Tarihte bugün: İstanbul'un fethinden önce adalar ele geçirildi
17 Nisan 1453'te, bugünden tam 572 yıl önce Fatih Sultan Mehmed'in amirallerinden Baltaoğlu Süleyman Bey, İstanbul kuşatmasının önemli bir aşaması olarak Marmara Denizi'ndeki adaları Osmanlı hâkimiyetine kattı.
Osmanlı Padişahı II. Mehmed'in en büyük hedefi olan İstanbul'un fethi sürecinde, kentin etrafındaki stratejik noktaların ele geçirilmesi büyük önem taşıyordu. Bugün Adalar olarak bildiğimiz Prens Adaları, Bizans İmparatorluğu'nun deniz yoluyla ikmal ve takviye alabileceği önemli noktalardı. Fatih Sultan Mehmed, kuşatmanın 11. gününde, tecrübeli amirali Baltaoğlu Süleyman Bey'i görevlendirerek bu stratejik engeli ortadan kaldırmayı hedefledi.
STRATEJİK ÖNEME SAHİP ADALAR
Marmara Denizi'ndeki Prens Adaları, Bizans döneminde hem savunma hem de ikmal açısından büyük öneme sahipti. Bizans İmparatorluğu'nun başkenti Konstantinopolis'e (İstanbul) deniz yoluyla gelecek yardımların önemli bir geçiş noktası olan bu adalar, aynı zamanda şehrin denizden savunma hattının da bir parçasıydı. Fatih Sultan Mehmed, şehri tam anlamıyla kuşatabilmek için bu stratejik noktaları ele geçirmenin zorunlu olduğunu biliyordu.
Osmanlı donanması, Baltaoğlu Süleyman Bey komutasında otuz kadırga ve çeşitli küçük gemilerden oluşan bir filo ile 17 Nisan günü adalara yönelik bir sefer başlattı. Bizans'ın adaları savunmak için yeterli askeri gücü bulunmuyordu ve kısa süren çatışmalar sonucunda adalar Osmanlı hâkimiyetine girdi.
DENİZ KUŞATMASINDA DÖNÜM NOKTASI
Adaların fethi, İstanbul kuşatmasının deniz ayağında önemli bir dönüm noktası oldu. Bizans İmparatorluğu'nun dış dünya ile bağlantısını sağlayan önemli bir koridor böylece Osmanlıların kontrolüne geçmiş oldu. Bu hamle ile Bizans'a denizden gelecek yardımların önü büyük ölçüde kesildi ve şehrin tam anlamıyla kuşatılması mümkün hale geldi.
Tarih yazarları, adaların ele geçirilmesinin psikolojik etkisinin de büyük olduğunu belirtmektedir. Bizans İmparatoru XI. Konstantinos Palaiologos ve şehir sakinleri, Osmanlı donanmasının adaları ele geçirmesiyle moralleri daha da bozulmuştu. Kuşatmanın ilk günlerinde yaşanan bu gelişme, şehir halkının direnme azmini zayıflatan faktörlerden biri oldu.
FETİH STRATEJİSİNİN PARÇASI
Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethetme planı, sadece kara ordusunun surları zorlamasından ibaret değildi. Genç padişah, kuşatmayı çok boyutlu olarak planlamış ve şehri her yönden kuşatmayı hedeflemişti. Adaların ele geçirilmesi, bu kapsamlı stratejinin önemli bir parçasıydı.
Osmanlı tarihçisi Tursun Bey, "Tarih-i Ebü'l Feth" adlı eserinde Fatih'in kuşatma öncesinde bütün stratejik noktaları tek tek ele geçirdiğini ve şehri adeta nefessiz bıraktığını anlatır. Adaların fethi de bu stratejinin başarılı bir uygulaması olarak kayıtlara geçmiştir.
29 MAYIS'A GİDEN YOL
Adaların fethinden yaklaşık bir buçuk ay sonra, 29 Mayıs 1453'te İstanbul'un fethi gerçekleşecekti. Fatih Sultan Mehmed, kuşatmanın başlangıcından itibaren adım adım planını uygulamış ve şehri ele geçirme hedefine sistematik bir şekilde ilerlemiştir. Adaların ele geçirilmesi, bu süreçteki önemli dönüm noktalarından biri olarak tarihe geçmiştir.
Bizans tarihçileri de Osmanlıların adaları ele geçirmesinin, şehrin kaderini belirleyen faktörlerden biri olduğunu kabul etmektedirler. Bizans'ın son dönem tarihçilerinden Dukas, kuşatma sırasında dış dünya ile bağlantının kesilmesinin şehrin düşüşünde büyük rol oynadığını kaydetmiştir.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.