Geçmişten günümüze atılan düğüm

Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan halı ve kilim dokuma sanatı; makineleşmeyle birlikte yerini seri üretime bıraktı. Günümüzde el becerisi dersleri ile gelecek nesillere aktarılmaya çalışılan ve hobi amaçlı yapılan halı ve kilim dokuma kültürü yaşatılmaya çalışılıyor. Ankara’da Ulus’ta bu işi yapmayı sürdüren Ünal Karababa, gazetemize özel halı ve kilim dokumayı anlattı. Ünal Karababa, “Dokuma halıların hepsinde sanat vardır” dedi.

“EL DOKUMA HALILARIN HEPSİ ANTİKA HALI DEĞİLDİR”

40 yıldır antika halı ve kilim sanatıyla uğraşan ve tarihi Ulus sokaklarında kilim ve dokuma sanatını sürdürmeye çalışan Karababa, “Halının antika değeri taşıyabilmesi için 100 yaşını geçmesi gerekiyor. El dokuma halıların hepsi antika halı değildir. Az dokunmuş, boyası, modeli farklı olan halılar antikaya girer. Çok dokunan halıların antikası olmuyor. Model değişik olacak, halının ikincisi olmayacak. El dokuma halılarında antika olan halılar değerlidir. Dokuma halılarının hepsinde sanat vardır. Halının antika sayılması için tam olmasına gerek yok küçük bir parçası olsa bile antika sayılır ve bu halılar müzelerde sergilenir” şeklinde konuştu.

YENİ NESİL ANTİKA KİLİMDEN BİR HABER

Genç neslin el dokuması halı ve kilime verdiği önem hakkında da yorumlarda bulunan Ünal Karababa, gençler için şu ifadeleri kullandı: “Günümüz gençleri desensiz ve tek renk halılar tercih ediyor. Yeni nesil dokuma halıdan pek anlamadığı için antika değeri taşıyan halıların bazıları çöpte bazıları ise bir köşede çürümeyi bekliyor. Antika halılardan anlamayanlar olduğu kadar meraklıları da oldukça fazla. 50 yaş üstü ve sanattan anlayan insanların el dokuma halıları dikkatini çekiyor.”