Yaşar Güldal

Yaşar Güldal

Suni gündemlerle unutturulmak istenen Mescid-i Aksa

Suni gündemlerle unutturulmak istenen Mescid-i Aksa

İsa Yusuf Alptekin, ismini belki çoğunuz ilk defa duyacaksınız. İsa Yusuf Alptekin, Çin Cumhuriyetinin ilk döneminde Uygur siyasetçisi ve Doğu Türkistan Cumhuriyetinin genel sekreteridir.1901 yılında Doğu Türkistan'ın Kaşgar vilayetine bağlı Yenihisar kasabasında doğmuştur. Kendisi aynı zamanda Doğu Türkistan’ı davalaştıran adam olarak da bilinmektedir.
   

 Şimdi diyeceksiniz ki “İsa Yusuf Alptekin de nereden çıktı?” İsa Yusuf Alptekin Çin’in 1949 yılında Doğu Türkistan’ı işgalinden sonra "Çin bizi işgal ederken, camide Allah'ın 99 adını 33'lük mü yoksa 99'luk tespihle mi çekelim diye tartışıyorduk." Sözünü bugüne uyarlayalım.
     

Malum olduğu üzere mescid-i Aksa’da Cuma namazı kılınması yasaklandığı günlerde ülkemizde ilahiyatçı hocalarımız TV ekranlarına çıkıp şu hadis sahih mi, zayıf mı tartışmasını yapıyorlardı. Diğer taraftan İslam âlemi birbirini yerken İsrail hükümeti de fırsat bu fırsat deyip, bizim can evimiz olan, ilk kıblemiz ve miraç hadisesine şahitlik eden mescid-i Aksa’da Müslümanların Cuma namazı kılmasını yasaklıyordu. Başta ülkemiz olmak üzere geç de olsa İslam işbirliği teşkilatı bu olaya tepki gösterince bu sefer İsrail hükümeti x-ray cihazlarından geçen Müslümanların ibadet edebileceğini açıklıyor. Sonra buna da tepki gelince bizimle alay eder gibi “yok, tamam x-ray’ları kaldırdık, dedektörlerle aranmayı kabul edenler girip ibadet edebilecekler!” Buna sevinmemeliyiz. Çünkü bu açıklama Müslümanlarla alay etmekten başka bir şey değildir.

Pekâlâ, ne yapmalıyız? Artık sesimiz daha gür çıkmalı ve şöyle haykırmalıyız; “Ey lanetli kavim İsrail! Biz, mabedimize, x-ray veya dedektörle aranarak değil, abdest alıp, günahlarımızdan arınarak girmek istiyoruz, bu bizim en temel hakkımızdır, buna engel olamazsın!” 
     Üzüldüğüm, diğer bir husus da bizi suni gündemlerle meşgul edip, başta Ortadoğu Müslümanları olmak üzere, İslam âleminin oluk oluk kanlarını akıtıyorlar. Biz de bu olaylar cereyan ederken “kurban kur’an’da var mı?” veya “sigara içmek orucu bozar mı?” gibi tartışmalarla meşgul oluyoruz. 
    Sanırım bu Siyonist katil İsrail bizim Selahaddin-i Eyyübi’nin torunları olduğumuzu çabuk unutmuş. Adını zikretmeden geçemeyecem, merhum Erbakan hocamız "İsrail'in Filistin’e attığı füzelerin yarısını Müslümanlar İsrail'e atsa, akşam çayını KUDÜS’TE içeriz!"Sözü boş bir söz değildir. Biz hadi füze atmayalım ama öyle bir tepki gösterelim ki atacağımız füzelerden daha tesirli daha can yakıcı olsun!
   

 Dikkatimi çeken başka bir husus da İsrailliler çocuklarına, daha küçük yaşlarındayken Mescid-i Aksa'yı yıkıp Süleyman Mabedi tapınağı kurma plânını anlatırken bizler ise çocuklarımızı bilgisayar oyunlarıyla yetiştiriyoruz.
     Bir özeleştiri yapmak gerekirse hangimiz çocuğumuza Mescidi Aksa’yı anlatıyoruz? Gerekçemiz hazır değil mi? “Aman hocam o daha çocuk, ne bilsin Mescidi Aksa’yı, ne bilsin islamı?” Doğrusunuz, efendiler doğru… Gerçi Yahudiler de zaten 20-30 yaşlarındaki koca koca adam olmuş çocuklarına anlatıyordu ya bu söylediklerimi! Biz böyle boş gündemlerle meşgul olurken bu coğrafyada daha çok Müslüman kanı dökülecek.
     1969’da İsrail askerleri Mescid-i Aksa’da büyük bir yangına sebebiyet verince dönemin İsrail başbakanı Golda Meir der ki; “O gece sabaha kadar korkudan uyuyamadım. Her an korku içerisindeydim. O gece Müslümanlar dört bir taraftan İsrail’e saldıracaklar zannediyordum. Lakin sabah oldu. Korktuğumuz başımıza gelmedi. O an anladım ki bu ümmet uyuyan bir ümmet. Biz dilediğimizi yapabiliriz.” Uyuma ey Müslüman, aleyhine işler zaman.
     

Bir İslam dünyası düşünün, İsrail terörüne karşı coca cola içmeyi bırakıp fanta içmek dışında başka hiçbir yaptırımı yok! Onu bile tam anlamıyla yapamıyoruz. Acaba “İslam dünyasının ayağa kalkması için İsrail askerlerine tek başına kafa tutan, silahsız bir çocuğun imanını Uyuyan İslam dünyasına mı aşılasak acaba?” diyorum.
    Acaba Suudi Arabistan, Katar’a reva gördüğü ambargoyu, terörist İsrail'e karşı da ilan edebilecek mi? Altmış yıldır iki İslam ülkesi bir araya gelip İsrail’e kafa tutamazken,24 saatte 7 İslam ülkesi bir araya gelip Katar’a karşı Siyonist ittifakı yaptılar.
   

 Aklıma Şeyh Ahmet Yasin’in bir sözü geldi, ne diyor biliyor musunuz? “Nemrutların karşısında İbrahim olabilmek için, sağlam bedene değil, sağlam yüreğe ihtiyacımız var.”Sanki mübarek, bu sözü bugün ki sözde İslam âlemi liderleri için söylemiş.
     Mescid-i Aksa birkaç sivil toplum kuruluşunun veya bir siyasi iradenin meselesi değildir. Mescid-i Aksa tüm Müslümanların, tüm İslam âleminin meselesidir. 30 Temmuz Pazar günü yapılan Yenikapı mitinginde, Yenikapı milyonlarla dolup taşmalıydı. Kâfirler İslamiyet'in kutsallarını yok etmek için birleşebilirken, bizler emanetimiz olan Mescid-i Aksa’ya sahip çıkmak için bile olsa Yenikapı mitinginde tek yürek, tek ses olup neden birleşemiyoruz?
   

 Merhum Aliye izzet Begoviç der ki “İslam korkakların değil, cesur ve atılgan Müslümanların omuzlarında yükselecektir.” Yazımızı bir dua ile bitirelim inşallah…
 Ya Rabbi! 
  Miraca şahitlik ettirdiğin Kudüs'ün, özgürlüğüne de bizleri şahit kıl... Âmin…
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR