İnsan unutuldu, sistem kaldı

İnsan unutuldu, sistem kaldı

Bir zamanlar her şey insan içindi. Teknoloji, eğitim, hukuk, siyaset… Hepsi insanı yaşatmak, insanı yüceltmek için vardı. Şimdi dönüp bakıyoruz da; insan geride kaldı, sistem kaldı. Her şey tıkır tıkır işliyor ama kimse gerçekten yaşamıyor.

Her şey çalışıyor ama kimse mutlu değil. Çünkü sistem devam ettikçe, insanın duygusu gereksiz sayılıyor. Eskiden birinin “nasılsın?” demesi samimiydi. Şimdi o kelime bile prosedür oldu. Herkes meşgul, herkes yorgun, herkes bir düzenin içinde kaybolmuş durumda. Zamanla farkına bile varmadan insanı değil, düzeni yaşar olduk. Vicdan yerine algoritma, kalp yerine sistem çalışıyor. İnsan yavaşladığında “verimsiz” sayılıyor. Hissedince “duygusal” deniyor. Oysa duyguların olmadığı yerde insan değil, sadece işleyen bir makine kalır. Bir çocuk ağladığında “sustur”, bir yaşlı yorulduğunda “kenara çekil” deniyor. Çünkü sistemde duygulara yer yok. Üret, kazan, devam et. Durma. Hissetme. Sorgulama. Bu düzenin en sessiz kuralı bu. Biz de farkında olmadan bu sessiz kuralları içselleştirdik. Artık kimse “neden?” demiyor, sadece “nasıl?” diyor.

Nasıl daha çok para kazanırım, nasıl daha hızlı yaşarım, nasıl daha az hissederim… Ama sistemin en büyük yanılgısı şu: İnsan duygularını bastırdıkça güçlenmez, eksilir. Bizler artık dokunmayı unuttuk, sarılmayı unuttuk, dinlemeyi unuttuk. İnsan ilişkileri “veri” oldu. Sevgiler istatistik, dostluklar bağlantı, başarı puanla ölçülüyor. İnsan olmak, sanki çağ dışı kalmak gibi algılanıyor. Çünkü sistem, duyguyu zayıflık sanıyor. Yollarda birbirine çarpmadan yürüyen ama göz göze gelmeyen insanlar var artık. Aynı masada oturup telefonlarına bakan aileler. Aynı ofiste çalışıp birbirini tanımayan mesai arkadaşları. Herkes sistemin bir dişlisi, kimse hikâyenin kahramanı değil. Ve biz buna “modern yaşam” diyoruz.

İnsan unutuldukça, sistem güçleniyor. Ama o güç, insanın ruhundan çalınan bir güç. Bir gün bu çark durduğunda, geriye ne kalacak biliyor musun? İşleyen makineler, ama hissetmeyen kalpler. Oysa en küçük insan sıcaklığı bile, en güçlü sistemden değerlidir. Belki de artık yeniden hatırlamanın zamanı geldi. Çünkü sistem, insansız bir dünya kurabilir ama o dünyada kimse yaşayamaz. İnsan olmadan düzen olmaz, çünkü düzeni anlamlı kılan şey, içindeki vicdandır.

Bir tuşa basarak hayatımızı sürdürebiliriz ama bir kalbe dokunmadan yaşayamayız. Unutulan insandır belki ama hâlâ hatırlayacak olan da yine insandır.

 Yazar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.