Peygamberimizden sonra yol gösterici oldular: İşte İslam’ın 4 büyük halifesi

Peygamberimizden sonra yol gösterici oldular: İşte İslam’ın 4 büyük halifesi

Peygamber efendimizin (S.A.V) hayatını kaybetmesiyle birlikte İslam Devleti’ne liderlik yapan isimler, Hz. Muhammed’in en yakınındaki isimler oldu. Onlar; sadece yönetimleri ile değil, yaşantıları ile ümmete önderlik etti. İşte halifelerin yaşamları:

610 senesinde peygamberlikle müjdelenen peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa S.A.V., Allah’ın rahmetine ve rahmeti rahmana kavuşana kadar ömrünü İslam’a adadı. İslamiyet’in ilk yıllarında Hz. Ali ve Hz. Ebubekir gibi dava arkadaşları olsa da yıllar geçtikçe etrafında dönemin Arabistan coğrafyasındaki önder isimler çoğaldı. Hz. Ömer ve Hz. Osman bu isimlerin başında geldi. Nitekim bu isimler, peygamberimizden sonra İslam Devleti’ne başkanlık yaptı. Devlet başkanlıklarının yanı sıra hayatlarıyla peygamber ümmetine güzel bir örnek oldular. İşte peygamberimizin hemen ardından sırayla İslam Devleti’ne rehberlik ve başkanlık eden dört halife ve onların hayatları:

4-halife-3.jpg

2 YIL SÜREN BAŞKANLIK: “HZ. EBUBEKİR”

Hz. Ebubekir, Miladi 576 senesinde Mekke’de doğdu. Baba ve anne tarafından yedinci batın olan mürrebin kabta Peygamber Efendimizin temiz nesebi ile birleşir. Babasının künyesi Ebu Kuhafe olup asıl adı Osman’dır. Annesinin adı Ümmül Hayr Selma’dır. Hz. Ebubekir, ilk Müslümanlardan biridir. Bir rivayette, Hz. Hatice’den sonra Müslüman olduğu bildirilmiştir. Diğer bir rivayete göre ise dördüncü olarak İslamiyet’i kabul ettiği bildirilmiştir.

4-halife-8.jpg

Peygamber Efendimiz, peygamberliğini açıklayınca Hz. Ebubekir hemen Peygamber Efendimize koşup ‘peygamberlerin peygamberliklerine delilleri vardır. Senin delinin nedir?’ diye sordu. Peygamber efendimiz ise ‘bu nübuvvetime delil o rüyadır ki bir Yahudi alimden tabirini istedim. O alim karışık rüyadandır, itibar edilmez’ dedi. Sonra bahira rahibi doğru tabir etti. Hz. Ebubekir Müslüman oluşu şu şekilde ifade edilmiştir:

Peygamber efendimiz ile yakın arkadaşlığı ve bu sebeple de ona karşı sevgisi ayrıca çok akıllı ve doğruyu görüp seçebilmesi ile de meşhurdur. Dünyadayken cennet ile müjdelenenlerin ilki, Hz. Ebubekir’dir. O Kureyş’in ileri gelenlerinden olup, ensab ilmini gayet iyi bilirdi. Hali vakti çok iyi olup zengin bir kumaş tüccarıydı. Müslüman olunca bütün malını, evini, barkını Peygamber Efendimizin uğruna vermiştir.

4-halife-4.jpg

Gençliğinde de efendimiz ile arkadaş idiler. Aralarında ki arkadaşlık ve dostluk ticaret ile başlamıştı. Hz. Ebubekir, Kureyş kabilesinin teym kolundandı. Müslüman olmadan önce de Kureyş içinde yüksek bir mevkii vardı. Herkes kendisini sever, sözü tutulurdu. Cahiliyet devrinde kan davalarında hakem olur, herkes onun verdiği hükme itaat ederdi. Bunun için siyer alimlerinin büyükleri demişler ki Ebubekir pek çok güzel sıfatları vardı. Allah’u Teala lütfundan müyesser eylemişti. Güzel ahlakı, cömertliği, ihsanı halk içinde meşhurdu.

Bilhassa misafirperverlikte ziyafet vermede emsali yoktu. Bunun için halk onu çok severdi. Onu çok sever, onun sözü ile amel ederlerdi. İslam dinine girmeden öncede kendi zekası ile puta tapıcılığın kötülünü anlamış, putlara hiç tapmamış, ağzına bir damla bile içki koymamıştı. Bütün bu üstünlükleri ile de İslam şerefi ile müşerref olunca kendisini sevenlerini dost ve arkadaşlarını doğru ve hidayete çağırır. Açık deliller ile Peygamber efendimizin nübuvvetinin doğruluğunu isabet ederlerdi. Bunun içindir ki Kureyş’in büyüklerinden birçoğu onların bereketi ile imana kavuşmuşlardır.

4-halife-5.jpg

HALİFELİKTE İKİNCİ DEVİR: “HZ. ÖMER”

Hz. Ömer, Miladi 591 yılında Mekke’de doğmuştur. Babasının adı Hattab’dır. Daimi olarak doğruyu eğriden ayırdığı için Peygamber Efendimiz ona ‘Faruk’ lakabını vermiştir. İslamiyet’in yayılmaya başlayışının 6’ncı senesinde 40. Müslüman olarak müşerref olmuştur. Müslüman olduğunda 33 yaşındadır. Peygamber Efendimiz, ‘Ya Rabbi, bu dini Ebu Cehil ile yahut Ömer ile kuvvetlendir’ diye bu ikisi hakkında dua buyurmuştur. Hz. Ömer, hakkında Efendimizin duaları kabul olmuş böylece çok kısa bir zamanda Hz. Hamza’dan hemen sonra da Ömer İslam ile şereflenmiştir.

Hz. Peygamberi öldürmek kastı ile Kureyş büyüklerinden ayrılan Hz. Ömer, Müslüman olarak onların yanına dönmüş ve onlara şöyle demişti: ‘Beni bilen bilir. Bilmeyen bilsin ki ben Hattab oğlu Ömer’im. Karısını dul, çocuklarını yetim bırakmak isteyen yerinden kıpırdasın.’ Bu ifadeyi duyan müşrikler korkudan dağılıp gitmişlerdir. Hz. Ömer, Müslüman olmadan önce de Kureyş kabilesi arasında sözü sayılan itibarlı kimselerdi. Devamlı olarak Kureyş’in siyasi işlerini görmekle görevliydi. Kureyş kabileleri arasındaki anlaşmaları çözümleyen son elçi Hz. Ömer olmuştur. Sosyal bir itibarı olduğundan dolayı İslamiyet’e girişi Müslümanlığın yayılışını hızlandırmıştır. Hz. Ömer, bütün gazalarda bulunmuştur.

4-halife-6.jpg

Uhud Savaşı’nda ordu dağıldığı halde onlar paniğe kapılmamış, Resulullah Efendimizi terk etmemişlerdir. Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer Peygamber Efendimizin biri sağ diğeri sol kolu gibi ona muhafızlık ve vezirlik etmişlerdi. Peygamber Efendimizin ilk müşavere ettiği iki kimseden ikincisi Hz. Ömer’di. Müşavere boyunca 12 meselede vahyi ilahi Hz. Ömer’in iştihatlarına uygun düşmüştür. Peygamberimizin vefatından sonra karışıklıkların önlenmesinde büyük payı vardır. Hz. Ömer, ‘Ebu Lülü’ adlı İranlı bir köle tarafından hançerle yaralanınca kendisinden veliaht tayin etmesi istenmiş, o buna razı olmamıştır. Oğlunu tayin etmek istediklerinde ‘bir evden bir kurban yetişir’ buyurmuştur. Hilafet işini altı kişilik bir şuraya havale etmiştir.

hz-osman.jpg

HİLAFETTE ‘NAŞİR ÜL KURAN’ DÖNEMİ: “HZ. OSMAN”

Hz. Osman, Miladi 577 senesinde Mekke’de doğmuştur. Babası Affan olup Kureyş’in beni Ümeyye kolundandır. Hz. Osman nesebi beşinci baba olan abdı menafta, Peygamber Efendimizin temiz nesebi ile birleşir. Hz. Osman, İslam’a girmeden önce ticaret ile uğraşırdı. Zengin bir tüccar olup, mükemmel ve zarif bir cemiyet insanıydı. Kabilesi arasında geniş bir çevresi ve büyük bir itibarı vardı. Cahiliye devrinde Hz. Ebubekir ile yakın arkadaştı.

Hz. Ebubekir ile düşünce alışverişinde bulunur, ona karşı içten sevgi duyardı. Bunun içindir ki Hz. Osman’ın İslamiyet’e girmesinde Hz. Ebubekir’in tesiri olmuştur. Böylece ilk Müslüman olan sekiz kişinin dördüncüsü Hz. Ebubekir, beşincisi de Hz. Osman olmuştur. Hz Osman ile Hz. Ebubekir arasında büyük bir dostluk vardı. Birbirlerinden hiç ayrılmazlardı. Müslüman olmasında bu etken önemliydi. Peygamber Efendimiz, Hz Osman’ın yanına gelir ve şöyle söyler: ‘Hak teala seni cennete misafirliğe davet eder. Sende icabet eyle.’ Bu söz Hz. Osman’a tesir eder.

4-halife-7.jpg

‘O anda İslam’a geldim. Ondan sonra Peygamber Efendimizin kızı Rukiye ile müşerref oldum’ der. Kendilerinin de buyurdukları gibi önce Rukiye ile evlendiler. Müslüman olduğu için Hz. Osman, amcasının birçok işkencesine uğramıştır. Bütün bu işkencelere rağmen Kelime-i Tevhid okumaya devam etmiştir. Bu işkencelere dayanamayıp Habeşistan’a göç etmişlerdir. Medine-i Münevvereye göç ettikten sonra zevceleri Rukiye ağır hasta olmuştur.

Gazadan döndüklerinde ise Rukiye vefat etmiştir. Bunun üzerine Peygamber Efendimizin diğer kızı Ümmügülsüm ile evlenmiştir. Böylece iki defa efendimize damat oldular ve zinnureyn lakabına kavuştular. Müslümanların en zengini Hz. Osman’dı. Bedir Savaşı hariç bütün savaşlarda bulunmuştur. Hz. Osman vahiy katiplerindendi. Güzel yazar, güzel okur, güzel konuşurdu. Çok kuvvetli bir hatipti. Kur’an-ı Kerim’den çeşitli meseleler çıkarır. Hz Ebubekir’in toplattığı Kur’an-ı Kerim’den 6 nüsha yazdırarak büyük İslam merkezlerine göndermiştir. Böylece Hz. Osman Naşir ül Kuran unvanını almıştır.

4-halife-13-001.jpg

4 BÜYÜKLERİN EN LÜÇÜK HALİFESİ: “HZ. ALİ”

Hz. Ali, Miladi 598 senesinde Mekke’de doğmuştur. Peygamber Efendimizi büyüten amcası Ebu Talib’in dördüncü oğludur. Annesi Esed kızı Fatıma’dır. Hz. Ali, hem baba hem de anne tarafından Kureyş’in Haşimi kolundandır. Hz. Ali’nin babası Ebu Talip, fakir olup ailesi de kalabalıktı. Mekke’de büyük bir kıtlık başlamıştı. Peygamber Efendimiz amcası Abbas’a dedi ki, ‘Ey amca kardeşinin evi çok olmakla masrafı da çoktur. Buna mukabil geliri azdır. Ona yardımcı olmak lazımdır. Yükünü hafifletelim. Her birimiz bir oğlunu alalım.’ Bunun üzerine Peygamber Efendimiz Hz. Ali’yi aldılar. Böylece 5 yaşından itibaren Peygamber Efendimiz ile yaşamaya başladılar.

4-halife-9-001.jpg

Çocukluğu onların yanında geçti. 10 yaşına gelinceye kadar onun terbiyesi ile gelişti. O, yüce irfan hazinesinden feyz ve bereket aldı. Hz. Ali 10 yaşına varınca Peygamber Efendimiz ile Hz. Hatice’nin namaz kıldıklarını gördü. Namazdan sonra bu nedir? Diye sordu Peygamber Efendimiz cevaben ‘bu Allah’u Teala’nın dinidir. Seni bu dine davet ederim. Allah’u Teala birdir ve eşi yoktur demeni isterim. Lat ve Uzza putlarını terketmeni emrederim’ buyurdular.

4-halife-12-001.jpg

Hz. Ali ise bunu bir babama danışayım der. Efendimiz ona ‘eğer İslam’a gelmez isen bu sırrı kimseye söyleme’ buyurur. O gece Allah’u Teala kalbine hidayet nurunu müyesser etti. Sabah olunca Peygamber Efendimizin huzuruna gelip ya Resulallah, bana İslam’ı arz eyle diyerek derhal Müslüman oldu. Böylece Müslüman olmakta 3’üncü sırayı almış oldu. Hz Alinin bir kaç lakabı vardır. Bunlar; Mürteda, Haydar, Esedullahil de Galib’tir. Hz. Ali’nin hayatı Peygamber Efendimiz ile birlikte geçmiştir.

4-halife-10.jpg

Hz Fatıma ile evleninceye kadar beraber yaşadılar. Hz. Ali 23 yaşında iken Hz. Fatıma ile evlendiler. Evliliklerinden Hasan, Hüseyin ve Ümmügülsüm doğmuştur. Tebuk Savaşı hariç bütün gazvelerde bulunmuştur. Medine-i Münevverede ki mescit yapımında çok çalışmıştır. Bizzat kendileri sırtlarında taş ve toprak taşımışlardır. Peygamber Efendimizin vefatında onu yıkayıp kefenlemiştir. Hz. Ali’ye Kur’an-ı Kerim’i bizzat Peygamberimiz öğretmiştir. Aynı zamanda vahiy katiplerindendi. İlmi derecesi çok yüksek idi.

 Muhabir
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.