Bu haftaki yazımızda İran Fars rejimi tarafından baskı ve tehdit yoluyla asimile edilmeye çalışılan, birçoğumuzun durumlarından haberi olmadığı Türkmen Sahra ve Horasan Türkmenlerinin sesi olmaya çalışacağız.
Bölgedeki tehdit ve baskının yoğunluğu yüzünden dindaş ve soydaşlarımızın sesleri duyulmuyor. Biz de bu sessiz çığlığı sizlere duyurmak istiyoruz.

Özellikle bölgedeki Türkmenlerden Sünni olanlar ‘Sünni Mescid’lere gidemediklerini, yasak olduğunu bildiriyor. Onlar hilâlin gölgesinde ezan sesiyle yaşamak istiyorlar.

Son gelişmelerden biri de birkaç gün önce gerçekleşti. Türkmen Sahra’da Sünni Cuma İmamı Mevlâna Gürgiç, Cuma hutbesinde ‘Hz. Ömer’in hilafetini tanımayan ve onu gasip olarak adlandıran ve ona hakaret eden aynı zamanda ehli beyte ve 12 imama hakaret etmiş gibidir.’’ Dediği için Fars Molla Rejimi bu imamın görevine son verip, ev hapsi verdi. Görüldüğü üzere bölgede Ehli Sünnet zor zamanlar geçiriyor.
Kendinizi kimin torunu olarak görüyorsunuz? Dediğimizde Selçuklu torunları olduklarını ifade ediyorlar. Türkiye’den yardım istiyorlar. Açık açık ‘’BİZİ KURTARIN!’’ diyorlar.

Bölgedeki kaynaklarımızdan aldığımız son haberler ise şu şekilde;
‘’İran’da Türklük ölüyor, özellikle Horasan bölgesinde. Burada Türkçülük bölücülüktür. Turancılık vatana ihanet sayılır. 
Türk dili yasaktır. Okulda; gazetede, televizyonda, tabelalarda her şey Farsça olmalı. Hatta dükkanlarımıza ve çocuklarımıza Türk ismi koyamıyoruz çünkü yasak.

Türk tarihi yasaktır. Türk kültürü ve medeniyetini İran kültürü ve medeniyeti adıyla bizden çalmışlar. Artık analar, babalar evlatlarına Türkçe öğretmiyor. Genç nesil dilini ve tarihini bilmiyor. Z kuşağı kendini fars sanıyor. 
Bize Moğolca konuşan fars diyor. Hüviyetimizi tanımıyorlar siz Türk değilsiniz Aryan’sınız diyorlar. Bazen de Farslar bize eşek Türk diyorlar. Sizin hiçbir tarihiniz ve kimliğiniz yok diyorlar. Türkiye bizim düşmanımız diyorlar. 
Ehlisünnet akidesi vahhabilik olarak adlandırılıyor. Bu bahane ile Camii ve mescitlerimize saldırıyorlar. Hazreti Ömer’e ve Hazreti Aişe’ye ağır küfürler söylüyorlar. Bize Sünni köpekler diyorlar. 
İran’da 45 milyon Türk var. Tebriz, Şiraz, Kirman, Horasan, Tahran, Türkmen Sahra hatta Ahvaz. Yarısı milli şuurdan uzaklaştırılmış durumda. Farslaştırma ve asimilasyon politikaları yüz yıldır, önce Pehlevi hanedanı ve şimdi de Molla rejimi tarafından devam etmektedir.’’
Yazımı İran baskısı altındaki Türkmenlerin aynı zamanda Türkmen Sahra’nın milli şairi Mahdumkulu’nun şu dizesiyle bitiriyorum.

Ceyhun bile bahr-ı Hazar arası,
Çöl üstünden eser yeli Türkmenin;
Gül goncası, kara gözüm karası,
Kara dağdan iner seli Türkmenin.