'Yatay Yapılaşma'nın Öncüsü Mebuskent

'Yatay Yapılaşma'nın Öncüsü Mebuskent

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “artık zamanı geldi” dediği yatay yapılaşma konseptini bunun öncesinde hayata geçiren Mebuskent’in 388 dönümlük arazinin 4’te 3’ü yatay yapılaşmaya ayrıldı.

Batıkent Çakırlar Karacakaya mevkiinde hayata geçirilen projede bu yılın sonunda 4-5 bin kişilik bir bir yaşam alanı oluşturulacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “artık zamanı geldi” dediği “yatay yapılaşma” konseptini bunun öncesinde hayata geçiren Başkentin prestijli projelerinden Mebuskent’te bu yıl yaşam başlıyor.

''ARTIK ZAMANI GELMİŞTİR''

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Şehirler Kurultayı’ndaki konuşmasında, “Geçmişte hem yeterli imarlı alanın olmayışı hem de merkezi yerlere yönelik aşırı talepten dolayı yüksek bina ihtiyacı makul görülebilirdi. Artık dikey yapılaşmadan yatay yapılaşmaya geçmemizin zamanı gelmiştir” diyerek, bu alandaki köklü dönüşüm ihtiyacının altını çizmişti.

DÖRTTE ÜÇÜ YATAY YAPILAŞMAYA AYRILDI

Mart 2013’te Batıkent Çakırlar Karacakaya mevkiinde “Şehir içinde koca bir şehir” konseptiyle inşasına başlanan ve bu yılın sonunda yaşamın başlayacağı Mebuskent’in 388 dönümlük arazinin yaklaşık 300 dönümü yatay yapılaşmaya ayrılmış bulunuyor ve burada 332 villa yer alıyor. Kalan alanda ise 10 bloktan oluşan çok katlılar yer alıyor.

''BETON YIĞININLARININ GÖZÜKMEDİĞİ BİR PROJE''

Projeyi gerçekleştiren Aymor Grup’un Yönetim Kurulu Üyesi Kürşat Ayhan,sadece 4’te 1’lik kısımda dikey yapılaşmaya müsaade ettiklerini belirterek, bu tercihin nedenini; “Arazinin durumuna göre en düşük kotta olan yere, yani hem şehir siluetini bozmayacak şekilde hem de dışarıdan bakıldığında sadece beton yığınlarının gözükmediği bir proje olsun istedik” diyerek açıkladı.  Ayhan, “İlk başta tasarım planlama yaparken, hem yeşil alanı bol hem de yatay yapılaşmanın daha fazla olmasını, bununla beraber yolların insanların ulaşabileceği, yürüyebileceği alanların artmasını sağladık” dedi.

YATAY YAPILAŞMA NEDİR?

Yatay yapılaşmanın sağladığı avantajlar ve konfora işaret eden Ayhan, şu bilgileri verdi:

“Yatay yapılaşmayı tercih etme sebebimiz insanlar daha yeşili bol, daha düzayak yerlerde yaşasınlar istedik. Malum insanlar yüksek katlı binalarda oturuyor, toprakla bir alakası olmuyor. Yatay yapılaşma sayesinde ise insanlar toprak ve doğayla iç içe oluyor. Bir veya iki merdivenle toprağa ulaşabiliyor. Yatay yapılaşmaya olan ilgi de çok katlılara oranla daha fazla. İnsanların özlediği, aradığı, beklediği şey yatay yapılaşmayla paralel argümanlar. Nedir bunlar? Doğayla iç içe olması, çocuğunun evden dışarı çok rahat girip çıkması veya kapısının önünde ağaçlar olması… İnsanlar bunları istiyor ve bunlar yatay yapılaşmaya paralel istekler. Fakat hem maliyet kaygısı hem de şehir içinde çok fazla yerin olmayışından kaynaklı insanlar yüksek katlıları tercih etmek durumunda kalıyorlar. Yatay yapılaşma aynı zamanda alt yapıyı da rahatlatıyor. Belki imalat ve maliyet artıyor ama yollar da daha güzel oluyor. Kullanım açısından çok daha iyi... Çünkü yatay yapılaşmada konutlar birbirine biraz daha mesafeli oluyor. Bu da insanları iç içe sokmak yerine biraz daha rahat, ferah alanlar bırakıyor.” HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.