MUSTAFA BURAK DOĞAN

MUSTAFA BURAK DOĞAN

Çöl Kaplanı- 2

Çöl Kaplanı- 2

Çöl kaplanı Fahreddin Paşa’dan bahsettiğim ikinci yazımda İstanbul’dan Hicaza uzanan demiryolundan bahsetmek istiyorum çünkü bu rayların önemi çok büyüktür. 

Hayati İnanç’tan cennet mekan Abdülhamid ile ilgili bir anekdot; Abdülhamid han, devletin zor zamanlarda olmasına rağmen aklına koyduğu çok zahmetli ama bir o kadar da stratejik öneme sahip ray projesini hayata geçirmiştir. O proje, payitahttan hicaza uzanan bir demiryolu projesidir.

Demiryolu yapımı bitmek üzereyken rayların, Medine yakınlarında olan kısmına keçe döşetmiş ve bunu Peygamber efendimize (sav) saygısızlık olmasın, tren oraya gürültüyle girmesin şeklindeki muntazam ince düşüncesiyle yaptırmıştır. Abdülhamid Han şu anda İstanbul’da çemberlitaş mevkiinde tren raylarının yanında yatmaktadır. Hayati İnanç, kendisine bu meseleyi dert edinmiştir. İBB ulaşım AŞ. Genel müdürüyle bu konuyu görüşmüş ve Medine’deki hassasiyetin aynısını biz neden o hassasiyetin sahibine göstermiyoruz diyerek Sultan’ın kabrinin yakınındaki raylara da keçe döşenmesi fikrini beyan etmiştir. Bu yolla raylara keçe döşenmiş ve Abdülhamid Han’a olan vefa borcumuzu hayati hoca sayesinde bir nevi ödemiş olduk. 

Bizim yakın çağa örnek olmuş bu şaşalı tarihimiz, hep birbiriyle bağıntılı hadiselerden meydana gelir. İşte hicaza uzanan o raylar belki de en çok ve hatta en son olarak Fahreddin Paşa’nın işine yaramıştır. 

Hain şerif Hüseyin’in Türklere ilk darbesi Abdülhamid’in döşettiği rayları bozup yıkmak olmuştu. Bu sayede Türklerin dışarıyla iletişimini ve erzak, cephane gibi malzemelerin ulaşımını engellemek amacındaydılar. Direnişte korku tanımaz bir duruş sergileyen paşa ve askerleri, bu rayları tamir ederek Medine’den acilen çıkarılması gereken kutsal emanetleri ordunun çok önemli bir kısmıyla İstanbul’a göndermiştir. O önemli emanetlerin gavur eline geçmemesi ve şuan halen ülkemizde muhafaza edilmesi kesinlikle önce rayları döşeten Abdülhamid Han, sonra Fahreddin Paşa sayesindedir. 

1 sene önce başladığım köşe yazarlığına bazı sebeplerden ötürü veda etme vaktim geldi. Bu süreçte; yaşamlarını dava edindiğim büyük şahsiyetleri, aktarmak konusunda kendimi sorumlu hissettiğim mevzuları ve kendi adıma şuurlanmakta bir araç olarak kullandığım araştırma yazılarımı kaleme almaya çalıştım. Sürç-i lisan ettiysek affola. Bu zamana kadar bir defa olsun yazılarımı okuyanlardan Allah razı olsun, Allah’a emanet olunuz.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR