Bugün, tarihimizin dönüm noktalarından birine, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nın fitilini ateşlemek üzere Samsun'a ayak bastığı o kutlu güne uyanıyoruz.

19 Mayıs, sadece bir başlangıcın değil, aynı zamanda geleceğimizin teminatı olan Türk gençliğine duyulan inancın da sembolüdür. Bu anlamlı günde, gözlerimizi geleceğe çevirirken, o geleceği şekillendirecek olan gençliğimizin potansiyelini ve sorumluluklarını bir kez daha hatırlamak gerekiyor.

Türk gençliği, kökleri derinlere inen bir medeniyetin mirasçısıdır. Tarihin her döneminde vatanı için canını feda etmekten çekinmeyen kahramanların torunları olan bugünün gençleri, aynı zamanda çağın getirdiği yeniliklere açık, donanımlı ve idealist bireylerdir. Onların yüreklerinde, ecdadının bağımsızlık aşkı, Cumhuriyetin değerlerine bağlılık ve ülkesini daha ileriye taşıma kararlılığı yatmaktadır.

Teknolojinin hızla geliştiği, bilginin sınır tanımadığı bu çağda, Türk gençliği de bu değişime ayak uydurmakta, hatta bu değişimin öncüsü olma potansiyelini taşımaktadır. Gerek eğitim alanındaki başarıları, gerekse bilim, sanat, spor ve girişimcilik gibi farklı alanlardaki yetenekleri, Türkiye'nin geleceği için umut vadeden bir tablo çizmektedir.

Onların meraklı zihinleri, yenilikçi fikirleri ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjileri, ülkemizin her alanda kalkınması ve dünya sahnesinde daha güçlü bir konuma gelmesi için en büyük güvencemizdir.

Ancak bu potansiyeli tam anlamıyla açığa çıkarmak, gençlere doğru imkanları sunmak ve onları desteklemek hepimizin ortak sorumluluğudur. Onların hayallerini gerçekleştirmeleri için onlara yol göstermeli, önlerindeki engelleri kaldırmalı ve onlara duyduğumuz güveni her fırsatta dile getirmeliyiz.

Kısır tartışmalarla enerjilerini tüketmek yerine, onların yaratıcılıklarını ve yeteneklerini geliştirecek ortamlar yaratmalı, onlara barış ve huzur dolu bir gelecek inşa etmeliyiz.

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, işte tam da bu sorumluluğu hatırlatır bizlere. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gençliğe olan inancı, sadece bir temenni değil, aynı zamanda onlara verilen büyük bir görev ve sorumluluktur.

Türk gençliği, bu bilinçle hareket ederek, ülkesini çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarma hedefine kararlılıkla yürüyecektir. Onların azmi, enerjisi ve hayalleri, Türkiye Yüzyılı'nın en parlak ışığı olacaktır.

Unutmayalım ki, gençlik bir milletin kalbidir, umududur ve en değerli hazinesidir. Bu hazineye sahip çıkmak, geleceğimize sahip çıkmak demektir. Bu düşüncelerle ben de 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımızı en kalbi duygularımla kutluyor; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını yad ediyorum. Aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun…