Adem Öztürk

Adem Öztürk

Büyük Hedefi Olanlar Küçük Engellerden Korkmamalı

Büyük Hedefi Olanlar Küçük Engellerden Korkmamalı

İnsan ideali ile yaşar. İnsanı yaşatan yediği güzel yemek, giydiği güzel elbise ya da bindiği iyi araba ve yaşadığı yerin güzelliği değil idealinin yüceliğidir. Yüce ideal sahibi olanlar manevi doyuma ulaşır manevi doyumda mutluluk ve haz getirir. Mutluluk ve haz fiziki olarak yaşam kalitesini artırır…

Çocukluğumuzdan itibaren bizi yetiştiren kültürel iklime bağlı olarak hayal kurarız. Kurduğumuz hayaller bizlere geleceğimizi kurguladığımız ideallerimiz olarak geri döner. Bunun farkında dahi olmayız. Fakat ne kadar hayalperest iseniz o kadar güçlü idealleriniz vardır demektir.

Anadolu lisesine hazırlanan öğrencinin iyi bir lise hayali yakın hedef, iyi bir üniversite hayali orta hedef ama iyi bir insan olma hayali amaç, gelecek nesillere eser bırakacak ve yaptıklarım ile iyi bir insan olarak anılacak olmak yüce ideal olarak algılanmalıdır.

Eğer hayat içerisinde bir hedefiniz varsa o hedef sizin yüce idealiniz olmalıdır. Amacı güçlü olan yüce ideallerin gerçekleşmesinde karşınıza çıkan engeller her zaman küçüktür. Büyük hedefi olanlar küçük insanların çıkardığı problemlerden korkmamalı, yılmamalı ve hedefinden amacında uzaklaşmamalıdır.
Cihan peygamberi Hz Muhammed kendisine yapılan teklif karşısında “Bir Elime Ay Bir Elime Güneş Verseler Davamdan Vazgeçmem” sözü davaya olan inancı ve engeller karşısında takındığı tavrın en güzel açıklamasıdır.

Eğer insan hedefini iyi kor ve amacını iyi belirlerse; o amaç uğruna karşılaşacağı engellerin yaşam mücadelesine getirdiği zevk insana ömür boyu yeter. Hz Hüseyin Küfe’lilerin davetine icabet ederken amacının yüceliği ve ahde vefanın yasatılmasının önemine değinir. Mert insan dostu için kelleyi koltuğuna korken gülerek ölüme gider.

Harpte asker arkadaşı için kurşunların önüne atar, şehadetin şerbetini içmede yarışa girer, amaç şehadet şerbeti ile cennete ulaşmaktır. Amacın yüceliği zorlukların katlanır olmasını sağlar.

Alparslan elli bin kişi ile iki yüz bin kişilik Romen Diyojen’i yenerken askerine beyaz kefeni ile yaptığı konuşmada; kazanılacak zaferden ziyade ölüm ile tadacağı şehadet şerbeti yüceliğine olan vurgudur.
Haçlı seferleri sırasında milyonluk haçlı ordularını dize getiren inanç mefkuresi ile Kurtuluş savaşında Atatürk ve silah arkadaşlarını zafere götüren ve cumhuriyeti kuran ideal aynı idealdi.

Ailemiz idealimizdir. Amacımız vatanımıza milletimize bağlı, değerlerine saygılı milletimizi yücelten çocuklar yetiştirmektir. Bu uğurda karşılaşacağımız engeller bizi yıldırmamalı aksine heyecan verici geçici mücadeleler olarak değerlendirilmelidir. İdealin yüceliği ve amaca giderken yaşanan adrenalin heyecan insana acı ve sıkıntı hissettirmez.

İdealinize yüreğinizi verin. Hedefine aşık olmayan hedefe ulaşmak için karşılaştığı engellerden korkar ve hedefinden vazgeçer. Amacınıza ve idealinize olan tutkunuz yüreğinizden gelir. Tutku insana motivasyon salgılar, vücut tutku duygusu ile direnç kazanır ve stres ve kaygıdan uzak durur. Tutkunuza sahip çıkın.
Sözün kısası büyük hedefi olanlar küçük engellerden korkmamalı, onların hedeflerinden vazgeçirmesine müsaade etmemeli. Hedefine ulaştıktan sonra geriye dönüp baktığınızda aslında sizi yoran engellerin çok basit olduğunu ve insana yaşamak için ayrı bir heyecan ve duygu kattığını göreceksiniz. Başarı yolculuğunun anahtarı; inanmak, inanıcına sahip çıkmak ve engellerle karşılaştığından inancının yüceliğine güvenmektir.

Atatürk’ün gençliğe hitabesinde verdiği tek cümlelik mesaj vardır. “Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur”. Aslında bu cümle müthiş bir motivasyon cümlesidir. Her kim olursan ol kendine güven ve hedefine odaklan, eğer inanmazsan başaramazsın.

Saygılarımla

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR