Ahşap boyayarak stres atıyorlar

Ahşap boyayarak stres atıyorlar

Ahşap boyayarak günün stresinden uzaklaşmak, sevdikleriyle kaliteli vakit geçirmek isteyen başkentliler Walmoss Kafe’yi tercih ediyor. İşletme sahibi Merve Pekcan, “Alışılmışın dışında bir yer. Ahşap boyayarak deşarj oluyorsunuz” dedi.

Son zamanlarda ahşap boyama sanatı gittikçe anlam kazandı. İnsanlar ahşap boyama kurslarına giderek eğitim almanın dışında sevdikleriyle ahşap boyayarak vakit geçirebilecekleri mekânları aramaya başladı. Başkentte ahşap boyayarak, kaliteli vakit geçirebileceğiniz Walmoss kafeyi sizler için ziyaret ettik. İşletme sahibi Merve Pekcan, “Gelen kişiler ahşap boyayarak günün stresinden, yorgunluğundan uzaklaşabiliyor. Deşarj oluyorsunuz. Sevdiklerinizle zaman sınırlaması olmadan, istediğiniz saatte gelip istediğiniz kadar oturup boyama yapabiliyorsunuz. Burada insanlar hayal güçlerini ortaya koyarken anın tadını da çıkarıyor. Günlük kargaşadan uzaklaşıyor, mutlu oluyor. alışılmışın dışında bir yer” dedi.

20f4a0fb-a62b-4fef-a0c5-0f033e7f1469.jpg  GÜNÜN STRESİNİ ATMAYA BİREBİR 

Pekcan, dört yıl önce açmış olduğu konsept kafesini şu şekilde aktardı: “Burada istediğiniz ahşap ürünü satın alıp, kahvenizi içerken boyama yapıyorsunuz. Ahşap boyayarak, günün stresinden uzaklaşabiliyorsunuz. Sadece ahşap ürün ve içtiğiniz kahvenin parasını ödüyorsunuz. Boya ve fırçalar ücretsiz olarak masanıza geliyor. Bu şekilde eğlenerek, günün yorgunluğunu atmanıza yardımcı oluyoruz. Deşarj oluyorsunuz diyebilirim. Sevdiklerinizle zaman sınırlaması olmadan, istediğiniz saatte gelip istediğiniz kadar oturup boyama yapabiliyorsunuz” ifadelerini kullandı. 

1ca3d584-09ce-4362-a022-31451e17b54c.jpg TALEP VE İSTEKLER ÜZERİNE 

“Her yerin bir hikayesi olduğuna inanıyorum” diyerek söze başlayan Pekcan, konsept kafenin hikayesini gazetemize şu şekilde aktardı: “Walmoss yosun tablo, yosun duvar anlamına geliyor. Bu işe yosun duvar işiyle başlamıştım. Burayı açmadan evvel evimde e-ticaretten hobi olarak yapmış olduğum yosun tabloları satıyordum. Bu süreçte marangozdan aldığım çerçeveleri daha sonrasında kendim yapmaya başladım. Tabi aradan belli bir süre geçtikten sonra iş marangozluğa döndü. Ustalarla atölyelerde birçok iş yapmaya başlamıştık fakat benim istediğim tam olarak bu değildi. Ben daha çok ofis tutmak istiyordum. Tablolarım için ofis ararken ‘bu ofis neden kafe olmasın?’ diye düşündük. Daha çok talepler ve insanların destekleri üzerine gelişti bu fikir ve kafemizi açtık” diyerek kafenin açılma hikâyesine değindi. 

61bfde46-a70c-4e6d-bfc6-5895e502d459.jpg BURASI BENİM EVİM GİBİ 

İnsanları mutlu etmeyi, faydalı bir şeyler yapmayı kendisine ilke edindiğini söyleyen Pekcan, devamlı duyduğu ‘Ankara’da yapmaya bir şey yok, etkinlik yok’ gibi söylemleri ortadan kaldırmak istediği dile getirdi. Aynı zamanda saati olan, insanları zorunlu kılan eylemleri hoş karşılamayan Pekcan, kafesine gelen kişilerin zaman sınırlaması olmadan, koşul olmadan, tamamen istedikleri için geldiklerini vurguladı. Pekcan, “Burası bir eğitim yeri değil. Eğitim sistemi içerisinde sanat, müzik gibi bazı alanlarda kısıtlama olduğu için insanların hayal güçlerinin tam olarak ortaya çıkmadığını düşünüyorum. Çalışanların mutlu olduğu, her şeyden zevk aldığı, o anı yaşadığı bir iş yeri düşünüyordum. İnsanların hayatı evden çok iş yerinde geçiyor. İş yerinde mutlu olmadığın zaman bütün hayatın mutsuz geçiyor gibi oluyor. Burada insanlar hayal güçlerini ortaya koyarken anın tadını da çıkarıyor. Günlük kargaşadan uzaklaşıyor, mutlu oluyor. Şu an burası benim evim gibi ve ben hayalimi yansıttığını düşünüyorum” dedi. 

b812e06a-7b48-4b2b-92e1-15a806f82b9e.jpg

 “BIRAK DAĞINIK KALSIN” 

“Burası bir motto olsaydı ‘Bırak dağınık kalsın’ olurdu” ifadesini kullanan Pekcan, “Burada her şey dağınık. İnsanlar devamlı mükemmeliyetçi, en iyiyi arayan bir yapı gösteriyor. Her yer yerli yerinde olsun istiyor. Burada öyle değil. Burada her şey yarım, dağınık, eksik. Hayatımız gibi aslında. Ev hali gibi. Sürekli toplamaya çalışsan bile yine dağılıyor. Buraya gelen insanlar burada farklı bir atmosferin olduğunu söylüyorlar. Alışılmışın dışında bir yer çünkü. Burası amacını ve niyetini yansıtıyor ve insanlarda bu hissi alıyor” dedi.

e2c7ca3e-7d68-41ff-bdfb-765c6b5899f5.jpg RİSK ALMAK İÇİN ERKEN 

İşletmesinin büyütülmesi taleplerini değerlendiren Pekcan, “Bu konuda çok fazla baskı var. Çünkü küçük bir yer. İstiyorum ki herkes gelebilsin. İnternetten, mesajlar telefonlar hiç susmuyor. ‘Geldik geri döndük, ilgilenmediniz bizimle’ şeklinde sitemler atılıyor. Aslında biz herkesle ilgilenmek istiyoruz ama bu mümkün olmuyor. İmkânlarımız sınırlı. Şu an yatırım yapıp risk almak için biraz erken. Zamanla bu konuda çalışmalar yaparak, nasıl yol izlememiz gerektiğini değerlendirerek bir adım atabiliriz. Bu ruhu yaşatacak bir yer istiyoruz fakat bazen bir yer büyüdüğünde o tat kalmayabiliyor. Atmosfer bozuluyor. Bu durum yaşansın da istemiyoruz. Çünkü burada 4 yıllık bir emek var. Kaybolsun istemiyoruz. Biraz daha sabır” diyerek konuşmasını noktaladı.

Buket Beslen/ İLKSAYFA-

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.