Yaklaşık 30 yıllık başarılı savcılık hayatına rağmen Türkiye onu "Darbe planlayıcısı FETÖ imamı Adil Öksüz'ü sorgulayan Cumhuriyet Savcısı Cihan Ergün" olarak tanıdı.
                         
  Hatırlarsınız, geçtiğimiz 9 Ağustos'ta Habervaktim gazetesi olarak Cumhuriyet Savcısı Cihan Ergün ile FETÖ'ye ilişkin ve FETÖ yılanlarından birisi olan Adil Öksüz'ü sorgulamasıyla ilgili ilk kez biz röportaj gerçekleştirmiştik. Adil Öksüz'ün tutuklanma talebini içeren belgeleri yayınlamıştık. Bunun ardından Cumhuriyet Savcısı Cihan Ergün ülke gündeminde geniş yer buldu. Öyle ki yaptığı açıklamaların gündeme oturmasının ardından FETÖ imamı Adil Öksüz'ü bırakan hakimler hakkında ilk önce soruşturma izni verildi daha sonra ise o iki hakim hemen açığa alındı.

  Adil Öksüz'ün ifadesini alan ve o elebaşının üst düzey FETÖ elemanı olduğunu anlamasına rağmen FETÖ imamını tutuklatamayan ve bunun burukluğunu içinde yaşayan Cumhuriyet Savcısı Cihan Ergün hakkında ise "basın yayın organlarında yaptığı konuşmalar nedeniyle" soruşturma izni verildi. Aslında doğruları söylediği için soruşturma izni verildi desek yanlış olmaz. Çünkü Cihan Ergün basında yer almayıp bu yaşananları deşifre etmeseydi Adil Öksüz'ü serbest bırakan 2 hakim hala görevinde olacaktı ve kime hizmet ettikleri de bilinmeyecekti.

  Sizin de malumunuz basın büyük bir güçtür. Kimse bunu inkar edemez. Basında çıkan bir haber ülkeyi ayağa kaldırabilir ve sonuca hemen ulaşılabilir. Bu olayda da bu işin bir örneği yaşandı. Sayın savcı konuşmasaydı, o iki hakim için hiçbir karar verilmeyecekti. Onun için biz burada haklı olanı savunmamız gerekiyor. Şöyle bir durumda var ki Cumhuriyet Savcısı Cihan Ergün'ün geçmiş yıllarda basına verdiği birçok demeç bulunuyor. Merak ediyorum. Aynı işlem o zaman da verilmiş miydi?
 

 Önerim Cihan Ergün gibi FETÖ'ye uşak olmayan, kimseden emir almayan, sadece adalet için çalışan  hakim ve savcılara destek olunmalı. Cihan Ergün yıllardır FETÖ ile mücadele etmiştir. İnternet arşivlerinde bununla ilgili birçok haber mevcuttur. Cemaat yani FETÖ, daha terör örgütü ilan edilmeden bu şer yuvaları için "çete" tanımlamasını yapmış 2007'de bir dergiye konuşarak, mücadelesini basında da vermeye başlamıştır. FETÖ'ye savaş açtığı için sürekli de sürgün edilip mağdur bırakılmıştır. Hak ettiği yere getirilmemiştir.