Şule Nallı

Şule Nallı

Kurban Bayramı

Kurban Bayramı

Kurban Bayramı, İslam inancına göre, Hicrî takvimin Zilhicce ayının 10. gününden başlayarak 4 gün süren bir dini bayram olarak kutlanır. Kurban Bayramının kutlama süreci, Zilhicce ayının 9. gününe denk gelen Arefe günü ile başlar ve ardından Zilhicce ayının 10,11. ve 12. günleri olan ‘Eyyâm-ı nahr’ (Kesme günleri) olarak bilinen üç gün boyunca devam eder. Kurban Bayramı, aynı zamanda İslam âleminin her yıl Mekke’de hac farizasını ifa ettikleri vakittir.

Kurban Allah’a teşekkür etmek, şükretmek ve varlığına inanışı göstermek amacıyla yapılan bir ibadettir. Kurban Bayramı ise bu ibadetin her yıl belirli günlerde gerçekleştirilmesidir. Kurban Bayramı’nda ibadet etmek isteyenler, emredilen koşulları taşıyan hayvanları Allah için keserek, Allah’a feda ederler. İnsanlık tarihi kadar eski bir ibadet olan kurban kesmek, ilahi dinlerin en önemli ibadetlerinden biri sayılmaktadır.

Kurban Bayramı, hicretin ikinci yılında ortaya çıkmıştır. Kurban Bayramı nedir nasıl ortaya çıktı diye merak edenleri kısa kısa bilgilerle aydınlatalım:

Kurban ibadeti Hz. İbrahim ve oğlu arasında başlar. Hz. İbrahim evinde bir gün uyuduğu esnada, rüyasında oğlu İsmail’i kurban ettiğini görmüştür. Bu rüya üzerine Mekke’ye gitmiştir ve oğlu İsmail’i annesinin yanında görmüştür.

Oğluna rüyasından bahsetmeyerek, ip ve bir bıçak almasını söylemiştir. Sonrasında ev halkı için vadiden odun toplayacaklarını anlatmıştır. Baba ve oğul vadiye doğru ilerlerken, şeytan insan kılığında Hz. İbrahim’in karşısına çıkmıştır ve Allah’ın bu emrini yerine getirmesin diye aklını çelmeye çalışmıştır. Fakat Hz. İbrahim bu oyuna inanmamıştır. Sonrasın da baba, oğluna: “Ben seni rüyamda Allah için kurban ediyordum.” diyerek rüyasını açıklamıştır. Oğlu ise bu duruma “Babacığım sana emrolunanı yap, babacığım! Beni kurban etmek istediğin zaman, beni iple sıkıca bağla ki benden sana karşı, bir şey isabet edip de ecrim eksilmesin.” Hem sen beni boğazlamak için yatırdığın zaman, yüzükoyun yatır, alnımı yere getir. Çünkü yüzüme bakınca kalbin incelir ve bu durumun Allah’ın sana emrettiği şeyi yerine getirmene engel olabileceğinden korkarım!” diyerek yanıt vermiştir.

Hz. İbrahim oğlunu kurban edecekken Allah tarafından “Ey İbrahim! Rüyana sadakat gösterdin, işte sana oğlunun yerine boğazlayacağın kurbanlık, onu boğazla!” emredilmiştir. İşte kurban ibadeti günümüze kadar bu dini değer ile korunmaktadır. Allah’a kurban edilen kurbanlık hayvanlar kesilirken, kesilen etlerin ihtiyaç sahiplerini bulacağı bir bayramdır. Bu süreç hem sevinçle hem de manevi duygularla kutlanmalıdır. Her sene Kurban Bayramı’nı en güzel duygularla yaşamak ve sonrasında hatırlamak için, Kurban Bayramı’nı usulüne göre yaşamak gerekir. Aynı zamanda kurban kesilirken o hayvana eziyet etmemek, canını yakmamak, hızlı hareket etmek önemlidir. Kurban kesmenin şartlarını yerine getirenler, öncelikle çevresinde bulunan ihtiyaç sahiplerini mutlu ederler. Kardeşliğin ve birliğin temsili olan Kurban Bayramı, yardımlaşmanın en çok vücut bulduğu bir dönemdir. Kardeşlik ve yardımlaşma yılın her gününde ve her anında hatırlanmalıdır. Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde, Hz. Peygamber, Kurban Bayramı’nda Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında kabul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dâhil olmak üzere her şeyinin kişinin sevap hanesine yazılacağını ifade etmiştir. Bu durum da dinimizde kurban kesmenin çok ayrı bir yere sahip olmasını sağlamıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR