Göknur Çekinmez

Göknur Çekinmez

Türkçeden 'Tarzanca'ya Tarihî Seyir! 

Türkçeden 'Tarzanca'ya Tarihî Seyir! 

Türkçeyi belki iyi niyetlerle başlayan ayıklama hareketi bize ne getirdi? 

Ders kitaplarında, İstiklal Marşı'nın altına kelime karşılıkları eklendi. Yani bu vatanın garip nesli "Millî Marş"ı okuyamayacak bir duruma getirildi, neredeyse kimliksizleştirildi!

"Anaç"lardan "andaç"lara,"sorunsal"lardan "ortam"lara giden bir uydurmaca "süreç"ini şimdilerde geride bıraktık. Fakat daha büyük istilaya maruz kalınacağı yoktu belki aklımızda. 

Türkçe tıpkı yirminci asırda uydurmaca belasına nasıl maruz kaldıysa, bugün de İngilizcenin her koldan saldırısıyla resmen pâyimal (ayaklar altında) hâle gelmektedir. 

Evet, "gerçek" uğruna "hakikat"ten vazgeçiremediler belki Türkçeyi. Fakat maalesef nesillerin ruhu uydurmaca furyasına -baskıyla bütünleşen taassup devrine rağmen cılız sesle de olsa- karşı Türkçenin asırların süslediği şuh eda ve ahengini muhafaza etse de güzel dilimizin yarınını koruyacak kudrete takat getiremediler. 

Bakınız, Türk halkı yaşadığımız çağın ikinci çeyreğinden itibaren "sempati, entegre, kargo, linç, film, kovboy, trend, illegal, kek, kokteyl, tribün, spesifik, spontane, online..." gibi kelimelerin İngilizce olduğunun dahi farkında olmayacak, sonlarına bir fiil dahi eklemeyecek, Türkçenin düşüşü tarih boyunca Türklerin en büyük rakibi olan İngilizlere nesillerini teslim edecek. 

İnanın kaybolan sadece "Spontane gelişen spesifik linç"lerle kahredilen Türkçe savunucuları olmayacak, her biri birer "dünyalı olma sevdalı" kuşaklar, "Bir zamanlar Türkçe de varmış" diye kahkahayla haykıracaklar ve "Tarzanca"yla mağrur bir tıynete bürüneceklerdir. 

Türkçeyi kurtarmakla Türkiye'yi kurtarmak arasında bir fark olmadığı Peyami Safa'nın yarım asrı aşan şu tarihî sözleriyle daha iyi anlaşılacaktır:

"Bir milleti yok etmek isterseniz askerî istilaya lüzum yoktur. Ona tarihini unutturmak, dilini bozmak, dininden soğutmak ve dolayısıyla manevi değerlerini, ahlâkını soysuzlaştırmak kâfidir." 

Bu cümleler muhakkak okulların giriş duvarlarına kazınmalı ve Türk'ün dili yok olmaya yüz tutmadan tez elden yeniden ihdas edilmeli, yeniden ortaya çıkarılmalıdır. Aksi takdirde enkaza çevrilen nesil, zevk ve iştiyakla 'Tarzanca'ya dört elle sarılacaktır!

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR