Uzm. Psikolog Sümeyye Özcan

Uzm. Psikolog Sümeyye Özcan

En İlginç Hayatta Kalma Mekanizması

En İlginç Hayatta Kalma Mekanizması

En İlginç Hayatta Kalma Mekanizması: Stokholm Sendromu
Stokholm Sendromu, rehin alınan kişilerin, kaçıranlarına karşı duydukları olumlu hislerin bir sonucu olarak ortaya çıkan bir psikolojik durumu ifade eder. Bu sendrom genellikle uzun süren rehine durumlarında ve kaçıran kişilerin rehinelerine gösterdiği beklenmedik bir hoşgörü veya iyilik durumunda görülür.

Olay şu şekilde gelişti: Bir banka soyguncusu, 10 Ağustos 1973'te bir bankayı soyduktan sonra rehin aldığı kişilere beş gün boyunca zarar vermedi. Bu süre zarfında rehineler, kaçıranlarına karşı duydukları sempati ve bağlılığı ifade ettiler. Hatta rehineler, polis müdahalesine karşı koymak ve polise yardımcı olmak istemediler. Olayın ardından, bu tür durumlar için kullanılan "Stokholm Sendromu" terimi, benzer olaylarda rehinelerin kaçıranlara karşı olumlu duygular geliştirmesi durumunu ifade etmek için yaygın olarak kullanılmaya başlandı.

Stokholm Sendromu, zorlu, travmatik durumlar sırasında insan zihninin karmaşıklığını ve duygusal tepkilerini anlamak açısından ilginç bir psikolojik fenomen olarak kabul edilmektedir. Bu sendromun oluşumu, rehinelerin kaçıranlara karşı olumlu duygular geliştirmelerinin ardındaki psikolojik mekanizmalar hala detaylı bir şekilde anlaşılamamıştır, ancak travmatik durumlar, bireylerin savunma mekanizmalarının karmaşıklığına işaret etmektedir.

Bu fenomenin temelinde çeşitli psikolojik faktörler bulunmaktadır:

Bağlılık İhtiyacı: Rehineler, kaçıranlarına karşı olumlu bir ilişki kurma eğilimindedirler çünkü bu, onların hayatta kalma şanslarını artırabilir. Rehineler, kaçıranlarına karşı olumlu bir tutum sergileyerek, onların kendilerine zarar verme olasılığını azaltmayı umabilirler.

İntikam Korkusu: Rehineler, kaçıranlarına karşı olumlu bir tavır takınarak onların düşmanlığını azaltma ve intikam alma ihtimalini düşük tutma eğilimindedirler. Bu durum, rehinelerin kendi güvenliklerini artırma stratejisi olarak görülebilir.

Empati ve İnsanlık: Rehineler, kaçıranlarının insan olduğunu, belki de zor durumda olduklarını düşünerek, onlara empati gösterebilirler. Bu empati duyguları, rehinelerin kaçıranlarına karşı bir bağlılık geliştirmelerine neden olabilir.

Kontrolsüzlük Duygusu: Rehineler, kaçırılma durumunda kontrolsüz ve savunmasız hissederler. Kaçıranlarına karşı olumlu bir tutum sergilemek, bu kontrolsüzlük duygusunu azaltabilir ve rehinelerin bir şekilde kontrol sahibi oldukları hissini yaşamalarına yardımcı olabilir.

Stokholm Sendromu, karmaşık bir psikolojik fenomen olup, her durumda farklı nedenlere dayanabilir. Ancak, genel olarak, bu sendrom, rehinelerin kaçıranlarına karşı olumlu duygular geliştirmelerinin, yaşadıkları zorlu durumu daha iyi yönetmelerine ve hayatta kalma şanslarını artırmalarına yönelik bir adaptasyon mekanizması olarak görülebilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR