Nurcihan Velioğlu batik tekniğini modern anlayışla yeniden yorumluyor

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Resim-İş Öğretmenliği mezunu Nurcihan Velioğlu Bülbül, 25 yıldır batik tekniği ile özgün eserler üretiyor. Üniversite yıllarında tanıştığı batik tekniğinin kendisini derinden etkilediğini belirten Bülbül, “Renklerin, dokuların kumaşla buluşması beni büyüledi” dedi. Balmumu ve kumaşla çalışmanın sabır isteyen ancak duygusal bir derinlik kazandıran bir süreç olduğunu dile getiren Bülbül, bu tekniği modern bir anlayışla yeniden yorumluyor. Giysilerden yastıklara kadar geniş yelpazede eserler üreten Bülbül, sanatın malzemeyle sınırlı olmadığını vurguluyor. Açtığı sergilerde özellikle gençlerin ilgisinden memnun olan Bülbül, batik sanatının yeni nesille buluşmasının kıymetli olduğunu söylüyor.

“DOKULARIN KUMAŞLA BULUŞMASI BENİ BÜYÜLEDİ”

Karadeniz Teknik Üniversitesi Resim-İş Öğretmenliği mezunu olan Nurcihan Velioğlu Bülbül, 25 yıldır batik sanatıyla ilgileniyor. Bülbül, üniversite yıllarında aldığı tekstil dersinde tanıştığı “batik” tekniği ile sanat anlayışının derinden etkilendiğini söyledi. O günden sonra boya fırçalarının yerine balmumu ve kumaşın geçtiğini ifade eden Bülbül, “İlk gördüğümde çok etkilendim. Renklerin, dokuların kumaşla buluşması beni büyüledi. O gün bu teknikle resim yapmaya karar verdim” dedi. O günden beri batik tekniğiyle eşsiz eserler üreten Bülbül, bu teknik sayesinde sadece bir resim değil, aynı zamanda geçmişle kurduğu bağ ve sabırla örülmüş bir sanat dili oluşturuyor. Bülbül’ün eserleri, estetikten öte bir ifade biçimine dönüşüyor.

“HER ADIMDA DİKKAT VE SABIR GEREKİYOR”

Batik, tarihsel kökleri milattan öncesine dayanan ve özellikle Uzak Doğu’da yaygın olarak kullanılan geleneksel bir tekstil süsleme sanatı olduğunu dile getiren Bülbül, “Batik, Malezya’da milli sanat hâline gelmiş olsa da, bizim kültürümüzde de, özellikle Osmanlı döneminde doğu bölgelerinde bu teknik uygulanmıştır. Genellikle kumaş üzerine uygulanan bir tekniktir, çünkü temelinde tekstil yer alır” ifadelerini kullandı. Eserlerinde batik sanatını, modern bir yaklaşımla yeniden yorumlayan Bülbül, şunları aktardı:

“Batik, balmumu ile kapatılıp boyama yöntemiyle uygulanıyor. Balmumu, aslında bir tür koruyucu. Her rengin bir yeri, bir sırası var. Önce açık renkler boyanır, ardından balmumu ile o bölge kapatılır ve sonra koyu renklerle devam edilir. Geri dönüşü olmayan bir yolculuk bu. Her katmanda farklı bir renkle kumaşa iz bırakılıyor. Bu da esere derinlik ve duygu katıyor. Her adımda dikkat ve sabır gerekiyor.”

“SANATÇI İÇİN MALZEME SADECE BİR ARAÇTIR”

Bülbül, batik sanatını giysilerden çantalara, yastıklardan örtülere kadar geniş bir yelpazede hayata geçiriyor. Sanatın sınırlarını materyallerle sınırlamayan Bülbül, batik çalışmalarında kumaş, balmumu ve boyaları birer araç olarak görüyor. “Sanatçı için malzeme sadece bir araçtır. Kumaş da, balmumu da boyalar da birer ifade aracıdır. Resimle tekstili birbirinden ayırmıyorum. Hepsi bir bütün” diyen Bülbül, resimle tekstili birbirinden ayırmadan çalışmalar yapıyor.

GENÇLER BATİK SANATINA MERAKLI

Açtığı sergilerin özellikle gençler arasında büyük ilgi gördüğünü ifade eden Bülbül, gençlerin ilgisinin yalnızca eserlerin güzelliğine değil, aynı zamanda kullanılan tekniklerin farklılığına da olduğunu belirtti. “Öğrenciler resimleri gördüklerinde hemen neyle yapıldığını soruyorlar. Çünkü bu ne klasik yağlı boya, ne de sulu boya. Renkler, geçişler ve kumaş üzerindeki dokular dikkatlerini çekiyor. Merak duygusu da onları bu tekniği öğrenmeye itiyor” diyen Bülbül, gençlerin ilgisinin oldukça kıymetli olduğunu vurguladı. Bülbül, gençler bir tekniğe ilgi duyduklarında bunu denemeye, keşfetmeye daha istekli olduklarını söyleyerek, “İlgi ve merakla başlayan her şey, zamanla tutkuya dönüşebilir. Belki de sergiye gelen öğrencilerden biri, geleceğin batik sanatçısı olacak” dedi. Bülbül, bu teknikle yeni neslin buluşmasının önemli olduğunu kaydetti.