Faruk Tufan

Faruk Tufan

Kaldıkları yerden devam!

Kaldıkları yerden devam!

Adı Özgür Gündem.

Sözde ve görünürde bir “gazete.”

Gerçekte ise bölücü terör örgütü PKK’nın bülteni.

Haber” adı altında baştan sona PKK propagandası yapıldığı gibi,

Köşe yazısı” adı altında da zehirli fikirler savunulup, bölücü terör örgütü meşrulaştırılmak isteniyorsa,

Üstüne bir de müstear isimlerle PKK yöneticilerinin yazıları yayınlanıyor ve bu “gazete” HDP’lilerce sübvanse ediliyorsa…

Bu “gazete” değil, bültendir elbette.

-Kimin bülteni?

Bölücü terör örgütünün.(Nokta)

İşte bu “gazete” maalesef yıllarca yayınlandı ülkemizde; yıllarca seyredildi devletçe, milletçe.

Ve nihayet geçtiğimiz aylarda, yani FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Fethullahçı “medya”yla birlikte Özgür Gündem de  bölücü terör örgütünün propagandasını yapma suçundan kapatıldı.

Son derece yerinde lakin geç bile kalınmış bir karardı bu bana göre.

Haliyle yöneticileri gözaltına alındı, bunlardan kimileri tutuklandı.

PKK gazetesi Özgür Gündem’in yayın yönetmeni Zana Kaya ile yayın danışma kurulu üyeleri Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay bunlardan bazıları idi.

Kimler olduğunu tahmin edeceğiniz üzere ülkemizde bir kesim hemen ayağa kalktı, “gazeteciler tutuklanıyor” diye.

Bu isimler hakkında kampanyalar düzenlemeye başladılar.

“Gazetecilik yaptıkları için tutuklandıkları” savunularak, hemen serbest bırakılmaları istendi.

Anamuhalefet partisi CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu da, her zamanki gayri milliliği ile bunlara destek verdi.

Özellikle Aslı Erdoğan ile Necmiye Alpay için seferber oldular.

Ve ne yazık ki bu isimler hakkında muhafazakar basında da lehte yorumlarda bulunanlar olmadı değil.

Neymiş efendim “onlar gazeteciler”miş!

Hele Aslı Erdoğan ile Necmiye Alpay dünya çapınca “aydınlar”mış!

***

Özgür Gündem davasının ilk duruşması 29 Aralık günü yapıldı.

Duruşmada CHP'li milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Selina Doğan, Barış Yarkadaş, HDP'li eski milletvekili Levent Tüzel, Almanya, Fransa, İsveç, İsviçre ve İngiltere konsolosluklarından temsilciler, Alman ve Fransız yayıncılar hazır bulundu.

Savcı, yaklaşık 4,5 aydır tutuklu bulunan Özgür Gündem yayın yönetmeni Zana Kaya ile Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay için tahliye talibinde bulundu, mahkeme heyeti de bu talebi yerinde bulup kabul etti.

Ve bu 3 isim ilk duruşma sonucunda tahliye edildiler.

Savcı ve mahkeme heyetinin yukarıda özetle aktardığın yayınlardan etkilenmişler midir bilemem…

Beni daha ziyade, bu 3 ismin tahliye sonrası yaptıkları açıklamalar ilgilendiriyor.

Ne dediler biliyor musunuz, cezaevinden çıkar çıkmaz:

“Mücadeleye kaldığımız yerden devam edeceğiz”.

PKK gazetesi Özgür Gündem’in Genel Yayın Yönetmeni Zana Kaya serbest bırakılınca Silivri Cezaevi’nin kapısında yaptığı açıklamada aynen şunları söyledi:

“Kaldığımız yerden devam edeceğiz çalışmaya ve gazeteciliğe. Yazı İşleri Müdürümüz hala içeride. Hala 150’ye yakın gazeteci arkadaşımız var, Kürt siyasetçiler, parti başkanları var. Binlerce siyasi tutsak var. Türkiye toplu cezaevine dönüştürülmüş durumda. İçerideki ve dışarıdaki cezaevlerinin tümünün özgürleşmesi için mücadeleyi yükseltmemiz lazım.”

Aslı Erdoğan’ın ilk açıklaması da benzer ifadeler oldu: “Özgür olmak güzel ama içerde kalanları düşündükçe üzülüyorum. İlk olarak bugün Özgürlük Nöbeti’ne katılacağım diye düşünürken birden nöbet olmayacağını hatırladım. Cumartesi, Cumhuriyet Gazetesi’ni ziyaret edeceğim. Daha sonra ise Barış Vakfı’na gideceğim.”

Aslı Erdoğan ayrıca o günlerde gözaltında olan şimdi tutuklu Ahmet Şık’a sahip çıkarak “Dışarısı ile içerisi arasındaki fark azalıyor. Bu gözaltına şaşırmadım. Her an girip çıkacağız gibi bir his var içimde” dedi.

Erdoğan, PKK destekçisi HDP’lilerin tutuklanmasını da eleştirerek “Önce Cumhuriyet Gazetesi’ne operasyon düzenlendi. Gazetenin muhasebecisinden, yönetimine herkes örgüt torbasına atıldı. Ardından milletvekilleri tutuklandı. Durmuyor, yavaşlamıyor, geri adım atmıyor. Darbe dönemine benzer günlerden geçiyoruz” diye konuştu.

Necmiye Alpay da benzer açıklamalar yaptı.

Yani, adamlar açık açık “kaldığımız yerden devam edeceğiz” mesajı verdi.

-Peki “kaldıkları yer” neresi?

Bölücü terör örgütüne hizmet etmek.

-Nasıl hizmet?

“Yazar”, “aydın”, “gazeteci” kılığında “bülten” çıkarıp, örgütün propagandasını yaparak; devlete, TSK’ya kin ve öfke kusarak…

Güzel ülkemde bunun adı da “özgürlük” olacak!

Yerin dibine batsın böyle “özgürlük”!

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR