Şule Erciyas

Şule Erciyas

Allah (C.C) yolunda iman gücü

Allah (C.C) yolunda iman gücü

Peygamberimiz (s.a.s) 3 sene İslam’ı gizli olarak yaşamıştır.

Bu 3 sene boyunca onun yanında olanlar vardı. Müslümanlığı kabul eden zayıf köleler fazlalıktaydı. Köleleri maddi gücü olanlar alırlar satarlardı ve onları çok fazla müşrikler tarafından çok işkence görmüşlerdir.

İslam’la birlikte onlara da değer verilmiştir.

Ama köleler ve zayıf insanlardan başka nice değerli itibarlı mevki sahibi insanlarda vardır. 

İslam dini zayıfıyla kölesiyle herkes tarafından sadece Allah yolunda toplanan bir dindir. 

Dinde ayrımcılık olmadığını Cenabı Hak Ayeti Kerimesinde buyurmuştur. Biz içimizde yalnız aşağı tabaka olanların herkesten evvel sana tabi olduklarını görüyoruz.

Hud Suresi 27 ayet. Cenabı Hak buyurmuştur: ‘’Müşrikler bunları dile doluyor onlarla alay ediyor onlara işkence ediyorlardı. Onları İslam dininden döndürmeye çalışıyorlardı. Müşrikler anlamıyorlardı’’

İslam dininin para, şöhret, mal için olmadığını sadece Allah’a kulluk ona yönelmek sadece Cenabı Haktan yardım istemektir, inanan insanlar Allah’ın rahmetini bereketini her zaman üzerlerinde hissetmişlerdir.

Allah (C.C) her zaman yardımcılarıydı. İslamiyet’i kabul edenler ekseriyetle yüksek ahlaklı, fazilet sahibi kimselerdi.

Bu yolda sadece canlarını mallarını feda etmeyi göze alarak bu dine giriyorlardı.

Bütün samimiyetleriyle mümin idiler.

Hz. Ebubekir cahiliyet zamanı doğruluğu ve iffetiyle takvası ve fazileti ile tanınmış bir zattı.

Peygamber Efendimizin can dostu yol arkadaşıydı.

Peygamber Efendimizi hiç sorgulamadan ona inananlardandı.

Peygamber söylediyse doğrudur, deyip her zaman İslam yolunda Peygamber Efendimize yardımcı olmuştur.

Allah yolunda iman edenler, müşrikler tarafından türlü türlü eziyetlere maruz kalmışlarıdır. 

Sadece Allah (C.C) birdir dedikleri için çok vahşi şekilde inanmayan müşrikler tarafından işkencelere zorlanmış vatanlarından yurtlarından evlerinden çıkarılmışlardır.

Biz Peygambere Allah’a iman ettik dedikçe müşrikler onları öldüresiye dövmüşler ve her türlü işkenceyi yapmışlardır.

Bilal-i Habeşi Peygamber Efendimizin müezzini ve çok güzel ezan okuyan çok güzel Kuran okuyan bir zattı siyahiydi ve o bir köle idi.

Efendisi ise azılı İslam düşmanı idi.

Bilal-i Habeşi Mekke’nin sıcağında kızgın kumların üzerine yatırır göğsüne taşlar koyar sonra ona Müslümanlığı reddetmezsen seni böyle öldüreceğim derdi.

Fakat iman hazzı kalbinin derinliklerine işlemiş o kadar işkencelere maruz kaldığı halde “Allah birdir. Allah birdir.” Diye cevap verirdi.

Bilal-i Habeşi hiçbir zaman Tevhid’den vazgeçmemiş bin bir türlü işkencelere maruz kaldıysa da her zaman ‘Allah Birdir’ demiştir.

Birçok Müslüman olan kişi bu tarz işkencelere maruz kalmış ve şehit edilmiştir.

Bu olayları günümüzle kıyaslama yapacak olursak, biz o günde yaşasaydık biz de bu denli işkencelere bu kadar dirayet gösterebilir miydik?

Sadece Müslüman olmak için bu kadar vahşice eziyetler çekebilir miydik?

Allah yolunda malımızla, canımızla imtihan olsaydık Allah’a teslim olur muyduk?

Allah’ın mükâfatı candan, maldan daha güçlü olduğunu bu mübarek insanlar anlamış böyle yaşamışlar.

Bizler bugünde Allah’a ne gibi cihatlar yapıyoruz?

Bunu bir düşünelim. Biz Allah için ne yapıyoruz. Bütün malımızı, canımızı verebiliyor muyuz? 

Allah bize güzel işler yapmayı nasip etsin.

Bu zaman ki cihatları görmeyi nasip etsin Allah (C.C) bizleri cennetine nail etsin.

Kalbimize öyle bir iman versin ki büsbütün teslimiyetimiz sadece Allah (C.C)’ ya olsun.

Bu bilinçle olmak dileğiyle Selam ve Dua ile.    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR