Sıkıntılar Allah’a yakınlığın bir işareti olarak anlam kazanıyor
İnsanoğlu zaman zaman zor anlar yaşar; yorgunluk ve hüzün kalpleri sarar. Uzmanlara göre sıkıntılar, Rabbine yakın olmanın ve sabrın bir göstergesi olarak değerlendirilmeli.
Hayat yolunda insanlar kimi zaman daralmış hisseder, içsel sıkıntılarla karşılaşır ve yolları karanlık görünebilir. Sebepsiz yorgunluklar veya açıklanamayan hüzünler, çoğu zaman kişinin Allah’a olan yakınlığının bir işareti olarak yorumlanıyor. Kur’an-ı Kerim’de Bakara suresi 155. ayette, “Andolsun ki sizi biraz korku, açlık ve mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan ederiz. Sabredenleri müjdele.” ifadeleriyle sıkıntıların imtihan niteliği vurgulanıyor.
Uzmanlar, zor zamanların bazen kulun gaflet uykusundan uyanması için bir uyarı, bazen de gönül temizliği ve arınma süreci olduğunu belirtiyor. Kimi zaman ise sıkıntılar, Allah’ın kullarını daha yüksek mertebelere taşımak amacıyla verdiği sınav niteliğinde. Hz. Mevlana’nın sözleriyle ifade edilecek olursa, “Gam, Allah’a giden yoldaki kılavuzdur.”
Sıkıntıların temel nedeninin çoğunlukla Allah’ı unutmaktan kaynaklandığı ifade ediliyor. Kalp, Rabbini hatırlamadığı zaman boşluğa düşer ve huzur bulamaz. Kalbi sükûna kavuşturacak en etkili yöntem ise Allah’ı anmak, yani zikirdir. Ra’d suresi 28. ayette de belirtildiği gibi, “Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” ifadeleri, insanın manevi yolculuğunda sıkıntılara karşı sabrın ve zikrin önemini ortaya koyuyor.
SIKINTILARIN SEBEBİ VE HİKMETİ
İnsanoğlu bu dünyada yürürken zaman zaman dara düşer, içi sıkılır, yollar karanlıklaşır. Bazen sebepsiz bir yorgunluk, bazen de açıklanamaz bir hüzün kaplar gönlünü. Oysa sıkıntı, Allah’ın kuluna olan uzaklığının değil, aksine ona olan yakınlığının bir işaretidir. Rabbimiz buyurur ki, Andolsun ki sizi biraz korku, açlık ve mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan ederiz. Sabredenleri müjdele. (Bakara 155) Sıkıntı bazen bir uyarıdır; kulun gaflet uykusundan uyanması içindir. Bazen bir arınmadır; gönlün kirlerinden temizlenmesi içindir. Kimi zaman da bir terfidir; Allah’ın kulunu daha yüksek bir makama taşımak için verdiği sınavdır. Hz. Mevlana ne güzel söyler, Gam, Allah’a giden yoldaki kılavuzdur. Gam olmasa kim Allah’a varırdı. Sıkıntıların asıl sebebi çoğu zaman Allah’ı unutmak, O’ndan bağımsız yaşamaya çalışmaktır. Çünkü kalp, Rabbini unuttuğu an boşluğa düşer. Kalbi huzura kavuşturacak tek ilaç ise zikirdir. Bilesiniz ki kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur. (Ra’d 28)

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.