Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Barışla DEM’in de sonu gelecek

Barışla DEM’in de sonu gelecek

"Devlet" bunlara daha ne yapsın?..

“Silahlar yakılsın, siyasetle sorunlar çözülsün” gayesiyle bir süreç başlatılmış.

“Aman süreç zara görmesin” diye, Devlet ve milletçe pek çok şey hazmedilmiş.

Şefkatten, iyi niyetten, hoşgörüden, ferasetten geri durulmamış.

“Yeter ki silahlar yakılsın, siyaset yapılsın” denilmiş.

Ama DEM’in yaptığına bak!

Fitne fücurlukta üstlerine yok.

İçinden geçtiğimiz şu hassas günlerde hem de gazi Meclis’te; "Kürdistan" deyip, "biji serok apo-yaşasın başkan apo" sloganı attırdılar.

“Sürece” kurşun sıktılar.

Silahtan, terörden kopmadıklarını, kopmayacaklarını haykırırcasına.

Terör örgütü ele başı bebek katiline “başkan” diye sevgi gösterisinde bulundurarak, terör seviciliği, Türkiyemizin bir kısmını da içine alacak şekilde “kürdistan” diyerek, bölücülük yaptılar.

DEM Yönetimi’nin iyi niyetten, hoşgörüden, barıştan, sevgiden, şefkatten anladığı 2010’lı yıllardaki “açılım süreci”nde olduğu gibi “çözüm ve barış” değil, terör ve çözümsüzlüktür, bölücülüktür.

Çünkü bunlar Türkün de, Kürdün de, Türkiye’nin de düşmanıdırlar.

Bunlar Kürt halkının değil, Türkiye ve bölgede türlü şeytani oyunlar oynayan sömürgeci güçlerin temsilcisidir.

Kürt halkına değil, onlara bağlıdırlar.

Dünya görüşlerinin, yaşam tarzlarının Kürt kardeşlerimiz gibi değil, onlar gibi olması bundandır.

Onlar ne derse o rolü oynarlar.

Çünkü varlıklarını buna borçludurlar.

Silahlar susar, birlik beraberlik olursa üstüne çöreklendikleri zemin ayaklarının altından kayıp gidecek, sonları gelecektir. “Kürdistan” diyerek, “biji serok apo” sloganı attırarak, fitne çıkarmalarının altında yatan gerçek budur.

Ama kaçış yok.

Allah’ın izniyle Kürt kardeşlerimiz bu oyuna gelmeyecek, bu ülkede barış hakim olacak ve işte o zaman terörle birlikte DEM’in de sonu gelecektir.

Ve yüce Meclis’te bölücülük yapan o DEM’li karanlık yöneticiler var ya, hepsinden bunların hesabı tek tek sorulacaktır.

Hiç şüpheniz olmasın bundan.

***

Gıdada hile neden arttı?

Sucukta eşek eti, salamda domuz, kıymada sakatat, biberde boya, peynirde ilaç, baharatta domates…

Gıda sektöründe usulsüzlüklerin sonu gelmiyor.

Bakın, Başkentin göbeğinde; Yenimahalle’de bir süt ve süt ürünleri işleme tesisinde geçtiğimiz günlerde yapılan denetimde piyasaya sürülmek üzere olan ürünlerin bozulmuş olduğu tespit edildi.

Kontrollerde küflenmiş, etiketsiz, çift etiketli ve hatalı etiket bilgisi bulunan peynir, krema ve yoğurt ürünleri yakalandı. Toplam 3 ton 208 kilo 400 gram ürün imha edildi.

Dün de, 3 iş yerinde vatandaşa sunulmak üzere hazırlanan 17 ton bozuk et ve tavuk ürünleri ele geçirildi. Ürünler imha edildi.

Bu ürünler yakalanmasa bugün sofralarımızda olacaktı belki de.

Taklit ve tağşişler ifşa listesinden ibaret sanılmasın.

Denetim ne kadar çok olursa, taklit, tağşiş tespiti de o kadar artıyor.

Burada bence denetim kadar, işletmelerin neden hileye başvurdukları da önemli.

Hileden kastım sadece bozuk et değil. Özellikle paketli ürünlerde içeriğin gereği gibi olmaması da hiledir.

Gıda ürünlerinde hile ve usulsüzlük son yıllarda arttı mı yoksa bana mı öyle geliyor?

Arttı ise bunun nedeni ne ola?

Ekonomik kriz, yüksek enflasyon ve alım gücünün düşmesiyle bir alakası olabilir mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR