2016’ya adeta zam yağmuru ile başladık. Her tarafımızı zamlar kuşatmış, gariban asgari ücretli, maaşındaki 300 liralık artışa sevinemeden tüm hayalleri yerle bir olmuştu.

  Suya, ekmeğe hatta defin ücretlerine bile zam gelmişti. Büyükşehir Belediye Meclisi’nce alınan karara göre ASKİ suya yüzde 10.11 zam yapmış bir de hizmet tarifelerinde artış yaşanmıştı.

Sofralarımızdan eksik etmediğimiz ekmeğe de tabiî ki zam gecikmedi. Marketlerde, bakkallarda satılan olmazsa olmazımız ekmeğimize ise yaklaşık yüzde 34 zam gelerek ekmeğin fiyatı 75 kuruştan 1 TL’ye çıkmıştı. İşin komik kısmı ise yapılan bu artış “zam” olarak değerlendirilmek istenmedi. Çünkü bildiğimiz gibi bizim için ekmek her zaman önemlidir. Yere bir düştüğünü görelim “nimet” der öpüp başımıza koyar bir kenara iliştiriveririz.
  Su, ekmek derken ölüm döşeğinde olanlar da unutulmadı. Ölmeye bile bir bedel konuldu. Karşıyaka Mezarlığı’nda bazı parsellerde defin ücretine yüzde 25’lik artış yapılarak gömülmenin bedeli 25 bin TL’ye çıkarıldı.
  Daha onlarca ürüne zam geldi ama saymak ne mümkün. İşin özü asgari ücretli yine sevinemedi, yine rahat bir nefes alamadı.

  Ailesini geçindirmek isteyen vatandaşımız sürekli kemer sıkma politikasını uygulayarak artık kemer sona dayandı. Ek işlerde çalışmak artık kaçınılmaz oldu. Geçtiğimiz günlerde dile getirdiğimiz gibi insanlar geçinebilmek için ekmeğini bile kendi yapmaya başladı. Çeşmeyi açarken bile 40 kere düşünür oldu. Daha neler neler…

  Yapılan zamlar vatandaşları ekonomik buhrana sokarken, düşük ücrete çalışan kişilerin de psikolojisinden bahsetmemek olmaz tabii ki. Çünkü insanları gerçekten büyük bir stres kaplamış dolmuş taşmış durumda. Geçenlerde görüştüğüm bir arkadaş, “Aldığım maaş ile ödemelerimi karşılaştırıyorum sürekli eksideyim. Ailem olmasa ayakta durmamın imkanı yok. Yetmiyor, yetmiyor, yetmiyor. 1 yaşındaki çocuğumun ihtiyaçlarını dahi karşılayamayınca yerin dibine giriyorum. Sıkıntı, stres bitmek bilmiyor. Tüm bunlar aile hayatımızı da birebir etkiliyor” demişti.

  Bunun binlerce, milyonlarca örnekleri var bildiğiniz gibi. Bu sıkıntılar, bu dert ve tasalar aziz yöneticilerimize duyurulur. Bu toplum bir cinnet yaşamadan gelin bu sese kulak verin!

OSMAN AKDOĞAN
[email protected]