Hakan Şahin

Hakan Şahin

YAPBOZ SİSTEM

YAPBOZ SİSTEM

 

Yapı ve işleyiş itibarıyla Türkiye eğitim sistemi ele alındığında Türkiye’de kronik bir eğitim sorunu olduğunu herkes söylüyor. Milli eğitim bakanlığının kısa sürede el değiştirmesi, yeni hükümetlerle birlikte yeni politikaların izlenmesi eğitimde bir dizi soruna yol açıyor. Bu süreksiz eğitim sistemi kişilere bağlı kalmaktadır.  Her gelenin kendince oluşturmaya çalıştığı sistemler ile deneme tahtasına dönmüş bir vaziyette. Türkiye eğitim sistemi, çok tartışılan ama herhangi bir sonuca ulaşılamayan bir konu olarak yıllardır karşımızda öylece duruyor.

Niceliksel olarak çok hızlı değişen eğitim sisteminde niteliksel olarak pek bir ilerleme görülemiyor. Uluslararası PISA testi sonuçlarına göre, Türkiye'deki öğrenciler bilim, matematik ve okumada OECD ortalamasının altında kaldı. Türkiye 72 ülke arasında 50. sırada yer alırken, önceki testlere göre de performansı geriledi.

NASIL BİR İNSAN

Milli eğitimin öğretmen yetiştirme programlarına bakarsak bir karmaşıklık içerisinde olduğunu görürüz. Kadrolu, sözleşmeli, ücretli derken birçok öğretmenlik türü oluşturuldu. Atanan öğretmenler de bir stajerlik sürecinden geçiriliyor. Bu programın da ne kadar başarılı olduğu tartışma konusu halinde.

Atanamayan öğretmen haberlerinden gına geldi artık. Eğitim fakültelerine yönelik bir çalışma yapılmalı. Öğretmen ihtiyacı olmayan bölümlere pedagojik formasyon verilmemeli. Eğitimin tüm paydaşları bir araya gelerek “nasıl bir insan” yetiştirmek istediklerinin cevabını aramalı. Sistemin en önemli parçalarından olan öğretmenin yeterliği hedefe ulaşmada belirleyici olacaktır. Bu nedenle öğretmen yetiştirme politikaları gözden geçirilmelidir.

SİSTEMDE DESTEK ŞART

Her dönemde eğitimin sınav odaklı olmasından şikayet ediliyor ve bunun kaldırılmasına yönelik bir takım şeyler deneniyor. Yapılan çalışmalara rağmen mevcut sistemde iyi bir üniversite kazanmak isteyen öğrenciler, desteği gerekli görüyor. Dershanelerin kaldırılması sınav egemenliğini engellemek adına atılan bir adımdı. Ancak bunların yerine açılan temel liseler dershane gibi çalışmaya devam ediyor. Kendilerini hem okul hem dershane olarak tanıtıyorlar. Üniversite sınavlarına hazırlanan bir lise son sınıf öğrenci, önceden bin 2 bin TL kadar bir ödeme yaparak dershaneye gidiyorken şimdi 7 bin lira vererek son sınıfta kaydını temel liseye aldırıyor. Üniversite sınavlarına hazırlanmak için bir desteği şart gören veliler bu imkanı sunan temel liselere mecburi olarak yöneliyor. Yani 2 bin liralık dershane masrafı oldu şimdi 7 bin lira. Maddi durumu kısıtlı olan fedakar vatandaş çocuğum iyi bir bölüm kazansın diyerek banka kredisi ile temel liseye yöneliyor.

YENİ NESİL OKUL

Doç. Dr. Mustafa Yavuz, “Yeni Nesil Okul” adlı çalışmasında modern dünyada eğitimin nasıl olması gerektiğini açık şekilde anlatıyor. Yavuz’un Yeni Nesi Okul’ unda, “öğrenciler arasındaki bireysel farklılıkları geliştirilmesi gereken önemli bir zenginlik olarak kabul eder. Bütün öğrencilere kendi ilgileri, yetenekleri ve hızları doğrultusunda bir eğitim ortamı sunmayı amaçlar. Her bireyden beklenen, kendi yeterliklerini ve ilgilerini keşfedip kendisi kalarak bireysel gelişimini gerçekleştirmesidir.  Eğitim yaklaşımını, uygulamalarını eğitim araştırmalarından, teoriden ve kültürden beslenerek oluşturur.”

Yeni Nesil Okul’un işaret ettiği kültürden, bireysel yeteneklerden beslenen uygulamaları ile medyada haber olmuş Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesinde görev yapan Süleyman Sakçı isimli öğretmen, örnek olarak gösterilebilir. Süleyman öğretmen Türkçe dersini “rap” müzik ile öğretiyor. Uyguladığı farklı ama bir o kadarda güzel eğitim modeli sayesinde dersleri daha zevkli işliyorlar.

Bu örnekler çoğalmalı, okul hayatın bir parçası haline dönüşmeli ve okullar sadece öğreten değil yaşatan kurumlar olmalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR