Ali İLKBAHAR

Ali İLKBAHAR

Tekyürekle

Tekyürekle

Asrın felaketini on vilayetimizde meydana gelen deprem yüreklerimizi yaraladı. Silkindik. Kavgalarımızı, ayrıştırılanları, bir tarafa koyduk, asırlardın anlatılan çok az yaşanan birlik, beraberlik, tek yürek milletimin ihtişamını birlikte yaşadık. Binlerce canlarımızı alan; yavrusunu, annesini, eşini, kocasını komşusunu kaybeden hiç beklenmedik bir anda, sabaha karşı en büyük fayın üstünde veya yanında uykuda aman Allahım herhalde son gün, evler yerle bir oluyor. Çığlıklar, arayan arayana, bir anda binlerce insan yerle bir olan binaların arasında ölümle yaşam arasında gidip geliyordu. Yavrular;

-Anne ben buradayım, kokun geliyor tut elimi diyenler.

-Kimse yok mu diye kurtarma ekiplerine cevap vermeye çalışan bağırmalar, bir ümit kurtulmayı bekleyenler. Tekbir getirenler, alkışlayanlar. Sanki yürekler birleşmiş her şeyin üstünde insanların ruhlarında merhamet hakim oldu.

Seksen beş milyonun bir kısmı kurtarılmayı beklerken geriye kalan ya yollarda ya çare aramakta. Merhamet vicdanlarda kılavuz.

Düdüklü tencerenin havalandırma kısmı kapalı kalınca nasıl bir faciaya sebep olursa, insanlar aşifa sağlık gibi fay hatlarından çıkacak kanallara ev yapıp yol yapıp delikler tıkanınca dünyanın içinde, altımızda bulunan ateşlerin patlamaması için fay hatlarından hava alamayınca kilometrelerce on vilayetimiz merkez olmak üzere Türkiye fay hatlarının patlamaları ile çığlık çığlığa, yıkılan binaların tozları içinde ağlayanlar, arayanlar bir aileden bir yavru ne olduğunu anlayamadan hıçkırıyor.

Depremin hemen arkasında devlet bütün kurumları imkanları ile on vilayetin yanında milletle birlikte tek vücut çarelere hemen başlandı. Depremin olması kaderdir ama fay hattına yapılan eksik binaların yıkılması binlerce insanın ölümüne sebep olması kadere meydan okumaktır. Binaların depreme dayanıklı yapılmaması kadere isyandır, insanların ölümüne sebep olmaktır. Katliamdır.

Acıyla uyanan, yürekleri yakan asrın afetinden gerekli dersleri alıp gereğini doğru yapıp ölümlerin önüne ancak öyle geçebiliriz.

Mümkünse depreme sebep olan fay hatlarının olmadığı yerlere büyük dayanıklı binalar yapmalı yaptırmalıyız taviz olmamalı. Evlerimizi zemini uygun fay hatlarından uzak yamaçlara yapmalıyız. Yamaçlarda binalar birbirinin önünü kapatmaz. Dışarı çıktığımızda 10-15 katlı beton yığınlarını seyrede seyrede insanlar da betonlaşmadan, yamaçlarda evlerden ufuklar, bulutları, doğayı, ağacı, yeşilliği dört mevsim o muhteşem değişimi yaşayarak mutlu huzurlu, bu muhteşem güzelliklere baktıkça şükreden mutlu olan insanlar merhametli olur. İnsan olur çare olur. Gönülden sever. Ayrıştırmaz, ötelemez. Çünkü yetecek güzellik ve nimetlere teşekkür huzur verir. Eceliyle ölümün rızası ortamında Rabbimizin lütfunun verdiği şükürle yaşarız.

Türkiye her kesimiyle depremle irkildik ayağa kalktık, Tek yürek olduk. Her şeyin üstüne birinci günden merhamet oldu. Millet olduk sevgi saygı birbirimize yardımla paylaşmayı en içten duygularımızla yaşadık.

Kucaklaşmak bir beraber olmak birbirimize şifa olmak cana can olmak. İyi güzel hasretlerin işlerin huzuru mutluluğu hakim olması iyi geliyor.

Yalan iftira; gönüllerin pır pır uçarak, hayır, yardımlaşma, insan olma sularını bulandıranlar hiç unutmayacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR