“Andımız” unutuldu mu “sandınız”?
Yıllardır yargının bağımsızlığı tartışılıyor. Yargının verdiği kararlar sorgulanıyor.
En son Rahip Brunson olayında tekrar gündeme gelen yargı kararları ülke gündemini uzun bir süre meşgul etti.
Tam atlattık derken bu seferde Danıştay 8’inci Dairesi 2013’te okullarda okutulması kaldırılan Andımızın tekrar okutulmasını hükmetti.
Danıştay tarafından alınan kararın gerekçesi madde madde açıklandı.
Andımızın kaldırılması için ortaya atılan iddiaları Danıştay yetersiz ve gereksiz gördü.
Andımızın aidiyet duygusunu geliştirdiği, öğrencilerde değer oluşumuna katkı sağladığı belirtildi.
Alınan karar sonrası birçok hükümet yetkilisi karardan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Muhalefet partileri ise karardan rahatsız olanlara tepkilerini açık ve net sözlerle ifade etti.
Vatandaşların birçoğu alınan karardan memnun gözükse de kararın uygun olmadığını düşünenler de var.
Alınan kararın hükümet yetkilileri tarafından eleştirilmesi birçok kişi tarafından yargının bağımsızlığını yıprattığı düşüncesinde.
Vatandaşlar Rahip Brunson’u gönderdik yetkililer yargı kararına ses çıkarmadı, Andımızın tekrar okutulmasına neden karşı çıkıyorlar? diyerek karara ilişkin eleştirileri sorguluyor.
Hükümet yetkilileri ise siyasi olarak gördükleri karara yargının müdahale etmesini yanlış buluyor.
Tüm bu süreçte sorulması gereken bazı sorular kendiliğinden gün yüzüne çıkıyor.
1933 yılından itibaren okutulan milli duyguları güçlendiren bir andın okutulmasına neden karşı çıkılır?
Andımızdaki “Türküm” kelimesinden mi yoksa “Atatürk” kelimesinden mi rahatsız olunuyor?
Türküm kelimesinden hazımsızlık duyuluyorsa Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ndeki Türkiye’den de rahatsız olunuyor mu? İlk başta bu soruya açıklık getirsinler. Hazımsızlığın nedenini de vatandaşlar öğrensin.
Alınan kararın Anayasaya bir aykırılığı mı var?
Anayasal düzen içinde alınmış bir karar ve uygulanması gerekir.
Eğer yargı söylendiği gibi bağımsız ise gerekli bakanlık alınan kararı uygulasın.
Yargı ülke halkının hiç beklemediği bir konuda karar verdiğinde yetkililer yargı bağımsızdır karara saygı derken, halkın büyük bir kısmının desteklediği Andımız konusunda neden kararı eleştiriyorlar.
Seçmen kitlelerinin tamamının da kendileri gibi düşündüklerini mi sanıyorlar? Andımız unutuldu mu sandınız?
Andımız için referanduma gidilse halkın en az yüzde 65’i okunmasından yana tercih kullanır. Bu yüzden bu konuyu bir an önce gündemden düşürmeli ve yargı kararına saygı duyulmalıdır.
Hükümet yetkililerinin yanı sıra 81 ilde basın açıklaması yaparak alınan kararı eleştiren sendika başkanları da önce üyelerinin bu konudaki görüşlerine başvursun
Birçok üyesi alınan karardan memnun olduğunu dile getirirken, kendilerinin 81 ilde Andımıza tepki için basın açıklaması yapmaları ne kadar doğrudur?
Eğer hükümet yetkililerinden biri çıkıp alınan kararı doğru buluyoruz deseydi, malum sendika başkanları bu kararı eleştirebilecek miydi?
Andımızı baskıcı, gerici, militarist bulan zihniyet o zamanda aynı tepkisini dile getire bilecek miydi?
Çocuklarımızda milli şuurun oluşmasına katkı sağlayacak ve ışık tutacak Andımız bir an önce okullarda okutulma süreci başlamalıdır.
Milli şuur uyanık olursa ülke olarak hiçbir zaman aldatılmayız ve ilelebet ayakta kalırız. Türküz, doğru ve çalışkan da olmalıyız. Geçmişte ecdat neyi başardıysa milli ve manevi şuur sayesinde başardı.
Milli ve manevi duygularımızdan uzaklaştıkça kaybediyoruz.
Bunu hafızamıza kazımalıyız.
Son olarak Andımızda geçen Türküm kelimesinin de bir ırkın değil, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan dili, ırkı, rengi, cinsiyeti, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi ne olursa olsun tüm vatandaşların bir araya gelerek oluşturdukları ve herkesi kapsayan ve kucaklayan milletin ortak adı olduğu unutulmamalıdır.
Bunun en güzel örneğini Cumhuriyet yıllarında Mustafa Kemal Atatürk şu sözler ile belirtmiştir, “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına, Türk Milleti denir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.