Şule Erciyas

Şule Erciyas

Sabır ve Şükür

Sabır ve Şükür

Hayatın her anı sınavlarla doludur. İnsanoğlu bazen zorluklar karşısında sabrını sınar, bazen de nimetlerin farkına varıp şükretmeyi unutur. Sabır, imanın temel taşlarından biridir. Kuran’ı Kerim’de sabredenlerin mükâfatının büyük olduğu sıkça vurgulanır.

Zorluklar karşısında metanetli olmak, Allah’a tevekkül etmek insan ruhunu olgunlaştırır. Öte yandan şükür, verilen nimetleri değerini bilmek ve Rabbimize olan bağlılığımızı göstermek demektir. Şükür, kalbi huzura erdirir, insanı daha çok iyilik yapmaya teşvik eder. Hem sabredebilmek hem de şükredebilmek, hayat yolculuğunda bizi güçlü kılar. Sabır, sadece sıkıntıya katlanmak değil, aynı zamanda Allah’a olan teslimiyetin en güzel göstergesidir.

Kuran’da sabreden kulların mükâfatının büyük olduğu birçok ayette belirtilir. Sabredenlerle beraberim Bakara, 2.153 diye buyurur Rabbimiz. Bu, sabrın ne kadar yüce bir mertebe olduğunu gösterir. Zorluklar, insanı olgunlaştırır; sabır ise o olgunluğun ve teslimiyetin adı olur. Hastalıkta, ekonomik sıkıntıda, ailevi sorunlarda sabretmek, imanımızın sınavıdır. Sabır sadece beklemek değil, aynı zamanda doğru olanı yapmaya devam etmek, pes etmemektir.

Öte yandan, şükür, verilen nimetleri fark etmek ve Allah’a teşekkür etmektir. Şükür, kalbi karanlıklardan arındırır ve insanın dünyaya bakışını güzelleştirir. Eğer şükrederseniz, nimetimi artırırım İbrahim, 14,7 ayeti, şükrün ne denli önemli olduğunu vurgular. Şükür, küçük şeylerde bile Rabbimizin rahmetini ve iyiliğini görmek, hayatı anlamlı kılar. İnsan, sahip olduklarını değil, olamadıklarını düşünmeye başladığında mutsuz olur.

Oysa şükür, hayatı dolu dolu yaşamaktır. Sabır ve şükür, aslında birbirini tamamlayan iki önemli erdemdir. Zorluklar karşısında sabreden ve sahip olduklarına şükreden kişi, hem ruhen hem de zihnen güçlü olur. Bu iki değer, insanı hem dünyada hem de ahirette mutlu kılar. Çünkü dünya hayatı geçici ve fanidir; esas olan ahiret yurdudur. Sabır ve şükürle donanmış bir kalp, dünya sıkıntılarını aşar ve ebedi huzura kavuşur.

Hayatın zorlukları karşısında sabretmek ve sahip olduklarımız için şükretmek, imanın bir gereğidir. Bu iki erdemi hayatımızın merkezine koyduğumuzda, hem bireysel hem de toplumsal anlamda daha huzurlu ve güçlü oluruz. Allah, sabredenlerin yardımcısı, şükredenlerin ise rızık vericisidir. Gelin, sabır ve şükürle dolu bir hayatı seçelim; böylece gerçek mutluluğu ve huzuru yakalayalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR