Şule Erciyas

Şule Erciyas

Allah'ın Nuru ile Bakmak Feraset

Allah'ın Nuru ile Bakmak Feraset

Müslüman kişi tedbirli olmalı geçmişteki yaşantılarından hatalarından eksiklerinden ders çıkarmalı tecrübeleri ışığında hareket etmelidir. İnsan tecrübeleri sayesinde halim olduktan sonra da kendisinden hikmetli işler sadır olur, hikmet en güzeli en güzel şekilde bilmek anlamlarına gelmekte olup bilgiyi ince anlayış kavrayış gibi insanın farklı tecrübeler ile ulaştığı bilgelik düzeyinde işaret etmektedir. Hadisi şeriflerde hakim olmayı tecrübeli olmaya bağlamaktadır. Halim ve hakim kişinin attığı her adımın sonucunu önceden düşünen ve ona göre istikametini belirleyen kişidir.

İnanmış insanın olası her türlü tehlike ve tehdit karşısında uyanık olması davranışlarında tedbirli olması ve kendi hatalarını faydalı tecrübelere dönüştürmesi hiç şüphesiz feraset ve basireti elden bırakmamasına bağlıdır. Bu bakımdan müminin ferasetinden sakının çünkü o Allah'ın nuru ile bakar diyen Allah Resulü ferasetli olmayı mümin şahsiyetin temel bir zihinsel karakteri olarak ifade etmiş ve feraset ile Allah'ın arasında bir ilgi kurmuştur. Feraset bir şey hakkında derinlemesine ayrıntıları ile incelikli bir şekilde düşünmektir. Bir atlı nasıl ki atının hareketlerine dair bir takım sezgilere sahip olur ve yolunu ona göre belirlerse feraset sahibi müminse hayata dair güçlü öngörülere sahiptir.

Şüphesiz ferasetin doğuştan gelen zekâ ve kabiliyet şeklinde ifade edilebilecek fıtri yönü yanında tecrübe ile artan yönleri de vardır. Sonradan kazanılan tecrübe uzmanlık ve ilgide feraseti tamamlayan unsurlardır. Hz. Peygamber Efendimiz de feraset ve fetanet sahibi olması üstün zekâsı ve anlayış kabiliyeti sayesinde bir çok gizli şeyi bilebilmiş ve geleceğe dönük doğru tahminler yapabilmiştir. Yüce Allah bu hususa şöyle dikkat çekmiştir; “Biz dileseydik onları sana gösterirdik de sen onları yüzlerinden tanırdın and olsun sen onları konuşma tarzlarından da tanırsın Allah yaptıklarınızı bilir”.

Resulullah farklı sahabilerden gelen aynı sorulara fetaneti, feraseti, zekası ve anlayışı sayesinde muhatabının durumunu tespit ederek onların kişisel ihtiyaç ve eksikliklerini dikkate alan değişik cevaplar vermiştir. Gerçek mümin bütün mahlukata Allah'ın nuru ile bakar bunun sayesinde onun kalp gözü açılır ve hakikatları şeffaf bir şekilde görür müminin Allah'ın nuru ile bakması yaratıcının ona bahşettiği bir nurla bakması ya da Allah'ın rızasına uygun amelleri yapması şeklinde de yorumlanabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR