Ahmet Fidan

Ahmet Fidan

Erzurum’da Ramazan, Ramazanda Erzurum

Erzurum’da Ramazan, Ramazanda Erzurum

Farabî, şehirleri över ve eserinin adı “Medine-t-ül Fazıla”dır. Yani Faziletli şehir. Şehirler de insanlar gibi, geçmişleri, hafızaları ve gelecekleri vardır. Erzurum, Farâbî’nin tanımına uygun, faziletli ve örnek bir şehirdir.

Uzun zamandan beri Erzurum’da ramazanı yaşama imkânım olmadı. Ramazanda hesapta olmayan bir program, beni Erzurum’a taşıdı ve ramazanı yaşama imkânını yakaladım.

 Başta Ankara olmak üzere, şehirlerimizin cadde ve sokaklarında artık ramazanın o yüce ve ulvi havası ne yazık hissedilmiyor.  Yolunuz ya Hacı Bayram Veliye düşecek veya camilere uğrarsanız ramazanın manevi havasını ancak soluyorsunuz. Öteki yönleri ile adeta bir Nasranî şehri havasında. Meyhaneler, lokantalar, kahveler hizmetlerine devam ediyor. Hani müşterileri de yok değil. Saygı kelimesini dillerine vird edinmiş insanların oruç tutanlara ne kadar saygısızlık ettiklerinin farkında değiller.

 Erzurum’da ramazan, çok farklı ve sokaklarda derin şekilde hissediliyor. Lokantalar, kahveler kapalı. Bir mahalle baskısı söz konusu değil. Çünkü bu tür mekânlar gündüzün hem adaba, edebe uygun hareket ederek kapalı, hem de müşteri bulunmuyor.

Ayrıca Ramazan’a ait farklı bir “Mukabele” geleneği bulunmaktadır. Her evde mukabele okunur. Mukabeleyi insanlar kendileri okudukları gibi ramazan dolayısı ile okuyucu hafızlar tutulmaktadır. Mukabele okuyucusu hafızlar bir günde 10 – 25 hatim okudukları bile söylenmektedir. Mukabelenin en güzeli on bir hatmidir ve o Lalapaşa Camii’nde okunur-du.

Ezani saatle iftar, saat on iki de yapılmaktadır. İkindiden sonra iftara yakın bir veya iki hafız Lalapaşa Camii’nde mukabele okurlar. Mukabelenin takipçileri çok seçkin hafızlardır.  Orucun iyiden iyiye kendini hissettirdi akşama yakın saatlerde lahuti biri ses ve nağme ile okunan Kur’an dinlenir. Adı “on bir hatmi”dir.

Büyük bir iştah ve sevki tabii ile  Lalapaşa Camii’ne yöneldim. Niyetim ikindi namazını kıldıktan sonra on bir hatmini dinlemek. Benim çocukluğumda Hırtızlı Hafız, Hafız Yusuf ve Kuyumcu Nusret okurlardı. Allah kendilerine rahmet eylesin.

Çok kötü bir sürprizle karşılaştım. Lala Paşa Camii tamir için kapalı. Büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Ramazanı Erzurum’da yaşayacaksın,ama on bir hatmini dinleyemeyeceksin?

Hadi Lala Paşa Camii tamirde, yakınında ki bir camiye aktarılabilirdi. Yapılmamış. Bu bir kusurdur. Ayrıca Erzurum’da yıllardan beri süre gelen bir sela-tü selam geleneği bulunmaktadır.  Aynı gelenek hala sürüyor mu bilemiyorum bir de Halep’te gördüm. Araştırdım, sebebini, büyükler bu tür selatü selamların düşman işgaline karşı manevi kalkan görevi yaptığını söylemişlerdi.

Ayrıca Erzurum’da farklı bir başka dini gelenek, akşam namazı hariç, öteki vakitlerde farzdan önce üç ihlas bir fatiha okunur. Son derece önemli bu geleneğin çok yönlü yararı bulunmaktadır. Ezanı duyan ve abdest alanların cemaate yetişmesine imkân tanınmaktadır. Meğer bu güzel gelenekte müftülükçe kaldırılmış. Müftü efendinin hasenat defterine kayıt olmuştur, ne diyelim.

 Erzurum, Hz. Osman zamanında feth edilmiştir. O tarihten beri “Dar-ül-İslâm”dır. Manevî havası derin ve yüksektir.  Cadde ve sokakları dolaşırken bu duygu iyiden iyiye hissedilmektedir.

Zamanın geçmesi ile bu derin his ve kimlik hiç değişmemiş. Ah bir de şu müftülüklerin kraldan çok kralcı müdahelesi olmasa. Her şeye rağmen Erzurum’da ramazan, ramazanda Erzurum güzel.

 

G Ü N Ü N  H İ K M E T İ

“Erzurum kilidi mülk-i İslâm’ın.”

Alvarlı Efe

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR