Ahmet Sefa DİKTEPE

Ahmet Sefa DİKTEPE

Ruhumuzun Çanakkale’si Geçildi Mi?

Ruhumuzun Çanakkale’si Geçildi Mi?

Seccadesini serip secdeye varabildiği her yer Türk’e vatandır. Türk milleti Orta Asya bozkırlarından Mısır çöllerine, Tuna boylarından Tanrı Dağlarına birçok toprak parçasını kendine vatan yapmıştır. Bugünkü yurdumuz ise sahip olduklarımız içinde bizi ana şefkatiyle en çok sarıp sarmalayan, “Anadolu”dur…  

Çanakkale ise Anadolu’nun kapısı, bu aziz vatanın tapusudur! Evet, Çanakkale’de maddi manevi kahramanlığımızın tezahürü olarak düşmanı, o cepheye münhasıran boğaza gömdük! Fakat savaş sadece boğaz harbinden ibaret değildi, o günden sonra da ruhumuzun Çanakkale’sini müdafaa etmek lazımdı. Şimdi bir bakalım acaba ruhumuzun Çanakkale’si geçilmiş mi?

Peki, ruhumuzun Çanakkale’si neyi ihtiva eder, nedir bu sözden kasıt… Tabi ki Türk-İslam kültür ve medeniyeti…
Ruhumuzda çağlayan mısralar “değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli” derken; cami merkezli medeniyetimizin en merkezi camiinde ezanlar susturuldu.

Yurdumuzun üzerindeki en son ocağı tüttüren, medeniyetimizin temelini oluşturan Türk aile yapısı yıkıldı.
Zengine zenginliği için dost ya da düşman olmayan, zengine infak ettiği nispette değer biçen medeniyetten, kapitalizmin zengini tanrılaştırdığı, fakiri köleleştirdiği sözde medeniyete geldik.

Bütün sahte mabutları tevhid baltasıyla kıran ve insanı kurtarıcılardan kurtaran medeniyetten parayı yücelten, makamı kutsayan, şöhreti putlaştıran yontulmamış putların kol gezdiği medeniyete evrildik.
İnsana yeryüzünün hilafetini uygun gören, maddeye hükmetme yetkisi veren medeniyetten, insanlar üzerinde maddenin hükümran olduğu medeniyete ulaştık.

Kâinatı yaratan iradenin ahkâmıyla yönetilen bir medeniyetten, yaratılmışların kendi nefislerine göre hüküm çıkardığı, bunu da sağdan soldan topladığı bir medeniyete geldik.

Hülasa, yönümüzü nereye çevirirsek çevirelim bulutların üzerindeki bir halden, gayya kuyusuna düştüğümüzü görmek herhalde çok da zor olmayacaktır.

Unutulmasın ki bugün bize medeniyet diye dayatılanlar bizi biz yapan değerlerin çok uzağındadır!
Ne Hakkari’de bale gösterisi yapmak ne Topkapı’da içki içmek ne de sokakta zina etmek ve de bunlara göz yummak medenilik alametidir.

Bizim medeniyetimiz sanatta, mimaride, edebiyatta, estetik sahalarda ve de hayatın her alanında Allah’ı aramak ve ona yönelmektir.

Şimdi soruya siz cevap verin, ruhumuzun Çanakkale’si geçildi mi?
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR