Ankara Kalesi’nde asırlık halılar tamiratla hayat buluyor

Ankara Kalesi’nde asırlık halılar tamiratla hayat buluyor

Ankara Kalesi’nde kaybolmaya yüz tutmuş ve sadece birkaç kişinin devam ettirdiği halı kilim tamiri ustalarıyla konuştuk. Usta Murat Topçuoğlu, “Yıpranmış ürünlerin tamiratı ile ilgileniyoruz. Dokumacılık kalmadı. Ama bu işin hazzı bir başka” dedi.

Galatlar’ın Ankara’ya yerleşmesi sırasında var olan ve Romalılar döneminde onarım gören Ankara Kalesi’nde birçok meslek grubu yaşatılmaya devam ediyor. Kale Mahallesi Hanımlar Sokak’ta bulunan Özdemir Halı’da asırlık halı ve kilimler tamir edilerek yeniden kullanıma sunuluyor.

3ab2ebd0-609a-462b-b9de-b4819c365547.jpg

“TAMİR İŞİYLE İLGİLENEN KALMADI”

Ankara’da halı ve kilimlerin tamirat işiyle ilgilenen ustaların kalmadığını belirten usta Murat Topçuoğlu, “Ankara'da kale çevresinde tamir işiyle bizden başkası uğraşmıyor. Çarşıya geldiğimde 13 yaşındaydım, şu an 42 yaşındayım. Hem satış hem de yıpranmış halı ve kilimlerin tamiratı ile ilgileniyoruz. Eskiye oranla dokumacılık kalmadı, ilgi azaldı. Günümüzde mobilyamıza uymadığı için ve gençlerin ilgisi az olduğundan ötürü duvar halısı ya da kilim pek revaçta değil ama el dokuması her zaman makine yapımından değerlidir. Deformasyon olduğunda tadilat imkanı vardır. Halı ve kilimlerin saçaklarını tadilat işlemimiz genelde 1 gün sürmektedir. Bizim arkamızdan yetişen bir genç daha var, ondan başka şu an yetişen yok. İşimizi ilk öğrendiğimizde tabii zor geliyordu, tel nasıl atılır bunu öğrenmeniz gerekiyor. Kendimizde model geliştiriyoruz ve ortaya çıkan motiflerin hazzı bir başka. Tel atıp, dokumasını yaptıktan sonra bire bir rengi tutturmak önemli” dedi.

817156a8-599c-4972-bdde-a6edcfef2e89.jpg

“HAVA ALMAYAN KİRLİ YÜNE GÜVE GELİR”

Halı Kilim ustası Hakan Özdemir ise, halı kilim tamiratıyla ilgili detaylar verdi. Özdemir, “Dokuma yapmak için tellerini diğer adıyla atkısını kilime atıyoruz, iplerimizi söküntü iplerden kullanıyoruz. Daha sonra kilimimizi gerip kasnağımızı alıyoruz. Küçük renk farklılıkları olsa da aynı şekilde dokuyoruz. İplerimizi yıkayıp, havalandırıyoruz. Hava almayan kirli yüne güve gelir. Güve gelmemesi için halı ya da kilimlerimizi üç ayda bir havalandırıp, güneş görmesini sağlamalıyız. Keçi kılına, tiftiğe böcek kolay kolay gelmez. Yaylalarda yörüklerin daha çok kullandığı tür bu sebeple bunlardır” diye konuştu.

942449b1-37f6-4f29-b1d5-e17247719ceb.jpg

KONYA’DAN KIRŞEHİR’E KİLİMLER

Usta Murat Topçuoğlu, Ankara’da daha çok Elmadağ ilçesinin dokumada önde olduğunu belirterek, “Kızılcahamam'da dokuma olmaz, Beypazarı'nda azdır. Konya'da, Nevşehir'de, Niğde'de, Kırşehir'de, Sivas'ta dokumacılık daha ön plandadır. Ankara'da ise Elmadağ ünlüdür. Koyun yünü daha sık kullanılmakla beraber, tiftik ve kıl keçisinin yünü de kullanılmaktadır. Mesela Akdeniz bölgesinde daha çok kıl üretilmektedir. 60 yıllık köy dokuması, içerisi yün saçakları pamuk Konya kilimi, 1951 tarihli Kırşehir halısı, sur içinde yapılan makine tarzı duvar halısı, işlemesi yün zemini kıl Mersin Mut kilimi gibi ürünlerin saçak ve güve tamirini yaparak kaybolmaya yüz tutmuş mesleğimizi devam ettiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Mert Dokuzoğlu / www.gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum