Namazın akıllı, buluğ çağına girmiş, hayız ve nifastan temizlenmiş her Müslümana farz olduğu konusunda görüş birliği vardır. Namaz ve oruç gibi bedenî ibadetlerde vekâlet ve niyabet geçerli değildir. Namazın farz olduğunu inkâr eden dinden çıkar. Çünkü namaz kesin ayet, hadis ve icma delilleriyle sabittir. Tembellik veya umursamazlık sebebiyle namazı terk eden asi ve fasık olur.

Günümüzde de namaz hususunda gözüken tek çözüm yolu, aydınlatmak, irşad etmek, bilgilendirmek, kolaylaştırmak, sevdirmek, teşvik etmek ve müjdelemekten geçmektedir. Korkutmak, kabir azabıyla veya Cehennem ateşiyle tehdit etmek, zor kullanmak, küfürle itham etmek, kınamak, küçümsemek, dışlamak; Peygamber Efendimizin (asm) “Müjdeleyiniz; nefret ettirmeyiniz! Kolaylaştırınız; zorlaştırmayınız!” emrine aykırı fiiller olur.

TRT'de, Ramazan ayı dolayısıyla ekrana gelen 'Ramazan Sevinci' adlı programa katılan ve çok tartışılacak bir açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Mustafa Aşkar, maksadını aşan sözlerde bulundu. “Namazı hayvanlar kılmaz, namaz kılmayan hayvandır” diyen Mustafa Aşkar, “TRT'de katıldığım Ramazan Sevinci Programında gayri ihtiyari maksadımı aşan ifadelerimden dolayı özür dilerim. Sözlerim yanlış anlaşıldı. Bunun dışında sözlerimden farklı ifadeler çıkaran, yorumlarda bulunanların ifadeleri ise kendilerini bağlar” dedi. Ama söz ağızdan çıktı bir kere Mustafa Aşkar söylediği sözlerle namaz kılmayanların bir kısmını ister istemez nefret ettirdi.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Kötülüğe delalet eden (yol gösteren) onu yapan gibidir.” Mustafa Aşkar belki o anın vahametiyle söylemek istemediği bir cümle kurdu. Ancak bu lafın üzerine İslam’a saldırmak için fırsat kollayan kesimlerin eline bir koz geçti. Mustafa Aşkar kurduğu cümleyle ramazan ayında büyük bir yanlış yaptı. Son pişmanlık maalesef fayda etmiyor, bu sözleri İslam’la bağdaştırmak akıl dışıdır, bunu yapanların maksadı da bellidir.