Müze yöneticileri ile gerçekleştirilen panelde müzeler tanıtıldı

Müze yöneticileri ile gerçekleştirilen panelde müzeler tanıtıldı

Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında Ankara’nın büyük müzelerinin yöneticileri ile Cumhuriyet Müzesi’nde müze ve kültür konulu panel düzenlendi. Panelde müzelerin tarihleri, koleksiyonları ve faaliyetleri hakkında konuşmalar gerçekleştirildi.

Cumhuriyet Müzesi’nde Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında Ankara Müzeleri Yöneticileri Müze İşlevini ve Kentin Kültür Hayatı İçindeki Önemini Tartışıyor Paneli gerçekleştirildi. Panel Kurtuluş Savaşı Müzesi Müze Sorumlusu Fatma Hicret Un tarafından yönetildi. Panel konuşmaları Anadolu Medeniyetleri Müzesi yöneticisi Yusuf Kıraç, Ankara Resim ve Heykel Müzesi yöneticisi Murat Yıldırım, Erimtan Müzesi yöneticisi Nazan Gezer ve Rahmi M. Koç Müzesi yöneticisi Özgür Ceren Can tarafından gerçekleştirildi.

whatsapp-image-2022-10-05-at-12.33.34.jpeg

 ANADOLU MEDENİYETLER MÜZESİ 

Panelde konuşmasını gerçekleştiren Yusuf Kıraç, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin 1921 yılında kurulduğunu söyledi. Müzenin sadece Ankara’dan eserlerin olduğu bir müze olmadığını belirten Kıraç, Cumhuriyet’le birlikte ülkemizin her yerinden eserler getirildiğini söyledi. Kıraç konuşmasına, “Bu yüzden biz ziyaretçilerimize şöyle diyoruz: ‘Siz tüm Türkiye’nin özetini burada iki saat içerisinde gezebilirsiniz.’ Artvin’den Muğla’ya, Edirne’den Mersin’e ülkemizin dört bir yanından birçok eser Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde kronolojik olarak sergileniyor. Sergimizde yaklaşık 7000 civarında eserimiz olmasına rağmen depolarımızda 200 bin civarında da eserlerimiz var. Onlarla ilgili çalışmalarımızı da arka planda yoğun bir şekilde devam ettiriyoruz. Bunlarla birlikte farklı çalışmalarımız da devam ediyor. Açılışını çocuklarla yaptığımız görme engelliler için dokunulabilir ve erişilebilir müze projesini yaptık. Müzemizdeki 22 tane eseri tarayıp üç boyutlu yazıcılarla baskılarını oluşturarak hem eserin kendisini hem de yapıldığı malzemeyi kullanarak yeniden ürettik” şeklinde devam etti.

whatsapp-image-2022-10-05-at-12.33.34-(4).jpeg

 ANKARA RESİM VE HEYKEL MÜZESİ 

Resim ve Heykel Müzesi’nin yaklaşık 100-150 yıllık bir geçmişten başladığını belirten Murat Yıldırım, müzeciliğin aslında bir matematik işi olduğunu ve teknik bir konu olduğunu söyledi. Ankara’daki müzelerin Ankara ölçeğinin çok daha ötesinde anlamlar ifade ettiğine dikkat çeken Yıldırım, “Örneğin Anadolu Medeniyetleri Müzesi sadece Anadolu’dan değil Yakın Doğu’dan ve Asya’dan da belgeler ve eserler sunuyor. Resim ve Heykel Müze’si de aynı şekilde Ankara ölçeğinin ötesinde bir müze. Türk sanatının ulaştığı son evreleri, son yüzyılını gösterirken bunları resim diliyle ve heykel diliyle anlatıyor. Binamız bu zamana kadar çok farklı işlevlerde kullanılmış ve en son 1981’de müze olarak açılmıştır. Müze binamız ve müze binamızın bulunduğu yer olan Namazgâh Tepesi çok kıymetli. Namazgâh Tepesi zamanında insanların dua etmek için toplandığı bir alan” ifadelerini kullandı.

whatsapp-image-2022-10-05-at-12.33.34-(5).jpeg

 ERİMTAN MÜZESİ 

Panel konuşmasına Erimtan Müzesi’nin çok şanslı bir noktada olduğuna dikkat çekerek başlayan Nazan Gezer, müzenin bir tarafında Anadolu Medeniyetleri Müzesi diğer tarafında Rahmi M. Koç Müzesi olduğunu söyledi. Müzenin Yüksel Erimtan’ın arkeolojik eser koleksiyonuna ev sahipliği yaptığını vurgulayan Gezer, “Yüksel Bey 60 yılı aşkın süredir arkeolojik eser koleksiyonu yapan önemli bir koleksiyoncudur. Müzemiz 2015 yılının mart ayında açıldı. Müzemiz üç katlı bir binadır. İlk iki katta arkeolojik eserlerin sergilendiği koleksiyon yer alıyor. Daha çok cam eserler ve sikkeler bulunuyor. En alt katta da konserler, toplantılar ve süreli sergilere ev sahipliği yapıyoruz. Yılda iki adet süreli sergi düzenliyoruz. En çok ilgi gören sergimiz Koku ve Şehir Sergisi olmuştu. Koku ve Şehir Sergisi de bizim en sevdiğimiz ve en fazla ses getiren sergi olmuştu. Bizim müzemizde de özellikle çocuklara yönelik faaliyetler yapılıyor. Çocuklarımıza müze eğitimleri veriyoruz” şeklinde konuştu.

whatsapp-image-2022-10-05-at-12.33.34-(10).jpeg

 RAHMİ M. KOÇ MÜZESİ 

Panelde konuşmasını yapan Özgür Ceren Can, Rahmi M. Koç Müzesi’ni üç tane binaya yerleştirilmiş bir endüstri müzesi olarak tanımladı. Müze koleksiyonlarında hem tüm dünyadan hem de kendi coğrafyamızdan endüstriyel objeler olduğuna dikkat çeken Can, bu sebeplerle müzenin çok geniş bir koleksiyon yelpazesine sahip olduğunu söyledi. Kale bölgesinde bulunmalarının çok güzel olduğunu vurgulayan Can, “Örneğin müzemizin içinde bakır atölyesini canlandırdığımız bir alan var. Arka sokağımızda da aslında bir sürü bakırcı hala çalışıyor. Onlar artık günlük eşyalar üretmiyor genelde hediyelik eşyalar üretiyorlar ama çalışmalarına devam ediyorlar. Müzemiz tek günde gezilerek bitecek bir müze değil. Bunun sebebi de koleksiyon yelpazemizin çok geniş olması. Koleksiyonumuz da zaman zaman değişiyor. Örneğin İstanbul’dan değişik objeler geliyor. Bu nedenle sık takip eden ziyaretçilere sahibiz. Biz de müzemizde farklı faaliyetlere yer veriyoruz. Örneğin farklı süreli sergilere yer veriyoruz veya çocuklara farklı atölyeler hazırlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Enes Boyacı / İLKSAYFA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.