MUSTAFA BURAK DOĞAN

MUSTAFA BURAK DOĞAN

Çöl Kaplanı-1

Çöl Kaplanı-1

Amerikanlar; çizgi romanlarıyla, filmleriyle, dizileriyle süper kahramanlar üretmiştir. Bu süper kahramanları uydurmak mecburiyetindedirler çünkü 250 yıllık küçücük tarihlerinde sömürge, istila ve zulümden başka meziyetleri bulunmamaktadır. Maalesef tüm dünya gibi bizim ülkemizde de çocuklar üretilen bu kahramanları benimsemiştir.

Çocuklarımıza öğretelim! Bizim uydurma süper kahramanlara ihtiyacımız mı var? Bizim afanesiyova kültürü ile başlayan 4000 yıllık, resmi olarak Türk kavminin ilk adımları sayılan MÖ üçüncü yüzyıldan beri süregelen tarihimizin her döneminde birden fazla kahraman bulunur. Biz atası belli olmayanların torunları değiliz. Bizim utanç duyacağımız bir geçmişimiz asla yoktur, aksine gurur akar damarlarımızda. İslamiyet’ten önce dahi haydutluk, namussuzluk yoktur.  

İslamiyet’in kabulü ile gerçek kimliğini bulan ecdadımız, sancağını götürdüğü her yere adaleti, hakkın nizamını, hoşgörüyü de götürmüştür. Süper kahraman arayan çocuklara işte süper kahraman. Şanlı tarihimizin en önemli şahsiyetlerinden birisi: Çöl Kaplanı Fahreddin Paşa. Tam adı Ömer Fahreddin Türkkan olan paşa, 1868’de Rusçuk’ta dünyaya gelmiştir. Rusçuk,  günümüzde Bulgaristan sınırları içerisinde yer alan tuna nehri kıyısındaki bir şehirdir. 93 Harbi'nden sonra ailesiyle birlikte İstanbul'a yerleşmiş,  mekteb-i Harbiye'yi birincilikle bitirmiştir. 1891 yılında kurmay yüzbaşı olduktan sonra 1900’lerin başlarına kadar çeşitli mevkilerde görev yapan paşa, bu süre zarfında ekseriyetle balkanlarda idi. 1. Dünya savaşı başlarında Musul’a göreve gitti.

Orada öncelikli vazifesi hakkında tehcir kararı çıkmış Ermenileri yerleştirmek ve çıkan ermeni isyanlarını bastırmaktı. 1916 yılında 4. Ordu komutanı Cemal Paşa tarafından Medine'deki Hicaz Seferi Kuvvetleri komutanlığına atandı. Adını şanlı tarihimizin kahramanları listesine bu göreviyle yazdıracaktı. 
Belli bir süre Medine gerçek İslam hükümleriyle ve halis Müslümanlar tarafından yönetilmiştir. Ancak bir adam var ki bütün ümmetin bedduasını üstüne alıp, şer güçleriyle ittifak içine girmiştir. İngilizler; Türkler, Müslüman olmayan Almanlarla ittifaktalar, yakında almanlar hicaz bölgesine girecek diye Arapları kışkırtmıştır.

İngilizlerin emrine giren şerif Hüseyin ve avaresi Osmanlı’ya karşı saf alarak en büyük ihaneti yapmışlardır. Fahreddin paşa ve ordusu zaten yorgun ve tedariksiz olmasına karşın bir de karşılarında şerif Hüseyin’i buldular. 
Medine’de o dönem büyük bir kıtlık hakimdi. Ordumuz dışarıyla bağlantı kuramadığı dönemde çok zor günler yaşadılar. Bunlar yetmezmiş gibi bir de çekirge istilası başlamıştı.

Fahreddin paşa ordusuna o açlık zamanında çekirgelerin yenebileceğini şu şekilde söylemiştir: “Peygamberimiz (sav) döneminde de çekirge istilası yaşanmıştı ve o buyurmuştu ki iki ölünün (çekirge ve balık) ve iki kanlının (dalak ve karaciğer) yenmesi bize helaldir.” Bu fetvayla ordu çekirge yiyerek ve sarsılmaz bir imanla ravza-i mutahharayı korumuştur.

Fahreddin Paşa; peygamberimizin (sav) kabrini abdestsiz kafirlere bırakmam diyerek muazzam bir direniş göstermiştir. Bu direniş sonunda tam manasıyla istediğimizi elde edememiş olsak ta Peygamber efendimizin (sav) kabrini son dakikaya kadar savunmuş bir ecdadın torunuyuz diyebiliyoruz. Bu şeref bize nam olarak yeter. Tarih, elbet ihanet eden Arapları da yazacaktır. 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR