Osman Akdoğan

Osman Akdoğan

Fakir miyiz zengin mi

Fakir miyiz zengin mi

Zengin bir ailenin çocuğu olarak Rusya'da dünyaya gelen ünlü Yazar Tolstoy’un ‘İnsan ne ile yaşar’ adlı eserinde gariban bir çiftçi olan Pahom’un ibretlik öyküsü yer alır. Bu hikayeyi okurken Tolstoy’un oldukça varlıklı bir ailenin çocuğu olduğunu sakın unutmayın.

Kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir zenginin karşılıksız toprak verdiğini duyunca, toprak sahibi olmak için zengine gidip talebini iletir.

Gerçekten de zengin herkese istediği kadar toprak veren cömert birisidir. Pahom’a “Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar kat ettiğin bütün yerler senin; fakat güneş batmadan yeniden başladığın yere dönmen lazım. Yoksa bütün hakkını kaybedersin” diyerek uyarıda bulunur.

Pahom toprak sahibi olup çok zengin olacağı hayaliyle güneşin doğuşuyla beraber başlar yürümeye. Az gider uz gider dere tepe düz gider. Tarlalar, bağlar, bahçeler geçer. Tam geri dönecekken gördüğü sulak bir araziyi es geçemez. Şu bağ, bu bahçe derken bakar ki güneşin batmasına az kalmış. Koşar, koşar, ama kesilir takati. Yorgunluktan bir hayli halsiz kalır. 

Halsiz adımlarla yürümeye devam ederken, Pahom’un burnundan kanlar damlamaya başlar. Tam başladığı noktaya yaklaşmışken, yere bir anda yığılır ve bir daha kalkamaz… Karşılıksız toprak verecek olan zengin olanları ve Pahom’un hırsını izlemektedir. Çok kereler şahit olduğu olay bir kez daha tanıklık etmiştir. 

Zengin bu hadisenin ardından adamlarına hemen bir mezar kazdırır. Zengin olma umuduyla böyle bir işe girişen nefsine yenik düşen Pahom’u kazılı mezara gömerler. Zengin, Pahom’un mezarının başında durur o ibretlik ve herkesin kulağına küpe olacak şu cümleyi söyler: “Bir insana işte bu kadar toprak yeter."

Bu hikayeden çok ders çıkarmamız gerekiyor. Çünkü yaşam şeklimiz bir hayli değişti. Yokluğun verdiği hırsla kişiliğimizi bozmaya çalışıyor, varlıkta ise şükür etmeyi bilmiyoruz. “Hepsi benim olsun” gibi bencil bir anlayışla yaşıyor, paylaşmayı unutuyoruz. Gözlerimiz midelerimizden, arzularımız ihtiyaçlarımızdan daha büyük olmaya başladı. 

Gören bir gözü, tutan bir eli, yürüyen bir ayağı satın alamayacak ve kaybedince tekrar sahip olamayacak kadar fakiriz hepimiz...
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR