"Ancak tevbe ed(ip dön)enler, (hallerini) düzeltenler ve (Allah'ın indirdiği gerçekleri eğip bükmeden dosdoğru) açıklayanlar başka(dır). İşte, ben onların tevbesini kabul ederim. Zira ben, tevbeleri kabul buyuran, çok merhamet edenim."   (Bakara/160)

   "(O halde dünyanın bu aldatıcılığına aldanmayıp tevbe ve salih amellerle) Rabbinizden bir mağfirete ve Allah'a ve Rasullerine inananlar için hazırlanmış, genişliği gökle yerin genişliği kadar olan cennete (girmek için) koşuşun/yarışın. Bu Allah'ın bir lütfudur ki onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir." (Hadid/21)

   Ayet-i Kerimelerde Rabbimiz Allahü Zül-celal hazretleri, dünya hayatının aldatıcı olduğunu ve insanların bundan kurtulamayıp tuzaklara düşerek yanlış yollara sapabileceğini; fakat kulun hatasını anladığı andan itibaren tevbe kapısına yönelerek tevbe ettikten sonra, yaptığı yanlışları da iyilik yaparak telafi edebileceğini anlatmaktadır. İşte tam da  bu nedenle, içinde bulunduğumuz üç aylarımız, yanılarak içine düştüğümüz hatalardan dönmek ve yaptığımız takdirde kak kat sevap alacağımız iyilikler için bulunmaz bir ganimettir. Üç Aylar, bireysel olarak yaşantımızı ve önceliklerimizi gözden geçirdiğimiz, kendimizi denetleyip değerlendirerek geçmişin muhasebesini yaptığımız; toplumsal olarak da imanın lezzetinin alındığı, ahlaki güzelliğin sergilenmesinde yarışıldığı, fakirin-yoksulun, yetimin-öksüzün ve muhtaçların yüzünün güldüğü çok müstesna bir zaman dilimidir.

 Hicri ayların yedincisi ve  mübarek üç aylarında ilki olan Receb ayı, haram aylardan olup "Şehrullah"  yani Allahü teala'nın ayıdır. Bu aya bu ismin verilmesinin  sebebi bu ayda Allahü teala'nın, günahlarından dolayı tevbe eden kullarının üzerine affını ve mağfiretini cömertçe yağdırmasıdır. Receb ayı tevbe ayı olduğu gibi yardımlaşma ayıdır da " Bir kimse, Receb ayında bir kulun sıkıntısını giderecek olsa, Allah c.c. ona kıyamet günü  firdevs cennetinde  gözünün görebileceği kadar uzunlukta büyük bir saray verir."     (Gunyet'üt - talibin)

     "Allahü teala'nın Receb ayında hiç bir kavmi gazabına uğrattığı duyulmamıştır. Zira Allah c.c. geçmiş ümmetlere sair aylarda azap etmiştir."  (Gunyet'üt-talibin)
  
Receb ayı İslamiyetten öncede mukaddes bilinen bir aydır. İslam öncesi Araplar Receb ayına ayrı bir önem verir ve saygı gösterirlerdi. Bu ayda savaşlar durdurulur, kılıçlar kınına girer, kan davalılar davalarından vazgeçerlerdi. Öyle ki, bu ayda bir kimse babasının katiline rastlasa dönüp bakmazdı bile.

Mübarek üç ayların ilki olan Receb ayının önemi ve değeri hakkında Enes b.  Malik (r.a.)'den şöyle rivayet edilir :
"Receb ayı girdiğinde Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle derdi :  "Allahümme barik lena fi Recebe ve Şa'ban ve belliğna Ramazan."

Anlamı:  "Allah'ım! Receb ve Şa'ban aylarını bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır."
   
Receb ayı girince 7 defa:
" Estağfirullahe'l-Azime'llezi la ilahe illa hu. El Hay-yü'l-Kayyum ve etübü ileyh. Tevbete abdin zalimin li-nefsihi la-yemlikü li-nefsihi mevten vela hayaten vela nüşüra"
Manası:
"Hayat sahibi olan, herşeyi idare edip ayakta tutan, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan Allah'dan mağfiret dilerim. Kendi nefsine zulmetmiş kulun tevbesi gibi O'na tevbe ederim. Öyle bir kul ki, kendi nefsi adına ne ölüme, ne hayata, ve nede tekrar dirilmeye sahip değildir."
denirse Allahü teala bu kulumun günah defterini yırtın emrini verir.

Bu ayda başında ve sonunda 7'şer Fatiha okumak suretiyle 100 İhlas-ı şerif okumak çok sevaptır.
   
Receb-i-serif'in bir gün başında, bir gün ortasında, bir gün de sonunda oruç tutana Receb-i-serif'in hepsini tutmuş gibi sevap verilir.  (mifatah'ül-cenne)
    
Receb, suyu sütten ak, baldan tatlı ve buzdan soğuk cennette bir nehrin adıdır. Bu sudan sadece Receb ayında oruç tutanlar içebilir.   (İmam-ı Rabbani)

Receb ayı içinde kılınacak 30 rekatlık bir hacet namazı vardır bu namaz Rasulullah Efendimiz'in berberi Selman-ı Pak hazretleri tarafından rivayet edilmiştir. Bu namaz akşam veya yatsı namazının arkasından kılınabilir. Fakat cuma ve pazartesi gecelerinde ve bilhassa teveccüh vakti kılınması daha faziletlidir.
    Receb'in 1'i ile 10'u arasında 10 rekat, 11'i ile 20'si arasında 10 rekat, ve 21'i ile 30'u arasında 10 rekat olarak  kalınacak olan namazın kılınışı şöyle :
Namaza şu niyetle başlanır:
"Ya Rabbi, teşrifleriyle dünyayı nura gark ettiğin Efendimiz hürmetine, sevgili ayın Receb-i-serif  hürmetine, beni feyz-i ilahine, afv-ı ilahine, rıza-i ilahine nail eyle, abid zahid kullarının arasına kaydeyle,  rıza-i şerfin için Allahü Ekber.
    Her rekatta 1 Fatiha, 3 Kafirun, 3 İhlas-ı şerif okuyup,  2 rekatta bir selam verilir. Böylece 10 rekat tamamlanır.

  ▪ İlk on gün içinde kılınan namazdan sonra, 11 defa :
"La ilahe illallahü vahdehü la şerike leh, lehü'l - mülkü ve lehü'l - hamdü yuhyi ve yumit,  ve hüve Hayyün la yemütü biyedihi'l - hayr ve hüve ala külli şey'in kadir." okunup dua edilir.

  ▪ İkinci on gün içinde kılınan namazdan sonra, 11 defa :
"İlahen, Vahiden, Ehaden, Sameden, Ferden, Vitren, Hayyen, Kayyumen, daimen ebeda." okunup dua edilir.

  ▪ Üçüncü on gün içinde kılınan namazdan sonra da 11 defa :
"Allahümme la mania lima a'tayte, vela mu'tıye lima mena'te,  vela raadde lima kadayte,  vela mübeddile lima hakemte,  vela yenfeu ze'l - ceddi minke'l - ceddü. Sübhane Rabbiye'l - Aliyyi'l - a'le'l - Vehhab, Sübhane Rabbiye'l - Aliyyi'l - a'le'l - Kerimi'l - Vehhab, Ya Vehhabü ya Vehhabü ya Vehhab"

Okunur ve dua edilir. Böylece 30 rekat namaz ve tesbihleri tamamlanmış olur.
   Rabbim bizleri böyle mübarek günlerin, ayların ve gecelerin kadr-ü kıymetini bilen ve layıkıyla ihya eden kullarında eylesin inşallah. (âmin)

    Dualarda buluşmak dileğiyle...