Mescid-i Aksa neresidir?
      Mescid-i Aksa, Kudüs'ün doğusundaki Eski Şehir bölgesinde yer alır. Mescid-i Aksa adlandırması, surlarla çevrili eski şehrin güney doğu köşesinin en uzak noktasına kadar uzanan, surlarla çevrili bölge içerisindeki alanın tamamı için kullanılır. Mesela Dr. Yusuf Sait En Netşe, “Mescid-i Aksa neresidir” sorusuna; “içerisinde Kubbet-üs Sahra`nın da bulunduğu ve El Aksa Camii`ni de kapsayan 145 dönümlük alan" cevabını vermektedir. Hatta bir yazısında Beytullah Demircioğlu,“Kubbet-üs Sahra bir anlamda Mescid-i Aksa’dır, yarım elmanın diğer yarısı gibi, her iki mescit de Kudüs’ün en önemli simgeleridir ve her ikisi de bizim için azizdir.”İfadesini kullanmıştır.
Mescid-i Aksa’nın Müslümanlar için önemi
   Mescid-i Aksa miraç yolculuğunda Hz. Peygamberin uğradığı ve de Hicretten yaklaşık on yedi ay sonrasına kadar Müslümanlar'a kıble olan bir mekan olmasından dolayı Müslümanlar nezdinde ayrı bir değere sahiptir.
   Peygamberimiz bir hadislerinde “Yalnız üç mescide ziyaret için gidilir: Mescid-i Harâm, Mescid-i Aksâ ve benim bu mescidim (yâni Mescid-i Nebî) .” buyurarak methettiği Mescid-i Aksâ, hicretten on altı ay sonraya kadar Müslümanların kıblesi olarak kaldı. 638 (H.16) senesinde Hazreti Ömer (r.a), Suriye seferinde, Şam’dan sonra Kudüs’e uğrayıp Mescid-i Aksâ’yı ziyaret ettiği rivayet edilmektedir. 
Pekala Yahudiler için mescid-i Aksa niçin bu kadar önemlidir?
     Haremüşerif'in batı duvarında Yahudilerin kutsal mekanı olan ağlama duvarı vardır. Ancak Yahudiler, Mescid-i Aksa'nın altında kendileri için kutsal sayılan Süleyman Mabedi ile Musa'nın sandığının bulunduğuna inanır. Onlara göre sandığın içinde eski ahit vardır. Yahudilere göre hem mabed hem de sandığın geri alınması için Mescid-i Aksa'nın yıkılması gerekir. Bu nedenle İsrail yıllardır arkeolojik kazı çalışması altında Mescid-i Aksa'nın altını oymakta, orada tüneller kazarak, kendi kendine yıkılmasını sağlamaya çalışmaktadır.
 

Değerli okurlarım 
   

Buraya kadar yazdıklarım çoğunuz tarafından bilinebilir.Ancak Mescid-i Aksa,namaz kılarken yönünü Kabe'ye çeviren her Müslümanın davasıdır.İşte bunun için alem-i İslam bu kutsal davasına sahip çıkmalıdır.
     İsrail, sekiz buçuk milyon nüfusu olan küçük bir ülkeciktir!İslam alemi,ne hikmetse İsrail’in gerek Filistin’de gerek Gazze’de,gerekse Kudüs’de Müslümanlara yaptığı zulümler karşısında sessiz kalmaya devam ediyor.Artık bize yüreğinde Kudüs sevdası büyüten anneler lâzım.Rüyasında özgür Kudüs düşü gören yiğitler lazım.
 

Değerli okurlarım
     

 Mescid-i Aksa'da İsrail'in Kudüs'ü işgal ettiği 1967'den buyana ilk defa geçtiğimiz hafta cuma namazı kılınmadığını duymayanınız kalmamıştır.Ancak üzülerek ifade edeyim ki bu duruma bir buçuk milyar nüfusu olan İslam aleminden tek satır bile kınama yayınlanmamıştır. Sadece bomba,füze ile işgal edilmedi İslam toprakları!Düşmanın en büyük silahı ümmetin sessizliği değil midir?
     Biliyor musunuz Mescid-i Aksa’daki bu yasak karşısında alemi İslam sessizliğini korumaya devam ettiği sürece İsrail yaptığı bu zulmün şiddetini daha da arttıracaktır.Onlar da biliyorlar ki İslam alemi bir buçuk milyarı aşan nüfusa sahip,hepsi bir ayaklanıp İsrail’in üzerine yürüse,yeryüzünde böyle bir devletin kıyamete kadar esamesi bile okunmaz!Ama ne yazık ki birlik olamıyoruz,çünkü Sultan Abdülhamid han’ın onlara yaptığını şimdi onlar bize yapıyor.Ne yapıyorlar biliyor musunuz?Mezhep çatışmalarıyla İslam alemini,İslam alemine kırdırıyorlar.Bu bazen terör örgütleri eliyle oluyor,bazen içeriye sızdırdıkları ajanları vasıtasıyla oluyor.Ama sonuçta mezhep kavgasıyla İslam alemi birbirine kin ve nefret güdüyor.Biz birbirimizi yerken,gücümüzü tüketirken katil İsrail Mescid-i Aksa’nın kapısına kilit vuruyor,Cuma namazı kılınmasını yasaklıyor.Bu duruma hiçbir Müslüman ülke sesini çıkartmıyor,çünkü kavga ediyorlar!
    Bizler “Birbirinize buğz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin ey Allahın kulları, kardeş olun. Bir müslümana, üç günden fazla din kardeşi ile dargın durması helal olmaz.”[Buhârî] ve “Müslüman, müslümanın kardeşidir; ona hıyânet etmez, yalan söylemez ve onu sahipsiz bırakmaz Müslümanın herşeyi; ırzı, malı, kanı müslümana haramdır Takvâ işte burada (kalpte)dir Bir kişiye, müslüman kardeşine hakâret etmesi, kötülük olarak yeter (Buhârî, Müslim)  diyen peygamberin ümmetiyiz.Ama ne hikmetse bu hadise göre davranamıyoruz.Kadın-erkek,çoluk-çocuk demeksizin katil İsrail masum Müslümanları katletmeye devam ediyor.Aslında katledilen sadece bir Müslüman değil,katledilen İslam aleminin onurudur,namusudur.Hiçbir Müslüman yapılan bu zulme bu kadar sessiz kalamaz,kalmamalı!Hele ki ülkemizde bu konuda duyarlı olan sivil toplum kuruluşlarımız var da çok kez onların yaptıkları basın açıklamasıyla birçok kez haberdar olabiliyoruz.Zaten görsel ve işitsel medya bu konuda (bazı medya organları hariç) hemen hemen hiç haber yapmamakta.Hatta sorsanız çoğu insana Kudüs nerede,mescidi aksa neresi diye onu bile tarif edemeyecek kadar bilinçsiz halkımız var!Bir Müslüman olarak benim bunca zulüm karşısında sessiz kalmam imanıma, kur’an’ıma, peygamberime,dinime nankörlük olur.Çünkü ben biliyorum ki bir Müslüman için 3 kutsal mescid vardır.Birincisi mescid-i haram,diğeri mescid-i nebevi,üçüncüsü de mescid-i aksa’dır.Var mı bundan ötesi?
   Dün gece kudüs’ten bir ses yükseldi protestolar esnasında!
   "Hayberi Hatırla Hayberi Ey Yahudi

Hz.Muhammed’in ordusu geri gelecek " 

  Kudüs aşağılık insanların esaretine teslim edilemeyecek kadar asildir. Cahit Zarifoğlu “önce yüreğimizdeki kudüsü işgal ettiler,biz savaşı yüreğimizde kaybettik” diyor.Aslında bize Kudüsü yeniden fethedecek selahaddin’i bir inanç-iman gerek!Tüm bu sorunların temelinde Müslümanların dağınıklığı, Siyonistlerin de pervasızlığı yatmaktadır.     

 Değerli okurlarım

     Aslında İsrail’in panzehiri merhum Erbakan hocamızdı.İsrail’e en güzel iki cevabı hayatında vermiştir Erbakan hocamız.Biri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağını çizerek  vermiştir.İsrail ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağını gözünüzün önüne getirin.Erbakan hocamız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağına iki şerit çizer,biri Fıratı diğeri de Nil nehrini simgeler,ortasına da ay yıldızı çizer.Buradaki mesaj şudur;Fırat ile Nil nehrini kanla doldururum bu toprakları sana yar etmem,Türkiye olduğu sürece bu iki nehir arası size yar olmayacaktır” mesajını vermiştir.
    Diğer ikinci mesajı da rahmetlik Erbakan hocamız kendi imzasında vermiştir.Rahmetlik Erbakan hocamız imzasına iki şerit çekmiş,bu iki şeridin arasına da el yazısıyla kendi adının baş harfini ve soyadını da el yazısıyla yazmıştır.Burada İsrail’e verdiği mesaj şudur; “ben yaşadığım sürece size büyük İsrail’i kurdurtmayacağım,dünyayı sömürmenize müsaade etmeyeceğim”mesajıdır.İşte İsrail’in niçin Erbakan hocamızı sevmediğini şimdi anladınız mı?

Değerli okurlarım 

  Sanki İslam aleminin üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi,bir kurtarıcı bekliyor.Daha açık ifadeyle söylemek gerekirse Müslümanlar mucize bekliyorlar.Eğer Müslümanlar avuç kadar devletin zulmünden kurtulmak için Ebabiller bekliyorsa,inanın Ebabiller gelse İsrail’i değil belki bizi taşlar!
      8.5 milyon nüfuslu İsrail'in,1 buçuk milyarlık İslam aleminin namusuna saldırması ve bu saldırı karşısında müslümanların sessiz kalması utanç vericidir.

Ey Müslüman!
 

Mekke insanlığın kalbidir,Medine ruhu...Kudüs ise tertemiz aklıdır insanlığın! Doğu Türkistan'da Bizim,Arakan'da Myambar'da Bizim,Çeçenistan'da Bizim,Halep'de Bizim,Bosna'da Bizim...Kudüs de Bizim,Filistin de Gazze de bizim.Zira bizim Misâk-ı Millimiz,Alem-i islâm'dır.Son olarak Kudüs’te, Filistin’de, Gazze’de yaşamak demek cenazelerini defnedecek yer ve zaman dahi bulamayacağın yerler demek!
Gelin ilk yazımızı güzel bir duayla bitirelim;
    Goool diye bağırarak ayağa Kalkan Milyonlara,bir Kez olsun Kudüs için ayağa kalkma şuuru Ver Allah'ım...Amin!
Allah'ım, Şeyh Ahmet Yasin edasıyla yalvarıyoruz sana... Gönder Selahaddin'lerini!Kahreyle yeryüzünün en aşağılık zalimlerini!