Mehmet YILDIRIM

Mehmet YILDIRIM

 Emanet Edilen İlahi Vazife

 Emanet Edilen İlahi Vazife

     Türk Tarihi'ni araştırmaya kalktığımız an, hocalarımız ve tarih kitaplarımızdan öğrendiğimiz ilk şey "Türk Tarihi'ni incelmek çok zor" cümlesidir. Böyle söyleyenleri haklı görmek gerekir tabii sonuçta dünyanın dört bir yanında Türklerin izine rastlamak oldukça mümkün. Burada bir soru soracağım "peki neden mümkün?" 
         Bu soruya cevap vermeden başka bir konuya değinelim biraz. Daha Orta Asya bozkırlarında göçebe hayat sürerken, önce Türk Boylarını bir araya getirip ardından çevremiz de ki diğer milletleri boyunduruğumuz altına almak için, büyük savaşlar ve mücadeleler verildi. "Bu savaş ve mücadelelerin amacı neydi?"
        Kavimler göçü zamanında, "Anayurt" Orta Asya'dan, şimdiki Rusya toprakları üzerinden Avrupa ulaşan Avrupa Hun Devleti dünya tarihinde büyük rol oynamıştır. Başta bir çağı kapatıp bir çağı açmış, sonra ise Avrupa'nın bugün ki etnik, siyasi ve milli kökeninin oluşmasına neden olmuştur. Şimdi bir soru daha soralım "Atalarımız bu topraklara niye gitti?"
     İslam Dini ile şereflendiğimiz yıllar da Gazneli Devleti'nin en büyük hükümdarı Gazneli Mahmud Hindistan üzerine on yedi sefer düzenlemiştir. "Bu on yedi sefer neden düzenlendi ?"
       Önce Selçuklu Devleti ile Anadolu topraklarına akın akın yerleşmeye başladık. Daha sonra bilindiği üzere Selçuklu Medeniyeti ve Kültürü üzerine Osmanlı Devleti'ni inşa ettik. Osmanlı Devleti ile altı yüz yıl fethettiğimiz topraklara adalet ve barışla hükmettik. Önce büyük fetih olan İstanbul'u fethettik. Da ha sonra Viyana kapılarına kadar dayandık. Son bir soru daha "biz bunları niye yaptık? İstanbul'da ve Viyana'da ne işimiz vardı?"
       Cevap kısmına geçmeden Orhun  Yazıtları' ndan Kül Tigin Kağan'ın sözüyle başlamak istiyorum: "Üstte mavi gök (yüzü) altta yağız yer yaratıldığında, ikisinin arasında insan oğulları yaratılmış. İnsan oğullarının üzerine (de) atalarım dedelerim Bumin Hakan (ve) İştemi Hakan (hükümdar olarak) tahta oturmuş. Tahta oturarak, Türk halkının devletini (ve) yasalarını yönetivermiş, düzenleyivermişler." ( Orhun Yazıtları KT D1) 
       Aslında Kül Tigin Kağan'ın sözleri bu soruları cevaplamakta. Türk medeniyet, kültür ve turan mefkuresinde vadedilmiş, sınırları çizilmiş, bir bölge veya kıtayla sınırlandırılmış bir yurt veya toprak parçası yoktur. Üstte mavi gök altta yağız yer arasında insanoğlu yaratılmış ve onlara hükmetmesi için dedelerimiz tahta oturmuş. Kül Tigin Kağan'ın yazıtlarından da anlaşıldığı gibi bize vadedilen yurt mavi göğün ve yağız yerin bittiği yere kadardır. 
           Türk milleti milattan önce 2500 yahut 1700 yıllarında Orta Asya bozkırlarında at koşturan savaşçı bir millet olarak tarih sahnesine çıkmıştır. Varlığı bilindiği günden beri, yüzyıllar boyunca cihana hükmetmeyi kendisine ilahi bir vazife bilmiş ve bu uğurda savaşmıştır. 
      İslam dinini kabul ettikten sonra bu ilahi vazifeyi, hakikat ve iman ile birleştirip, yaradılış gayesine ulaşmıştır. Hak için hakikati, adaleti ve barışı Hindistan' dan Doğu Türkistan' a Kafkasya' dan Viyana surlarına kadar taşımıştır. Bugün kendini medeniyetin ve kültürün merkezi olarak gören batılı ülkelerin yaptığı hiçbir katliam, sömürü ve soykırıma başvurmamıştır. İslam dini ile özleşmiş ve hakikat sırrına ermiş olan Türk milletinin gayesi hiçbir zaman  işgal etmek, o toprakları sömürmek olmamış, aksine fethetmek, fetih yapma amacı gütmüştür. Günümüz de ki teknolojik ve ekonomik olarak gelişmiş ülkeler gibi lafta barış ve huzur amacı ile işgalde bulunmamış, fethettiği her toprağa barışı, huzur ve adaleti bayındır kılmıştır.  
      Yüzyıllar boyunca tevhid sancağını taşımış neslin evlatları olarak, önce dilimiz ve kültürümüze sahip çıkacağız. İslam dini ile mükellef olmuş bir millet olarak Türk Müslümanlığını yaşayacağız. Ve son olarak tarih yazmış ve övünç kaynağımız olan ecdadımızın açtığı yoldan ve yine onların ışığı ile kaldığımız yerden yolumuza devam edeceğiz. Allah hak yol olan niyetimizi kabul etsin.
         Selametle 
                                                                                                      Mehmet YILDIRIM
       

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR