Mehmet YILDIRIM

Mehmet YILDIRIM

Kapitalizmden Komünizme Doğru

Kapitalizmden Komünizme Doğru

 Bu yazımda kapitalizme karşı olduğunu söyleyip kapitalizmin işçiliğini yapan komünizme doğru gidişten yine kısaca bahsetmek istiyorum. 

  Öncelikle tarihi süreci ele alalım. 18. yüzyıldan beri Avrupa başlayan sanayileşme hızını giderek arttırmış, şehirler sanayileşmeye bağlı olarak giderek büyümüş günümüzde ise büyük metropolleşme olarak devam etmektedir. Kapitalizmin ve sömürgeciliğin çok azgınlaştığı 19. Yüzyıla gelindiğinde ise köylü ve çiftçi sayısı giderek azalmıştı. Büyüyen Avrupa devletleri ise fabrikalarda ucuz ham madde ve ucuz çalışan işçi için küçük devletleri sömürmeye başlamıştır. Özellikle bu devletler Asyalı ve Afrikalı devletlerdir. Tabii bu devletlerin ve halkların önemli bir kısmının Müslüman devlet ve halklar olması, kapitalizmin ve sömürgeciliğin hiçbir sınır ve din tanımadığının bir göstergesidir.  

 Bu sebeplere bağlı olarak Avrupa’ da büyük bir zenginlik ve lüks görülmeye başladı. Gelişen sanayi, ucuz iş gücü ve ucuz ham madde bir arada harmanlanınca Avrupa’ da büyük bir sermaye patlaması yaşandı. Emeği ucuza alınan ve her türlü garantiden mahrum köylü kitlelerin sefaleti ve sömürgeleşen milletlerin gözyaşları üzerinde güçlü bir sermayedarlar sınıfı kurulmaya başladı. Bu ülkelerde, hızlı şehirlileşme ve makinalaşma yüzünden köylüler ve çiftçiler, artık bir getirisi olmayan tarlalarını ve sabanlarını bırakarak şehirde daha iyi bir hayat sürmek umudu ile göçe başladılar. Fakat şehirlerde bu hızlı göçe istihdam sağlanamayınca bu köylü halkı kenar mahalleler kurup yerleştirdiler. Tabii umut ettikleri gibi olamadı. Köylü ve çiftçi kesim iş bulamadıkları gibi çok ucuz ücretlerle emekleri sömürüldü ve hâlâ devam da ediyor. 

Emek işçilerinin kafa tutmaları ve isyanları kanlı kanla susturulunca, bunların yerine daha uysal olmaları ümidi ile kadın ve çocukları iş hayatına soktular. Sahte bir feminizm cereyanı maskesi altında kadınların istismarı için ne lâzımsa yapıldı ve yapılıyor. Böylece aile müessesesi yıkılmaya başladı, başıboş ve serseri çocuklar, anne şefkatinden mahrum olarak arttı.

18. yüzyılın sonlarına doğru isyanlar ve huzursuzluklar giderek artmaya başladı. İsyanlar ve ihtilâller Avrupa’da giderek yayıldı. Bu gidişat dünya savaşlarına ve milyonlarca insanın ölümüne neden olacaktı. Bu vaziyeti insanlığın faydasına çevirecek kadrolar ve liderler aranıyordu. İnsanları ve milletlerin, bütün dünyada sömürünün durmasını, sosyal adalet ve sosyal güvenliğin sağlanmasını, hür toplumların kurulmasını istiyorlardı. Hem hür olmak hem de yarına umutla bakmak istiyorlardı. 

 İşte bu dönemde, 19. yüzyılda, kitleleri istismar etmesini çok iyi bilen bir kavmin çocukları olan Marx ve Engels, bu endişeli ve ıstıraplı dünyanın insanlarını, peşlerine takmayı denediler. 
Haftaya daha ayrıntılı olarak komünizmi ele alacağız.
Selametle…
     Mehmet YILDIRIM 
   
  
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR