Geçtiğimiz mart ayının başıydı. Hafiften yağışın olduğu bir öğleden sonraydı. Sağanak birden bastırınca arkadaşlarla Ulus'ta önünden geçtiğimiz II. Meclis binasına yani şimdiki Cumhuriyet Müzesi'ne girelim diyoruz. Müze de o sıralar Milli İstihbarat Teşkilatı Koleksiyonu Temas Sergisine ev sahipliği yapıyor. MİT'e ait özel araç ve gereçlerin sergilendiğinden olsa gerek basın dışında kimsenin serginin fotoğrafını çekmesine izin verilmiyor. Tam biz sergiyi gezip dışarı çıkalım diyorken, müzeden içeri her halinden bir İngiliz olduğu anlaşılan orta yaşlarda bir kadın içeri girdi. Sırtında çantası, elinde telefonu, boynunda fotoğraf makinesi ile serginin olduğu odalara doğru yöneldi. Anlaşılan serginin fotoğrafını çekmek istiyordu. Güvenlik görevlileri kadına doğru koşup, Türkçe olarak "fotoğraf çekmek yasak kardeş" diye bağırdılar. Görevlilerden kadın olanı kendine yaşça büyük olan erkek güvenlik görevlisine "abi yabancı" deyince, adam daha da yüksek bir ses tonuyla "no kamara; no foto" dedi. Kadın afallamıştı. Ne olduğunu anlamadan sağına soluna bakarak, adamın el kol işaretleri ile anlatmak istediklerinin ne olduğunu düşünüyordu. Bir anda müzenin girişinde bekleyen bütün güvenlik görevlileri kadının etrafın sarmış, "no kamara; no foto" diye bağırıyorlardı. Allahtan bizim muhabir arkadaşlardan biri olaya müdahil oldu. Anında İngilizce olarak, "photography is prohibited" yani "fotoğraf yasaktır" dedi de olay böylece çözülmüş oldu. Arkadaşım ile ofiste "koskoca müzede kimse mi İngilizce bilmiyor?" diye söylene söylene yürüdük.
Ankara'da Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı müze ve örenyerlerinin ziyaretçi sayısı 2016 yılında 518 bin 521 kişi iken; 2017 yılında bu rakam yüzde 30 artarak, 671 bin 891 kişiye ulaştı. Sadece Cumhuriyet Müzesi, yurt içi ve yurt dışından her yıl 360 binden fazla turistin ilgisini çekti. Ankara'nın en çok ziyaret edilen müzesinde yaşadığımız olay ise, son zamanlarda yabancı turistin ilgilisini az da olsa çekmeye başaran Anka için maalesef üzücü bir olaydır. 
Ben Ankara'ya yabancı turistin ilgisinin katlanarak aratacağına güveniyorum. Bu güvenim de istatistiklere bakınca daha da pekişiyor. Geçtiğimiz sene turist rekorunun kırıldığı Ankara'ya bu yılın ilk dört ayında gelen yabancı turist sayısı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla yüzde 21,64 artarak, 159 bin 568'den 203 bin 664'e yükseldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara'ya gelen yabancı turist verileri şöyle;

YIL          YABANCI TURİST SAYISI
2017        496 BİN 125
2016        331 BİN 236
2015        366 BİN 540
2014        324 BİN 526

Hulusa; Ankara'ya yabancı turist geliyor. Maalesef gelen yabancı turisti karşılayanların durumu da ortadır. En azından müzelerde, belli başlı İngilizce terimleri ve kelimeleri bilen kişilerin, -bakın İngilizce bilen demiyorum- güvenlik görevlisi olarak ya da müze görevlisi olarak çalıştırılması gerekiyor. Çünkü bu kadın turistin ülkesine döndüğünde anlatacakları arasında, bu bahsettiğimiz olayın da olacak. Bu durumun ne anlama geldiğini bir düşünün. Bir batılının zihnindeki oryantalist bakış açısı bağlamında Türkiye'nin imajını düşünün. Bu olaydan sonra bir turistin aklında turistleri önemsenmediği, onlar için kapıya İngilizce bilen bir görevlinin dahi yerleştirilmediği. Bunun da ne anlama geldiği açıktır. Turizm verileri ortada; daha fazla turist çekmek için, turistlerle daha iyi hizmet veren ülke olmalıyız.