Muhammed Gömük

Muhammed Gömük

Yahudi Barzani ateşi avuçladı - 2

Yahudi Barzani ateşi avuçladı - 2

Ve gelelim günümüze. Yahudi Barzani ateşi avuçluyor, savaş çanları çalıyor. Amerikan köpeği Mesut Yahudisinin 25 Eylül günün tepesine bombalar yağar mı? Cübbeli Ahmet Hoca, bugün basına düşen bir habere göre rüyasında Kuzey Irak ile savaş kararı alındığını görmüş. Rüyalara önem vermekte fayda var. Ancak rüya deyince akla ilk gelen isimlerden biri de TAY-DER’den tanıdığımız ünlü fütürist ve rüya tabirci İbrahim ÇETİN. Arkadaşımız İbrahim ÇETİN, rüya tabirini bir psikolojik istihbarat enstrümanı olarak çok etkili şekilde kullanıyor. Edindiği verileri fütürizmde (gelecekbilimde) kullanıyor ve bu yönüyle tüm dünyada parmakla gösterilen yegane fütürist. Kendisine 25 Eylül plebisitini ve Kuzey Irak ile savaş olasılığını sorduk. Son birkaç ay içinde rüyasında savaş görenlerin çoğaldığını; özellikle Güneydoğu Anadolu’da yaşayan vatandaşlarımızın ciddi kargaşa ve huzursuzluk içerikli rüyalarını tabir ettiğini; her ne kadar rüyaları en olumlu şekilde tabir etmeye çalışsa da bazı rüyalarda hiç esneklik payı olmayacak derecede net savaş mesajı verildiğini belirtti. Fütürist İbrahim ÇETİN’e göre savaş kaçınılmaz. Hem de büyük bir savaş… Ancak bu savaş ne kadar geç olursa o kadar iyi olacak. Zira Türkiye ve bölge ülkeleri ile küresellik karşıtı güçler; ayıkma ve toparlanma aşamasındalar. Büyük şeytan ABD’ye karşı birlikte hareket etme zorunluluğu var. Bu minvalde Rusya’dan da, Çin’den de hatta Kuzey Irak’tan da faydalanılabilir, faydalanılmalıdır. İslam aleminin esenliğini ve çocuklarımızın afiyet içinde hayat sürmesini sağlamak için kafiri kafire kırdırmaktan daha makul ne olabilir? Kaldı ki 3. Dünya Savaşı, 1. ve 2. Dünya Savaşı’nı planlayan siyonizm tarafından kesin olarak istenen ve hazırlığı yapılan bir projedir. Er ya da geç bu gerçekle yüzleşmemiz gerekecek.
Ancak her zaman kafirler topluluğunun istediği olacak diye bir kural yok. Yine İbrahim ÇETİN’in aktardığına göre Tarsus’ta hâlen devam eden kazı çalışmasında tüm kafirler topluluğunun canını sıkacak maddi ve manevi bir hazineye erişildi. 25 Eylül’den sonra birtakım sürprizler peş peşe geleceğe benziyor. Örneğin çatışma gücü olmadığı sanılan Kuzey Irak Türkmenlerini göz kamaştırıcı aksiyonlar içinde görebiliriz. Bununla birlikte eğer ki İran 25 Eylül Plebisitine sessiz kalırsa bunun bedelini ülkedeki Türk nüfusun ateşli, kanlı ve canlı bir isyanı şeklinde ödeyecektir. Bu yönde gerekli çalışmalar yapılmış, ciddi mesafeler kat edilmiştir. Bağdat yönetiminin silahlı müdahalede bulunacağı veryansın ise blöften ibarettir. Bağdat, ABD’nin kontrolünde olduğuna göre onlardan böyle bir hareket beklemek de fazlasıyla saf bir tavır olacaktır. Ancak Irak’taki Sünni nüfusun hâlâ çok iri ve diri olduğunu belirtelim. Hem de CIA ajanlarının direklere asıldığı, işgalci Amerikan askerlerinin kellelerinin kesildiği Felluce ve Diyala Destanları’nı hatırlatarak! Başka sürprizler var mı, elbette var! Zamanı gelince herkes görecek. 
El elden üstündür, akıl akıldan üstündür. Savaş sadece kaba kuvvet değildir, savaş bir hiledir. Bütün bunları Amerikalılar ve Ortadoğu’daki çocukları öğrenmişti; ama görülen o ki unutmuşlar. İtina ile hatırlatacağız. Söz konusu hassas süreçte içimizdeki hainlere dikkat etmemiz gerekiyor. Fark etmişseniz mason medyanın hain yazarları son zamanlarda sürekli provokatif haberler yapıyor, Gezi Kalkışmasında olduğu gibi asılsız-astarsız yazılarla milleti galeyana getirerek yine sokağa dökmek istiyorlar. 
Kırmızı çizgilerimizden olan Kuzey Irak meselesinde tüm dünyaya rest çekerek millî irade sorumluluğunu sırtlayan Cumhurbaşkanımız Recep Tayip ERDOĞAN’a ve adrese teslim açıklamalarıyla övgüyü hak eden Sayın Devlet BAHÇELİ’ye saygılarımızı sunuyoruz. Bir de ağzını bıçak açmayan sözde millî politikacılar var. Mesela Meral AKŞENER’e sormak istiyoruz: Sen madem ülkücüsün, 25 Aralık Plebisiti hakkında neden ağzını bıçak açmıyor? Yahudi Barzani’nin soytarılıklarını bir cümle bile olsa eleştirebildin mi? Kim millî, kim millî değil; küm ülkücü, kim ülkücü değil, değerli okurlarımızın takdirine bırakıyoruz.
İnnâ fetahnâ leke fethan mübînâ - Muhakkak ki Biz sana apaçık bir fetih verdik (Fetih Suresi 1. Ayet).
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR