Serhan Yetkinşekerci

Serhan Yetkinşekerci

2017 de geride kaldı... kaldı mı?

2017 de geride kaldı... kaldı mı?

1 yıl daha geride kaldı. İyisiyle kötüsüyle… 
Reina katliamıyla başladı 2017… Tam 39 kişi katledildi.
Ardından İzmir’de bir hain saldırıyla sarsıldık. Fethi Sekin’in şahadeti, hepimizin yüreğini dağladı.
İlhan Cavcav’ı kaybettik. Onunla birlikte Gençlerbirliği de gitti. Yıkıldı yıkılacak koca çınar.
Kamunun devleri Varlık Fonu’na aktarıldı. Ziraat Bankası’ndan tut, Borsa İstanbul’a kadar…
Gazeteci Tayfun Talipoğlu’nu kaybettik. Keza usta oyuncu Halit Akçatepe’yi de.
Referanduma doğru giderken Hollanda krizi patlak verdi. Hani şu atlı itli hadise. Daha sonra Almanya ile de papaz olduk. Miting krizi çıktı. Söz konusu üç ülkenin de seçim öncesi dönemde söylemlerini sertleştirmesi üç hükümetin de işine yaradı. Seçimi atlatanların ‘canım kavga etmek istemiyor’ tavrı da dikkatten kaçmadı tabi.
Referandum mitingleri de yıla damgasını vurdu. Enteresan kampanyalar gördük.
Sonuç: %51,4 ile ‘evet’ çıktı. Türkiye şimdi 2019’da tamamen uygulamaya konmuş olacak Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine gidiyor adım adım.
***
Referanduma kadar gündem kilitti. Hepimizin tek gündemi buydu. 16 Nisan sonrası 2017 daha da hareketli geçti. Özellikle sonlara doğru…
2016’da başlayan OHAL ve KHK’lar bugün olduğu gibi yine devam etti. Referandumdan 10 gün sonra 9 bin 103 polis açığa alındı.
Tunceli’de seçim sandıklarını taşıyan helikopterimiz düştü. 7 polis, 1 hakim, 1 asker ve 3 personel şehit oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan partisine yeniden üye oldu ve genel başkanlığa seçildi.
Beşiktaş üst üste 2. Kez şampiyon oldu.
Fenerbahçe ise Euroleague şampiyonu oldu.
Bir helikopter de Şırnak’ta düştü. Acı bir kazaydı. Bu defa 13 askerimiz şehit oldu. Kato’daki operasyonun kahramanları için ağladık.
14 Haziran’da MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin davada CHP’li Enis Berberoğlu tutuklandı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu tepki olarak, 15 Haziran’da ‘adalet yürüşü’nü başlattı. Destekçileriyle, Güvenpark’tan İstanbul Maltepe Cezaevi’ne kadar yürüdü. Tam 25 gün sürdü ve Maltepe’de bir mitingle son buldu ‘adalet yürüyüşü’…
***
Bu arada bir de Katar krizi patlak verdi. Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn, sonra Yemen, Maldivler ve Libya'da Tobruk yönetimi doğalgaz zengini Katar ile tüm diplomatik ilişkileri askıya aldıklarını duyurdu. Araya girdik falan filan… 
Tekerlekli Basketbol Milli Takımımız Avrupa Şampiyonu oldu.
11 Temmuz’da Fikret Hakan’ı kaybettik. 
Kebapçı Selahattin skandalı patlak verdi. Bugün işler bambaşka…
15 Temmuz’un 1. Yıldönümünde eşi benzeri görülmemiş mitingler düzenlendi.
Kabine değişikliği oldu. Önceki kabineden 6 isim dışarıda kalırken 5’inin de görev yeri değişti.
Temmuz ayında bir de gök delindi. İstanbul’da son 32 yılın en yoğun yağmuru yağdı. Dolu, İstanbulluları perişan etti.
Derken Ağustos geldi… Akıncı Hava Üssü davası başladı.
Fatih Terim’in yerine Lucescu geldi.
Vatan Şaşmaz bir otel odasında öldürüldü.
Canımızı yakan bir başka hadise de Eren’in şehit edilmesi oldu. 15 yaşındaki Maçkalı Eren Bülbül, PKK’lılar tarafından vurulmuştu…
***
Sonbahar ise tam bir yaprak dökümüne sahne oldu.
22 Eylül’de Kadir Topbaş istifa etti. Arkası gelecekti…
S-400 için imzalar atıldı.
Barzani referanduma gitmek istedi. Tüm ikazlara rağmen gitti de… Ancak güvendiği dağlara kar yağdı. Başka bir deyişle o dağlar, Barzani’yi sattı. Söz dinlemedi, kaybetti.
Cumhurbaşkanı talimat verdi, TEOG kaldırıldı. 
ABD, vize başvurularını askıya aldı.
Ampute Milli Takımımız Avrupa Şampiyonu oldu.
Bir kısmı İstanbul’da düzenlenen Eurobasket hepimizi heyecanlandırdı. 12 Dev Adam, pırıl pırıl bir kuşakla karşımıza çıktı. Gurur yaşattı, gelecek adına umut verdi.
Mehmetçik, İdlib’e girdi.
LYS, YKS oldu.
Deniz Baykal beyin kanaması geçirdi. Şimdi Almanya’da tedavi görüyor.
Bursa ve Balıkesir belediye başkanları da Topbaş gibi istifa etti. Ancak hiçbir istifa Gökçek’in istifası kadar konuşulmadı. 23,5 yıldır yürüttüğü Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığından istifa etti Gökçek.  27 yaşında bir Ankaralı olarak hâlâ şaşırıyorum. Elimde değil. Hiç gitmeyecek gibiydi… 
Şampiyonumuzu kaybettik. Naim Süleymanoğlu 18 Kasım’da hayata gözlerini yumdu.
Yerli otomobil için aranan babayiğitler bulundu. 5 ortaklı oluşumun hedefi, ilk otomobili 2019’da üretmek… Yollarda olması ise 2021 olarak planlanıyor…
DAEŞ bitti.
Zarrab Davası başladı 28 Kasım’da… Hakan Atilla da yargılandı. Karar ise önümüzdeki ay çıkacak. Kılıçdaroğlu’nun iddiaları da yine 2018’e sarkması beklenen gündem maddelerinden biri.
Tam bu gündemin üzerine Trump’ın Kudüs kararı düştü. Karar bomba etkisi yarattı. İslam İşbirliği Teşkilatı hemen toplandı. İstanbul Deklarasyonu yayınlandı. ‘‘Filistin’in başkenti Doğu Kudüs’tür’’ denildi. Ancak asıl karşılık BM Genel Kurulunda verildi. 
BAE Dışişleri Bakanı’nın Fahreddin Paşa’ya terbiyesizliği de 2017’nin son gündem maddelerindendi.
Suriye’de yaşananlar ve OHAL’le gelen KHK’lar ise yıl boyunca meselemiz oldu. 2018’de de olmaya devam edecek…
***
Unuttuğum, yer veremediğim şeyler de oldu… Acısıyla, tatlısıyla koca 1 yıl geride kaldı. Fırtına gibi bir yılı geride bıraktık. 50 yıl sonra dönüp bakıldığında hatırlanacak şeyler yaşadık.
Ve yine o sözü hatırladım… ‘‘Türkiye’den üç gün ayrılın. Haberleri takip etmeyin ve geri döndüğünüzde gündemde ne olduğuna bakın. Her şeyin tamamen değiştiğini görürsünüz. Sonra üç yıl ayrılın ve yine takip etmeden geri dönün. Hiçbir şeyin değişmediğini görürsünüz’’
Hayat aynen devam ediyor. 1 yıla dönüp bakınca bunu görüyorsunuz. Özellikle, kendi hayatınıza dair bir muhasebe yaptığınızda…
Bazılarımızın geleceğe dair umudu var, bazılarımız karamsar…
Ben bu yıla karamsar başlayıp, umutla tamamlayanlardanım.
Her ne kadar moral bozucu şeyler olsa da umudu kaybetmemek lazım.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR