Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Tebrik etmiyorum…

Tebrik etmiyorum…

Önceki gün 24 Kasım Öğretmenler Günü’ydü.

Telefon mesajlarıyla, sosyal medya paylaşımlarıyla, resmi açıklamalarla kutladık da kutladık…

En iyi yaptığımız şey bu olsa gerek; kuru tebrik.

Peki öğretmenlerimiz ne durumda, hallerinden memnunlar mı; ekonomileri nasıl, geçinebiliyorlar mı, kaçı ek iş yapıyor, hak ettikleri değeri görüyorlar mı, çocuklarına mesleklerini öneriyorlar mı?

Tebrikten ziyade bu sorular üzerinde durulmalı oysa, değil mi?

Sağolsun Türk Eğitim Sen öyle yapmış;

Resmi web sitesi ve 10 ayrı internet sitesi üzerinden 14-18 Kasım 2022 tarihleri arasında büyük bir anket gerçekleştirmiş.

Sendikanın anketine 21 bin 412 eğitim çalışanı katılmış.

Sonuçlar gerçekten vahim.

Yüzde 42’si tekrar meslek seçme imkânı olsaydı öğretmenliği kesinlikle seçmeyeceğini ifade ederken, yüzde 71,40’ı çocuğunun öğretmen olmasını istemiyor. (Düşünün, eskiden anne-babaların büyük kısmı “Çocuğum büyüyünce öğretmen olacak” derdi. Nitekim çocukların verdiği cevaplar arasında “öğretmen” en kötü ilk 3’te yer alırdı. Ya şimdi? F.A.)

Neden böyleler?

Bu sorunun cevabı, şu verilerde:

Anket sonucuna göre, öğretmenlerin büyük kısmı ay sonunu getiremiyor. Yüzde 87,50’si ay sonunda hesabında/cebinde para kalmadığını, yüzde 59,30’u ekonomik durumunun kötü olduğunu, yüzde 50’si kredi kartı borçlarını düzenli olarak ödeyemediğini, yüzde 14’ü mesleği ile ilgili olmayan bir ek iş yaptığını söylüyor.

Ekonomik zorlukların dışında en büyük sorunlarından birinin de, “değer görmemeleri” olduğunu ifade ediyorlar.

Katılımcılara göre, eğitimin en büyük sorunu yüzde 80,30 ile öğretmenlerin değer görmemesi. Bunu sırasıyla “ücret”, “özlük hakları” ve “liyakatsiz yöneticiler” izliyor.

Anket ayrıca öğretmenlerin mülakat uygulamasına karşı olduğunu ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 88,70’i MEB’de herhangi bir kadro için uygulanan mülakat uygulamasının devam etmemesi gerektiği kaydediyor. Mülakata karşı olduğunu söyleyen bu yüzde 88.70’lik kesim, nedeni konusunda ise “adaletsiz uygulamalar yaşandığı için” diyor.

Ve yeni çıkan Öğretmenlik Meslek Kanunu’na bakışları olumsuz; büyük kısmı “ÖMK beklentilerimizi karşılamadı” diyor. Kariyer sınavına başvurduğunu belirten katılımcıların yüzde 91,30’u bunu sırf ekonomik getirisinden dolayı yaptığını vurguluyor.

***

Değerli okurlar, bu anketi gerçekleştiren muhalif bir sendika değil; Cumhur İttifakı ortağı MHP’ye yakınlığı ile bilinen Türk Eğitim Sen. Katılımcıları da büyük oranda bu sendikanın üyeleri… Demem o ki, “sırf muhalefet olsun” diye olumsuz cevaplar verilmiş olma ihtimali sıfır. Durum neyse o…

Nitekim Türk Eğitim-Sen’in Genel Başkanı Talip Geylan da benzer düşüncelerde; şunları söylüyor:

“Eğitimin başat unsuru öğretmenlerimiz ne yazık ki ülkemizde hak ettikleri konuma bir türlü ulaşamamıştır. Özellikle siyasilerin olumsuz tutum ve davranışları öğretmenleri itibarsızlaştırmakta, öğretmenler toplum içinde statü kaybı yaşamaktadır. Ekonomik sorunlar, liyakatsiz, ayrımcı ve adaletsiz uygulamalar öğretmenlerin mesleklerini şevkle yapmalarına engel olmaktadır. Hatta öyle ki, mesleklerini icra ederken karşılaştıkları zorlu yaşam durumlarında psikolojik sağlamlıklarını korumak için büyük çaba harcamaktadırlar. Şiddete maruz kalan, şiddet karşısında devlet tarafından korunamayan öğretmenlerimiz, tekrar meslek seçmek durumunda kalsalar, öğretmen olmayacaklarını net şekilde ifade etmektedir.”

Velhasıl:

İş öyle 24 Kasım’larda güzel laflar etmekle olmuyor. Bu laflar öğretmenlerin karnını da gönlünü de doyurmuyor. Acilen öğretmenleri mutlu ve huzurlu kılacak uygulamalara imza atılması gerekiyor.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR