılında anaokulundan üniversitelerimizin son sınıflarına kadar seri halinde tüm yönleriyle terör anlatılmalı ve terör örgütünün kanlı ve çirkin yüzü, karşısında ferde düşen görevler anlatılmalı.

Terörün bitirilmesinde sadece siyasi otorite, yani iktidar değil, milletimizin bizatihi kendisi olan STK’lar en etkin biçimde görev almaları gerekmektedir. STK’lar eskiye göre daha çok devlet desteğine kavuşturulmalı.

 

Terörle mücadelede STK’ların muhatabı sadece terör örgütü değil aynı zamanda yurt dışından, özellikle AB, ABD kilisesinden destek gören STK’larda hedefte olmalıdır.  Özellikle bu konuda iyi niyet ve vatanseverlik duyguları ile kurulmuş yurt dışı STK’larla işbirliği yolları araştırılmalı ve geliştirilmelidir.

STK’lara düşen önemli görevlerden birisi de “STK Terörle Mücadele ve Barış” ödülü ihdas edilmeli, kişi ve kurumlara verilmelidir.

Terör destekçisi STK’lar başta ABD kilesi olmak üzere AB ülkelerinden ciddi anlamda hem para hem düşünce alanında ciddi yardımlar görmektedirler. Bunları önlemek bir bakıma devletin görevi olsa da karşılarında STK’lar yer almalı.

Terörle mücadelenin yürütülmesinde hiçbir STK istisna edilemez.  STK’lara terörle mücadelede önemli görev düşmektedir. Bunun ilk adımı dün Ankara’da atılmış kesintisiz devam etmeli.

 

G Ü N Ü N   H İ K M E T İ

 

“Mütekebbirlere kibr etme tasadduk sayılır

Zâlime cevr ü eza kılma ibadet gibidir.”

Manastırlı Naili

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR