İlahiyat Öğrencisi  Evini Müzeye Çevirdi

İlahiyat Öğrencisi Evini Müzeye Çevirdi

Antika meraklısı olan Osman Çelik, 7 senede 220'den fazla antika eşya toplayarak evini müzeye çevirdi. İlahiyat Fakültesi öğrencisi olan Çelik tutkunu olduğu bu antika eşyaları alabilmek için yazları oto yıkamada çalıştı.

 
PARAYI SİGARAYA DEĞİL ANTİKAYA YATIRDI
22 yaşındaki Osman Çelik, "Yaz tatillerimi boş geçirmedim. Eniştemin bir oto yıkaması vardı yazları orada çalışarak güzel paralar kazandım. Antikalarımı bu paralarla aldım. Bazı malzemeleri de köyümden topladım. Benim antika merakımı bilen bazı arkadaşlarım da buldukları malzemeleri bana getirdi. Hiçbir kötü alışkanlığım da yok. Sigara dahi kullanmıyorum. Kazandığım paraları antika eşyalara ve kitaplara harcıyorum. Şimdi evim tarihten fırlamış bir müze gibi" dedi.
MÜZEDE NE YOK Kİ
"Geçmişine sahip çıkmayanın geleceği olmaz" diyen Çelik sahip olduğu antikaların bazılarını şöyle sıraladı: "20. YY Osmanlı süvari kılıcı, Osmanlı nişan merasimi kılıcı, kurmalı kol saati, 70 yıllık kemikten yapılma yemek kaşığı, tahtadan yapılma ayakkabı, kar paleti, 100 yıllık bakır eşyalar, hayvan çanları, fil kırbacı, dibek tahtası, 100 yıllık sarımsak döveceği, kömürlü ütü, vizörü üstten olan fotoğraf makinesi, eski tarım aletleri, köy aletleri ve sayamadığım nicesi..."


OSMAN AKDOĞAN/ HABERVAKTİM-

22 yaşındaki İlahiyat Fakültesi öğrencisi Osman Çelik, antikacılığa ve eskiciliğe merakı nedeniyle evini müze hale getirdi. Pursaklar- Saray'daki ailesiyle yaşadığı müstakil evlerinin kendine ait olan bölümünü antika eşyalarla özenle donatan Osman Çelik, bu işe 7 sene önce hobi olarak başladığını söyleyerek bu işin daha sonra bir hastalığa dönüştüğünü anlattı. Antika merakının kendisi için farklı bir duygu olduğunu belirten Çelik, sahip olduğu 220'den fazla değerli antika eşyaya şuana kadar yaklaşık 30 bin TL harcadığını kaydetti.
YAZLARI ÇALIŞTI PARALARI ANTİKAYA YATIRDI
Antikalara harcadığı paraları nereden bulduğunu da açıklayan Osman Çelik, "Yaz tatillerimi boş geçirmedim. Eniştemin bir oto yıkaması vardı yazları orada çalışarak güzel paralar kazandım. Antikalarımı bu paralarla aldım. Bazı malzemeleri de köyümden topladım. Benim antika merakımı bilen bazı arkadaşlarım da buldukları malzemeleri bana getirdi. Hiçbir kötü alışkanlığım da yok. Sigara dahi kullanmıyorum. Kazandığım paraları antika eşyalara ve kitaplara harcıyorum. Ben de bu şekilde mutlu oluyorum" dedi.

YAREN VE SIRA GECELERİ DE DÜZENLİYOR

"Şimdi evim tarihten fırlamış bir müze gibi" diyen Osman Çelik, burada arkadaşlarıyla toplanıp sıra geceleri, Çankırı'ya özgü yaren geceleri düzenlediklerini söyledi. Çelik, "Geçmişine sahip çıkmayanın geleceği olmaz. Biz kültürümüze bağlı kaldığımız sürece adım adım hedeflerimizi bi iznillah gerçekleştireceğiz" diye konuştu.  

KEMİK KAŞIK, TAHTA AYAKKABI, FİL KIRBACI...

Osman Çelik, müzesinde bulunan antikalarını gazetemize göstererek elinde bulunan antikaların bazılarını şöyle sıraladı: "20. YY Osmanlı süvari kılıcı, Osmanlı nişan merasimi kılıcı, 50'li yıllardan kalma dedemin kurmalı kol saati, 70 yıllık kemikten yapılma yemek kaşığı, tahtadan yapılma ayakkabı, 100 yıllık bakır eşyalar, hayvan çanları, fil kırbacı, dibek tahtası, kar paleti, 100 yıllık sarımsak döveceği, kömürlü ütü, vizörü üstten olan fotoğraf makinesi, eski tarım aletleri, köy aletleri ve sayamadığım nicesini evimde sergiliyorum. Okulum bitip para kazanmaya başladığımda büyük bir ev alıp evin tamamını müze yapmayı düşünüyorum."  

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.