Ferit Atmaca

Ferit Atmaca

En azından dua edin

En azından dua edin

Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi, Çin zulmü değil, Müslüman ülkelerin sessizliği öldürüyor... 
İşte Doğu Türkistan'dan yükselen son çığlık:
"Hiçbir şey yapmıyorsanız en azından dua edin...
Bu sözler, Doğu Türkistan Yeni Nesil Hareketi Başkanı Abdusselam Teklimakan’a ait.
Çin zulümlerini ve Çin Komünist Partisi’nin Doğu Türkistan’daki asimilasyon politikalarını Doğru Haber gazetesine değerlendiren Dr. Abdüsselam Teklimakan, dünya Müslümanlarının, dualarında bile Doğu Türkistan’a yer vermediğinden yakınıyor. 

Son 20 yılda birçok İslam ülkesini gezdiğine işaret eden Dr. Teklimakan; Filistin, Arakan, Keşmir’e dua eden Müslümanların, Doğu Türkistan’ı es geçtiğini söylüyor. Teklimakan’ın bu konuda bir isteği var: “Hiçbir şey yapmıyorsanız en azından dua edin.

***
Geçtiğimiz Temmuz ayında düzenlenen Birleşmiş Milletlerin İnsan Hakları Konseyi 44. Oturumu’nda Belarus'un, “Çin'in Doğu Türkistan'da ‘teröre ve bölücü gruplara’ karşı mücadelesini desteklediğini” açıklayan mektubunu 46 ülke temsilcisinin imzaladığını hatırlatan Teklimakan, bunların arasında Müslüman ülkelerin de bulunduğunu üzülerek izlediklerini anlatıyor. 

Hatırlanacağı üzere Türkiye de bu konuda çekimser kalmış, ilk olarak Çin zulmüne destek veren Katar ise daha sonra bu desteği geri çektiğini açıklamıştı.

***
Teklimakan’ın, “Doğu Türkistan bölgesi Çin için neden önemli” sorusuna verdiği cevap da hayli çarpıcı:
“Çin topraklarında çıkarılan 148 çeşit madenin 118 çeşidi Doğu Türkistan bölgesinde bulunuyor. Bölgede halen çıkarılmayan büyük miktarda petrol ve doğalgaz rezervinin bulunduğu biliniyor. Bölge ayrıca oldukça verimli topraklara sahip. Çin, komünist sistemi esas alarak toprakları bölge halkına kiralıyor ve gelirlerine el koyuyor.”

***
Çin zulmü Doğu Türkistanlılarla sınırlı değil. Doğu Türkistan dışında bulunan ve Çinli olan Hui isimli Müslümanların 2016 yılına kadar sorunsuz bir şekilde yaşadığına dikkat çeken Teklimakan, şu bilgileri veriyor:
“Ancak o tarihten sonra Çin, ‘İslam’ı Çinlileştirme’ ve Komünist Partisi zihniyetine uygun bir İslamiyet uygulama adına başlattığı bir projeyle, bu Müslümanlara da baskı uygulamaya ve camilerini yıkmaya başladı. Daha önce Müslüman ülkelerden Çin’e gidip İslami öğretiler için okullar açanlar vardı ancak 2016’dan sonra bunlar da yasaklandı.” 

***
Teklimakan’ın, Çin’in Doğu Türkistan halkını yerleştirdiği kamplar konusunda verdiği bilgiler de korkunç: 
“Birleşmiş Milletler, 2018 yılında 1 milyon insanın kamplarda olduğuna dair bir rapor yayımladı. Daha sonra 2019 yılında ABD Savunma Bakanlığı, 3 milyon insanın kamplarda yaşadığına dair belgeler yayımladı. Bizim tahminlerimize göre 4-5 milyon Doğu Türkistanlı şu anda kamplarda bulunuyor.”

Teklimakan’ın verdiği bilgilere göre, ayrıca Çin hapishanelerinde “siyasi suçlar”dan dolayı 500 bin Doğu Türkistanlı bulunuyor. 

Teklimakan, hiç kimsenin gündeme getirmediği bir konuya daha değinerek, Çinlilerin “melekler okulu” diye adlandırdığı çocuk kamplarına işaret ediyor ve tüyleri diken diken eden şu bilgilere aktarıyor: 
“Yaklaşık 370 bin çocuğumuzun bulunduğu çocuk kampları var. Buralarda anneleri ve babaları eğitim kamplarında olan çocuklarımız, anne ve babaları şehit edilmiş çocuklarımız, anne ve babaları yurt dışında olan ve kendilerinin çıkmasına izin verilmeyen çocuklarımız bu kamplarda tutuluyor. Buralarda çocuklarımızı asimile etmek için ciddi bir çaba gösteriliyor. Bu şekilde çocuklarımızı asimile edeceklerini zannediyorlar. Ancak bizim imanımız öyledir ki Firavun’un sarayından Hazreti Musa’nın çıktığını unutmadık. O yüzden Çin ne kadar baskı uygulasa da başarılı olamayacağına ve sonunda hakkın galip geleceğine imanımız var.” 

***
2013’e kadar Doğu Türkistan halkının baskı içinde özgürlüğünü yaşadığını ve Kur’an öğretip cezaevine giren hocaların bir şekilde dışarı çıkarılabildiğini kaydeden Dr. Teklimakan, “O yıllarda bölgeyi gezen muhabir görünümlü ajanlar, halkın hemen hemen tamamıyla röportajlar yaptı. Dini bilgilerine dair sorular sordular. Namaz kılan, oruç tutan, yurtdışıyla irtibatı olan ve dışarıda akrabası olanlar tespit edildi. Bu insanlar 2015 yılından itibaren kamplara yerleştirilmeye başlandı” bilgisini veriyor. 

“DUALARINIZDA DOĞU TÜRKİSTAN’A DA YER VERİN”
Son olarak, Doğu Türkistanlıların dünya Müslümanlarından beklentilerini dile getiren Dr. Teklimakan, şunları söylüyor: 
“Biz, Doğu Türkistanlılar olarak Müslüman kardeşlerimizden ilk beklentimiz, duadır. Ben 20 yıldır muhacirim. Arap ülkelerinde yaşadım, Malezya ve Pakistan’ı, Endonezya’yı gördüm. İslam ülkelerinde, mazlum coğrafyalara dua edildiğini gördüm. Ancak Doğu Türkistan nedense bu dualarda yer almıyor. Filistin’e, Keşmir’e, Arakan’a dua ediliyor, ancak bizim insanımıza dua edilmiyor. 20 yıl önce, kardeşlerimiz Mısır’daki Amr bin As camii imamından ricada bulunmuşlardı. Kendisi, sağ olsun, Doğu Türkistan’a dua etmişti. 20 yıldır bununla övünüyoruz. O tarihten bu yana hiçbir büyük camide Doğu Türkistan için dua edilmiyor. Sultan Ahmet’te dua edilmiyor. Ayasofya Camii açıldı, orada dua edilmedi. Mescid-i Haram’da zaten dua edilmesi mümkün değil. Müslümanlar Doğu Türkistan için hiçbir şey yapamıyorsa en azından dualarında bize yer ayırsınlar.” 

Dr. Teklimakan ayrıca Müslümanlardan, Doğu Türkistan ile ilgili yapılan çalışmalara destek vermeleri ve Çin mallarını mümkün olduğunca boykot etmeleri talebinde bulunuyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR