
Kendin Gibi Olmak
Kendin gibi ol başkası olma! Neydi bu cümlenin doğrusu? Böyle bir şarkı mı vardı? Başkası olma kendin ol, böyle miydi? Amaan, her neyse! Bu aralar insanların kendi gibi olmadıklarına şahit oluyorum. Çocukları da gözlemledim, maalesef onlar da başkası gibi olma derdinde…Neden kendine has, şahsına münhasır insanlar olmuyoruz? Başkası olmak daha mı caziptir? Kendimize bir kimlik inşâ etmek bu kadar zor mudur?
Gözlerimizi kapatalım ve düşünelim. Acaba yaptıklarımıza, hayatımıza ve geleceğimize biz mi karar veriyoruz yoksa başkası mı? Başkası derken öyle dışardan insanları kastetmiyorum. Yanımızda, yanı başımızda olan insanları diyorum. Ailemiz, eşimiz veya çocuklarımız hatta öğretmenlerimiz ya da tanıdıklarımız hayatımıza ne kadar da karışıyor değil mi? Ya hocam ne var bunda onlar bizim iyiliğimizi istiyor dediğinizi duyar gibiyim…Neden kendimiz olmuyoruz? Neden kendi kişiliğimizi ortaya çıkarmıyoruz? Birilerinin değil kendimizin istediği hayatı yaşamıyoruz? Benim en büyük hayalimdir…İyi yaşamak herkesin hakkı sloganını yaygınlaştırmak…
Bizde bazı sözler vardır. Yedisinde neyse yetmişinde de odur. Bunu duyan herkes değişmenin ve iyi bir kimlik oluşturmanın zorluğundan bahseder. Ben küçükken de böyle idim büyüyünce de aynıyım diyeceksiniz. Benim babam da böyleydi ben de böyleyim der gibi… Çocuklarımızı da kendi kimliğimize yakın yetiştirmeye çalışıyoruz. Soruyor muyuz onlar ne istiyor diye? Bence önce kendimize soralım. Ben ne istiyorum diye? Duydum, duydum ve biliyorum. Yaşamak istediğim hayat, imkânlar ve içinde bulunduğumuz şartlar maalesef buna izin vermiyor diyorsunuz. O zaman kağıt-kalem alalım ve beş yıllık bir çalışma yapalım ama harfi harfine uymalısınız.
Hayatımızı düzene koymaya uykudan başlayalım. En geç 23 gibi uyuyalım ve 6 gibi kalkalım. Günlük altı saat uyku bize yeter. Her gün sabah 20 dakika yürüyüş yapalım. Gelip duşumuzu alıp kahvaltımızı yapalım. Kıyafetlerimiz ütülü, saçlarımız temiz ve güzel olsun. Erkekler sakal tıraşsız güne başlamasın. İşimize istekli ve mutlu bir şekilde gidelim. Ailemizi öpelim ve gülümseyerek güzel ifadeler kullanalım. İşimizin olumsuz taraflarını değil olumlu taraflarına odaklanıp kötü yönlerini düşünmeyelim ya da çözümler üretelim. İbadetlerimizi de düzenli yapalım. Düzenli ibadet insanın ruhunu dinginleştirir. Akşamları evimize neşeyle gelelim. Yemekleri birlikte ailecek yiyelim. Birlikte kitap okuyalım. Birlikte çay içelim. Muhabbet edelim. Her bireyin konuşmasına ve fikrini paylaşmasına müsaade edelim. Birlikte dil öğrenelim. Onları destekleyelim. Sorunları masaya yatırıp birlikte çözüm arayalım. Bu rutini 3 ay yaparsak hayatımı düzene girecektir. Çocuklarımıza da kendisi olması gerektiğini ve ailesine özellikle de kendisine zaman ayırması gerektiğini anlatalım.
Çocuklarımıza bir yol çizmek yerine keşfetmelerini, hayatı tecrübe etmelerini, yaparak-yaşayarak öğrenmelerini sağlayalım. Kitaplar, eğitimler, spor ve çevre gezileri ile onlara destek olalım. Kendi kişiliklerini kendi dünyalarında oluştursunlar. Bırakın sizden bir tane daha dünyada olmasın. Bırakın yeni bir benlik ortaya çıksın. Bırakın bizi ileriye taşısınlar. Sen kimsin de bunu yapacaksın demeyesiniz… Ellerindeki boş sayfalara kendi yazılarını yazsınlar. Bazen üstünü de karalasınlar ama kopya bir yaşam yazmasınlar. Biz kendi benliğimize kavuşursak onları da özgür bırakacağımıza eminim… Kendinize bir iyilik yapın ve önce kendinizi özgür bırakın…
Kafese koyulmuş kuşları saldığımızda ilk başta uçamazlar ve beklerler. Çocuklarımızı özgür bırakalım uçmayı da öğrensinler kafese dönmeyi de…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.