Furkan Göktürk Yılmaz

Furkan Göktürk Yılmaz

Yerel basın bitti diyenlere...

Yerel basın bitti diyenlere...

Geçtiğimiz günlerde benim de dahil olduğum gazeteci gruplarından birisine bildirim düştü. Epilepsi ve Yaşam Derneği eylül ayından beri üzerinde çalıştığı bir projeyi Ankara Kent Konseyinde yapacağı basın açıklaması ile kamuoyuna duyuracakmış.

Duramadım, bildiriyi paylaşan gazeteci arkadaşa yazdım hemen. Bildiride ismi geçen dernek başkanı hanımefendinin cep numarası var mı diye. Gönderdi sağ olsun.

Arayıp kendimi tanıttım. Basın açıklamasından önce özel röportaj yapmak istediğimi, konunun basının gündemine girmesine müteakip özel haberin yayına verileceğini söyledim. Telefonda yaklaşık yarım saat Türkiye’deki epilepsi hastalarını konuştuk.

Derneğin başkanlığını yürüten Ebru Öztürk epeyce dolmuş. Ülkedeki epilepsi hastalarının durumu, başlarından geçen musibetler, bakanlık ile yaşadıkları iletişim sorunları, İstanbul’dan bürokrasinin başkentine yapılan seyahatler...

Konuştuk da konuştuk. Anlattığı hikayelerden birisi dikkatimi çekti. Tam da yazılı medya gücünü kaybediyor, hele hele dijital çağda yerel basın çoktan bitti denilen günlerde duyduğum bu hikayeyi paylaşmak istedim.

Konuştuklarımızı olabildiğince kendimden bir şeyler katmadan aktarmaya çalışacağım.

Dernek geçtiğimiz yıllarda, nöbetleri sona eren fakat ilaç kullanmaya devam eden epilepsi hastalarına ehliyet verilebilmesi için bir yönetmelik hazırlamış. Ebru Hanım mecliste görüştüğü yetkililer ile bir araya geldiğinde kalp, kolesterol ve şeker hastalığı olan insanlar ehliyet alabiliyorsa nöbetten kesilen epilepsi hastaları da alabilmeli diye uzun süre uğraş vermiş.

Normalde kendisi İstanbul’da ikamet ediyormuş ama yetkililer ile görüşebilmek için sürekli Ankara’ya gelmek zorunda kalıyormuş. Sonunda bu yorucu ritüele dayanamayıp 2019’da başkente taşınmış. 2020 mart ayında pandemiyle beraber kapanmalar başlayınca yönetmelikten umutlarını kesmeye başlamışlar. Sağlık Bakanlığı yaklaşık 10 ay boyunca bekletmiş Epilepsi Derneği temsilcilerini. Ardından ombudsman 2 ay kadar dayanın, sonuca varılır demiş. Çaresiz onu da beklemişler.

Ses çıkmayınca Ebru Hanım Sağlık Bakanlığına bizzat gitmeye karar vermiş. Sürekli kuruma gidip geldiğini gören memurlar mevzuat bölümüne yönlendirmişler kendisini. Orada görmüş ki 2 aylık sürecin bitmesine günler kala yönetmelik çoktan reddedilmiş.

Büyük bir hayal kırıklığı yaşamış tabii. O güne kadar en azından bir yetkili ile görüşebiliriz, bir sunum gerçekleştiririz diye düşünüyormuş. 950 bin kişiyi kapsayacak bir çalışmanın bu şekilde rafa kaldırılması biraz ağırımıza gitti diyor Ebru Öztürk.

Pes etmemişler. Önce İletişim Başkanlığına konuyu güzelce anlatmışlar. Ardından Ebru Hanım konuyu merkeze alan bir yazı kaleme almış. Metnin Cumhurbaşkanlığına iletilebilmesi için gazetelerde yayınlanmasını istemişler. Anadolu Ajansı, Demirören Haber Ajansı ve İhlas Haber Ajansı bu topa girmeye yanaşmamış.

Bakmışlar ulusal basından sonuç alamayacaklar, yazıyı yerel gazetelere göndermişler. Bu gazetelerden 41 tanesi cesaret edip metni haberleştirmiş. Yerelden gelen ses büyüyünce ulusal olaya kayıtsız kalamamış. Yerel gazetelerin bize verdiği desteğe sessiz kalamadılar, yazmak zorunda kaldılar diyor Ebru Hanım.

Olayın medyada yer bulmasından sonra, haftanın ilk iş günü, pazartesi sabahı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın sekreteri cebinden aramış Ebru Hanım’ı. Kendisini tanıtarak size nasıl yardımcı olabiliriz, talepleriniz nedir diye sormuş. Hemen akabinde ombudsman da aramış ve Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı devreye girmiş.

Aradan birkaç gün geçtikten sonra derneğin telefonu çalmış ve yönetmeliğe ait evrakları bize tekrar ulaştırabilir misiniz diye sormuşlar. 2 günde 3 farklı bakanlık ile görüşülmüş ve ardından bir basın açıklaması gerçekleşmiş.

Pandemi döneminde her yerin kapalı olduğu günlerde yönetmeliğimiz geçti ve buna ek olarak epilepsililer için bir protokol bile oluşturuldu diye aktarıyor Ebru Hanım.

Şimdiye kadar ne yaptıysak bunu yerel gazetelere borçluyuz diye de ekliyor.

Velhasıl kelam Türkiye’de yerel basın bitmez. Bitmesin de zaten, yurdum insanına lazım olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR