"Zeytin ölürse biz de ölürüz"

"Zeytin ölürse biz de ölürüz"

Muğla'nın Milas ilçesinden gelen köylüler, zeytinliklerin madenciliğe açılmasına karşı TBMM karşısındaki Cemal Süreya Parkı’nda günlerdir nöbette. “Zeytin yaşam kaynağımız” diyen köylüler yasa teklifinin geri çekilmesini istiyor.

Meclis’te komisyondan geçen ve Genel Kurul’da görüşülecek olan kanun teklifi, enerji ve maden alanlarına yönelik düzenlemeler içeriyor, zeytinlik alanlarda madencilik faaliyeti yürütülmesinin önünü açıyor. Muğla Milaslı köylüler “zeytinliklerin talan edileceği” iddiasıyla düzenlemeye karşı çıkıyor.

gazeteilksayfa.com’dan Eren Özbek’in haberine göre Muğla Milas’lı bir grup köylü, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılacağı iddiasıyla TBMM’nin önünde başlattıkları eylemlerini sürdürüyor.

“ZEYTİN İÇİN NÖBETTEYİZ”

Günlerdir Meclis’in karşısındaki Cemal Süreya Parkı’nda yatıp kalkan köylülerden Halil Şallı, gazetemize yaptığı açıklamada, “Zeytin için nöbetteyiz” dedi.

6 YILLIK MÜCADELE

“Bizim orada 6 yıldır süren bir mücadelemiz var,” diyen Halil Şallı, Muğla'da faaliyet gösteren Yeniköy, Kemerköy ve Dervik termik santrallerinin çevresinde yaşayan köylülerin her geçen gün yaşam alanlarının daraldığını, doğanın ise sistematik olarak tahrip edildiğini söyledi.

“ZEYTİN BİRİNCİ DAYANAĞIMIZ”

Santrallerin çevreye yaydığı zehirli gazların yanı sıra, kömür sahalarının genişletilmesi için zeytinliklerin hedef alındığını ifade eden Şallı, “Zeytin ağacı bizim birinci dayanağımız, onun gölgesinde büyüdük. Zeytin kanunu bizim güvencemizdi. Ama bu yasa şimdi maden yasası içerisine saklanarak delinmek isteniyor” dedi.

“BİZ DE ÖLÜRÜZ”

Zeytin ağaçlarının taşınamayacağını, yerinden sökülen zeytinin artık yaşamadığını belirten Şallı, “Zeytin söküldüğünde o zeytin ölür. Zeytin ölürse biz de ölürüz. Tekrar yeşermesi için en az 25-30 sene geçmesi gerekir. Sulamazsan zaten olmaz. Bizi kandırıyorlar, başka yere dikeceğiz diyorlar ama gösterdikleri haritalar bile birbirini tutmuyor. Önümüze bir harita koyuyorlar, Meclis’e başka bir harita götürüyorlar” diye konuştu.

“ZEYTİN BİZİM YAŞAMIMIZ”

Halil Şallı, bölgedeki su kaynaklarının da tehdit altında olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: “Bodrum, Güllük ve Çamköy’ü besleyen su kaynaklarının üzerinde bu kömür sahası genişletilmek isteniyor. Bu yasa geçerse sadece zeytin değil, su da yok olacak.”

Şallı, “Biz artık evimize dönmeyeceğiz. Kazma vurulmasını bekliyorlar. Biz zeytinlerimizin başında duracağız. Eğer yasa geçerse, orada yaşayacağımız toprak kalmayacak” diye ekledi.

 İnternet Editörü
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.