Göknur Çekinmez

Göknur Çekinmez

Su Verimliliği

Su Verimliliği

Su bütün canlılar için hayati bir ihtiyaç ve vazgeçilemez bir kaynaktır. Dünyadaki toplam su miktarı 1,4 milyar km³ olup bunun %97,5’i okyanuslarda ve denizlerde tuzlu su olarak, kalan %2,5’i ise tatlı su olarak bulunmaktadır. İnsani tüketime uygun nitelikte yani içilebilir kimyasal/fiziksel özelliklere sahip olan bu tatlı su miktarının da %68,7’sı kutuplarda ve %30,1’i yeraltında bulunmaktadır². Dünyanın toplam su varlığının yüzde 1,2’sinden bile daha az olan erişilebilir tatlı su kaynakları başta kirlilik, kuraklık, iklim değişikliği, nüfus artışı, su kayıpları, sürdürülebilir olmayan aşırı kullanımlar gibi pek çok tehditle karşıya karşıyadır. Suyun kalite ve miktar olarak uygun ve erişilebilir olması; gıda güvenliği, enerji arzı, çevresel (ekosistemlerin ve diğer canlıların) su gereksinimi, sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir refah ve bütün bunlara bağlı olarak insanlığın geleceği için de son derece önemlidir. 1900’lerin başında dünya nüfusu sadece 1 milyar iken, sanayi devrimi sonrasında tıpta yaşanan gelişmelerin de büyük etkisiyle dünya nüfusu 8 milyara yaklaşmıştır. 1800 yılında tüm dünyada yalnızca 2 adet metropol varken, 2022 yılında 1187 adet metropol belirlenmiştir. Nüfus artışının yanı sıra nüfus yoğunluğundaki hızlı artış su başta olmak üzere doğal kaynaklar üzerindeki baskıları büyük ölçüde arttırmaktadır.

Diğer taraftan Türkiye, iklim değişikliğine bağlı riskler açısından yüksek riskli
bir bölgede yer almaktadır. Bahse konu riskler su kaynaklarının kullanılabilirliğini etkilemekte ve su kalitesinde de olumsuzluklara yol açmaktadır. Bulunduğumuz yüzyıl için yapılan iklim etki değerlendirmeleri neticesinde artan sıcaklıklarla ve değişen yağış örüntüsü neticesinde Türkiye’de su potansiyelinin referans döneme göre azalacağı öngörülmektedir. Güvenilir su kaynaklarına erişimi zorlaştıran tüm bu etkenlerin yanı sıra, ekilebilir arazilerin de giderek azalması, gıda güvenliği konusunda risk teşkil etmektedir. Dünya genelinde tarım arazileri ve su kaynakları ile ilgili olarak oluşan kısıtlar ve artan talepler, küresel ve bölgesel düzeyde yeni politika ve önlemler geliştirilmesini gerektirmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR